Bir önceki yazımızın devamı niteliği taşıyan bu yazımız, Aristoteles’ in (MÖ 384 – 322) mutluluk kavramına, günümüz penceresinden yorumlamaya devam edeceğiz.
‘’... erdeme göre etkinlikte bulunan ve dış iyilere de yeterince sahip olan kişiye mutlu dememize engel olan bir şey var mı?’’, diyerek iki temel şarta bağlayan Aristoteles, ayrıca mutluluğun değerli bir amaç olduğunu vurgulamıştır.
Erdemsiz insanların, kutsal kitapların da hem bu dünyada hem de ahirette mutsuz olacağını belirten sayısız ayetleri vardır:
‘’... Onu bu dünyada seçtik, ahirette de erdemli kişilerden olacak.’’
(Bakara 130)
‘’... erken ölse bile, erdemli insan dirliğe kavuşacaktır.’’
(Süleyman’ ın kitabı 4. Bölüm 7. Bab)
‘’İyi düşün, iyi söyle, iyi davran’’
(Avesta)
Aristoteles’ e göre dış etkenler meselesinde, çok ve büyük bir felaket gelmesi durumunda mutsuz olunabilir; böyle olunca da kısa zamanda değişip tekrar mutlu olunamaz. Çünkü mutlu kişi, ona göre kolay değişen biri değildir; olabilse bile, bu uzun bir zamanda büyük ve güzel işlerbaşarmasıdurumunda olabilir. Ruhun büyük felaketlerden ve başarılardan etkilenmemesi mümkün değildir.
Aslında burada bir parantez açarak, büyük felaketler dediğimizde aklımıza kutsal kitapların verdiği teselliler aklımıza gelmeli. Aristo’ dan yaklaşık 8 asır sonra inen Kuran’ ı Kerim, büyük peygamberlerin veya erdemli insanların ölümünden sonra dahi, metafiziksel de olsa, yaşatıldığını açıkça belirtir.
‘’Allah yolunda öldürülenlere/ölenlere, ölü demeyiniz, aksine onlar diridirler. Lâkin siz bunun farkında değilsiniz.’’
(Bakara 154)
Bundan dolayı sağlam bir Tanrı inancı, aslında Aristo’ nun büyük felaketler dediği, mutsuzluğa ayna olan kavramına ortaktır. Fakat çok belirgin değildir. Kutsal kitapların bir amacı da budur; Sonsuz hayat...
Bahsettiğimiz Tanrı inancı, elbette eski Yunan’ da da vardır. Konumuzun başlangıcında Aristo’ nun bir ruha inandığını biliyoruz. Öyle ki ‘’akıldan yoksun bir ruhun varlığını, gelişimini tamamlayamamış bir canlı olarak’’ belirttiğini özellikle söylemeliyiz.
Bunun içindir ki Aristoteles; ‘’büyük ve güzel işler başarması durumunda’’ diyerek, adeta kendinden sonraki kutsal kitapların ayetlerini tasdikleyecek ifadelerini görüyoruz.
Yazımızın sonunu, yine tüm zamanların bilge filozofu Aristoteles ile bağlayalım:
‘’Demek ki aradığımız şey mutlu kişide bulunacak ve o, yaşam boyu hep böyle olacak; hep ve herkesten çok erdeme uygun olan işler yapacak ve görecek., talihin cilvelerine de en iyi ve en uygun şekilde katlanacak, gerçekten iyi ve pürüzsüz dört dörtlük bir kişi olacak. ... yaşamda önemli olan davranışlar ise, kutlu kişilerden hiçbiri sefil olmaz; çünkü hiçbir zaman nefret uyandıran, kötü bir şey yapmayacaktır.’’
Kaynak:
Aristoteles (2018): Nikomakhos’ a Etik. (Yunanca çeviren Babur, Saffet). 8.Baskı. Ankara: BilgeSu Yayıncılık.