HÂL
-
“İyi bir yaşam dışında İnsan ne ister ki hayattan!” Diye sordum birden bire kendime ve nereden esti bilemiyorum. Benim, -iyi bir yaşam-dan kastım hep nettir. Yalnız bu zalim dünyada tek başıma yaşamadığım için; haliyle diğer insanların da -iyi bir yaşam- portresine bakmış bulundum. Sıralanan şeyleri; yani istekleri, isteklerinizi ve isteklerimizi diz boyu gördüm, duydum, yaşadım…
İnsanoğlu, iyi bir hayat yaşayacağım diye kendini tüketir ve bitirir. Hep daha çok çalışılır ama hep daha az kazanır. Zamanından, gücünden, yaşından çalar üstelik; lakin fark etmez...
İnsanoğlu doyumsuzdur; Hâl hep ister...
- Kadın : Daha İyi bir evim olsun ister.
- Erkek : Daha İyi bir arabam olsun ister.
- Çocuk : Daha iyi bir oyuncağım olsun ister.
- Toplum : Bunlar ne zaman adam oldular yahu!.. Param yok diyorlar; ama en iyisini alıyorlar, giyiyorlar, yiyorlar, içiyorlar, geziyorlar!.. Gıybetten ölüyorlar anlayacağınız.
- Sistem : Faturalar, vergiler, kiralar ve bilumum kazıklar sillesini vurup duruyor...
İşte bu isteklerle "İyi bir yaşam" bekleyenler, uyuşturulmuş olarak sistemin en acı kısmına denk gelirler, sonra ise; borç batakları, kötü alışkanlıklar, aldatmalar, İntiharlar, cinnetler vs. vs. …
Şöyle ifade etmek gerekirse, yaşamın iyi olmasının kaynağı; hayat şartları değil “insan şartları” diye düşünüyorum. Çünkü iyi bir yaşamın kaynağının maddiyata bağımlı olduğu süreçte de insanların istekleri arsızlaşıyor-. Oysa daha iyisi olmalı diye didindiğimiz her şeyi, daha saçma bir boyuta taşımak için yarış halindeyiz. Aklımın almadığı bir sisteme hizmet etmek, eşit olmayan düzende var olmaya çalışmak, insanların ötelendiği, ayrıştırıldığı ya da birlik mücadelesinin parçalandığı bir dünyada insan nasıl iyi yaşar, yaşar ki!..
Kölelik sistemi üst seviyede olduğu sürece, neyi çok istersen o kadar acı çekmek zorundasındır. Niye? Sırf iyi bir yaşantım olsun diye. Peki, kendinden ödün vermeye değer mi?
Ben ve benim gibi düşünenlerin -iyi bir yaşamdan- anladığı ise;
- Her ne olursa olsun, insanların birlik gücü altında yaşama hakkının eşit olmasındadır: "iyi bir yaşam"
- Savaşların olmadığı ve savaşa destek vermeyenlerin yaşadığı yerlerdedir: “İyi bir yaşam.”
- İnsan hangi renkte, hangi inatça olursa olsun; baskı, zulüm ve ayrımcılığın yapılmadığı alanlarda nefes alabilmektir: “İyi bir yaşam.”
- Kadınların, çocukların ve hayvanların dövülmediği; taciz ve tecavüz edilmediği ve de vahşice öl-dü-rül-me-di-ği zamanlardadır: “İyi bir yaşam.”
- Anne, baba, kardeş ve eşlerin birbirine olan aile bağlarının, çabuk kopmadığı yıllardadır: “İyi bir yaşam.”,
- Zenginin, fakirinden üstün olmadığını anladığı zamanlardadır: “İyi bir yaşam.”
- Siyasetin, insanları sadece sömürdüğünü fark edenlerindir: “İyi bir yaşam.”
- Dünya’ya neden geldiğimizi anlayabilecek manayı paylaşmaktadır: “İyi bir yaşam.”
- Kitap okumanın, müzik dinlemenin, sohbet etmenin, paylaşmanın kavramını çözenlerindir: “İyi bir yaşam.”
- Sevgiyi, hoşgörüyü ve bir arada yaşamın ne kadar güzel olduğunu bulanların olacaktır: “İyi bir yaşam.”
Keşke gerçekten biraz iyi yaşamayı öğrenebilsek değil mi!.. O bu kadar istek, arzu, talep ve ihtiyacı olan insanlara yetebilecek bir güç oysa ki; farkına varabilsek!.. Kimsenin kimseye kini, nefreti, bastırılmış duyguları olmayacak ve de sokakta yürümek zor olmayacak. Güvenli bir dünyada yaşamın huzurunu bulacağız. Bizi ayrıştırmak için yapılan bütün bu oyunlara fırsat vermediğimizde "Kardeşlik yazıldığı gibi değil; hissedildiği gibi yaşanacaktır. İnanın !!!
Kıssadan Hisse: İnsanlar doğduğun da iyi birer varlık olarak doğarlar. Peki, neler oluyor da, doğduğu gibi kalmıyor insan... Zor olan hangisi, İyi olmak mı? Kötü olmak mı?..
Benim payıma düşen: Fırsatım elimde, bu nedenle iyiliğin gücüne inanmaya devam edeceğim... işte bu hiç de zor değil...
2021 YILI SAĞLIK HUZUR ve İNSANCA YAŞAYI HAK EDEN, İNSANLARIN YILI OLSUN
Sevgilerimle
Yazgülü Kayıkçı