Prof. Dr. Settar Koçak’ın moderatörlüğünde yapılan söyleşide şampiyon güreşçiler, hem güreş kariyerlerini anlattı, hem de hayata ilişkin deneyimlerini paylaştı.

“ÜLKEME YENİ MADALYALAR KAZANDIRABİLMEK EN BÜYÜK AMACIM”

Gençlerle bir araya gelmenin kendisini çok mutlu ettiğini kaydeden Rıza Kayaalp, çok küçük yaşlarda güreşe başladığını ifade ederek, “Ben 11 yaşımda başladım. Küçük yaşlardan itibaren amacım, ülkemizin başarısı için çalışmak ve faydalı bir birey olabilmekti. Devletin bize sunmuş olduğu imkanları en iyi şekilde değerlendirdik. Sivas Güreş Eğitim Merkezi’nde yatılı eğitim gördük. Devletimiz bizi giydirdi, okuttu ve güreş eğitimleri verdi. Devletimizin bizden tek istediği madalya kazandırmak ve bayrağı dalgalandırmaktı. Güreşte ilk 4 yılımda madalya elde edemedim. Çok hızlı kilo arttırdım. 42 kilo ile başladım, 100 kilo ile 5 yıl sonra Avrupa şampiyonu oldum. 2004’ten itibaren madalya kazanmaya başladım. Çok çalıştım, okulda kendi isteğimle sabah erken kalkıp koşu yapardım, sonra okula giderdim. Okuldan sonra antrenman yapardım ve antrenmandan da 1 saat sonra çıkardım. Yıllarım böyle geçti ama sonunda yıldızlarda Avrupa şampiyonu oldum. Sonra ASKİ Spor Kulübü’ne geldim ve geri kalan bütün başarıları burada elde ettim. Bir şeyi kazanmak için çok şeyden fedakarlık yapmak gerekiyor. Ailemden fedakarlık ettim, çocukluğumdan fedakarlık ettim. Sonrasında da tam bir çocukluk yaşayamadığımdan dolayı içinde kalan hevesleri gidermeye çalıştım. Önemli olan burada iyi bir geleceğe sahip olabilmekti. Ülkemizin bize yaptığı yatırımın karşılığını verebildik. O kadar madalya almama rağmen ben ülkeme olan vefamı hala ödeyemedim. Ülkeme yeni madalyalar kazandırabilmek ve bayrağımızı göndere çektirmek en büyük amacım” dedi.

“RIZA İLE BERABER REKORLAR KIRIYORUZ”

Rıza Kayaalp gibi kendisinin de Sivas Güreş Eğitim Merkezi’nde devletin yatılı okulunda eğitim aldığını ifade eden Taha Akgül, “Şu an güreşin başarısındaki en büyük sebep bu. Rıza ile beraber rekorlar kırıyoruz.  Aynı jenerasyona denk gelmemiz ülkemiz için büyük bir şans. Hem Türkiye rekorları kırıyoruz hem de dünyada kazanılmayan rekorlar kırıyoruz. Son olarak Dünya Güreş Birliği tarafından serbest güreşte dünyanın en iyisi seçildim. Dünyada serbest güreşte çok büyük yıldızlar var, bunların şampiyonlukları bize yakın. Dünya şampiyonluğu benden fazla olan sporcular var. Dünyanın serbest güreşte en iyi güreşçisinin ülkemizden olması büyük bir gurur” diye konuştu.

Dünya Güreş Birliği MHK Üyesi Prof. Dr. İbrahim Cicioğlu da güreşte Türk hakemlerinin hem yurt içinde hem de yurt dışında çok önemli seviyelere geldiğini belirtti.

Your browser does not support the video tag.