Eline bir kalem alıp beyninde oluşan kırıntıları toparlayıp kağıda dökebilmektir gazetecilik...
Sokakta bir mazlumun sesini dünyalara duyurabilmektir gazetecilik..
Gazetecilik fotoğraf makinası elinde canını hiçe sayıp muhabirliğe soyunabilmektir.
Gerektiğinde tüm varlığını geride bırakıp haklının yanında yer alabilmektir.
Kaybedeceklerinin değil, kazanılacak güzelliklerin makalesini yazabilmektir gazetecilik.
Gazetecilik dar ufukların değil okyanuslara açılan yelkenlilerin sözcüsü olabilmektir.
Gelelim günümüz de gazececilikte gelinen noktaya...
Maalesef ! diyeceğim, çünkü bugünkü gazetecilik mesleği diye adlandırılan bu mesleki grubun içerisinde olmak ayrıcalıktan öte bir suçluluk psikolojisi içerisinde olmak gibi bir şeydir. Bu mihvalde acaba nasıl kendimizi gazeteci yada yazar olarak adlandırabiliriz.
Hadi bunları bir kenara bırakalım..
İyi hizmetler yapmış bir siyasetçiyi, yada belediye başkanını övgü dolu sözlerle topluma anlatan bir yazı yada haber kaleme alsanız, adınız yağcı yada yancı olrak lanse edilecek.
Bunu iktidar yada muhalefet tarafından birileri adına yazsanız bu defa yine aynı suçlamayla karşı karşıya kalacaksınız.
Peki ya bu anlayış ve anlayışa suçlama kisvesi yapıştırmak ne derece doğru bir davranıştır.
Yahut da şöyle bir durum söz konusu, bir siyasetçinin danışmanı misali her hareket ve ahvalini medyaya taşıyan bir gazeteci portresi doğru bir gazetecilik çizgisi mi..
Anlaşılan o ki; gazetecilik öyle bir meslek ki, doğru bildiğini doğru aktarabilmek ayakta kalmanızı zorlaştırıyor. Yani mesleğinizi ne kadar doğru yaparsanız o kadar geri plana itilirsiniz.
Peki bu noktaya gelmemizdeki asıl neden nedir ?
Neden bu güzide meslek akılmaz bir şekilde çelişkiler yumağına dönüştü. Neden bir bir Ahmet Kabaklı gibi bu mesleğin duayenleri olunamıyor, neden bir Uğur Mumcu misali ömrünü hiçe sayacak kadar doğruları dile getirmeye çalışan yürekli gazeteciler kalmadı. Neden şiiri sevdirenGürbüz Azak'lar yok. Tarihimize ışık tutan Mim Kemal Öke gibi değerler neden yetişmiyor. Neden psikolojimizi yazılarıyla düzene sokanAyhan Songar'lar gelmiyor artık.
İşte bu gelmezlerin nedenlerini sorgulamamız gerekiyor.
Bunu sorgulayabilecek birileri çıkarsa işte o gün ben gazeteciler gününü kutlarım.
Selam ve dua ile...