Kaza, 2 Mayıs'ta Kümbet Mahallesi Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı'nda meydana geldi. Kamil Yıldız yönetimindeki 07 ACT 402 plakalı otomobil, bulvar üzerinde yolun karşısına geçmeye çalışan Yiğit Kırak'a çarptı. Ağır yaralanan Kırak, kaldırıldığı Sivas Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti. Otomobilin sürücüsü Kamil Yıldız ise emniyetteki işlemlerinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. Kaza yerinde trafik ekiplerince yapılan çalışmalarda, yolda otomobile ait 115 metre fren izi tespit edildi. Yıldız için 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Bilinçli taksirle adam öldürme' suçlamasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşmasına, Yiğit Kırak'ın ailesi ve avukatları ile sanık yakınları ve avukatı katıldı.
'101 KİLOMETRE HIZ CİVARINDA GİDİYOR OLABİLİRİM'
Davanın ilk duruşmasına tutuklu bulunduğu Sivas E Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS ile katılan Yıldız savunmasında, "Olay tarihinde daha öncesinde de çok sık olarak kullandığım Muhsin Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde ilerliyordum. Orada radar uygulaması olduğunu bildiğimden dolayı hızım 60-70 kilometre civarıydı. Rampa aşağı indiğim sırada yolun ortasında birkaç çocuk gördüm. Çocuk bir anda yola atladı, ben fren yapıp durmaya çalıştım. Hatta fren üzerine lastiklerden duman dahi çıktı. Ayrıca belirtmek istiyorum ki benim frene bastığımı görmesine rağmen çocuklar yola çıktılar. Frenlememe rağmen kurtaramadım. Önce aracın tamponuna daha sonra camına çarptı. Ben de biraz ilerde durabildim. 41 metrelik fren mesafesi benim çarpışmadan önceki frene bastığım yerden itibarendir. Bilirkişi raporunda tespit edilen 129 kilometre hız doğru değildir. Orada eğim yanlış hesaplanmıştır. Eğim doğru hesaplandığında benim hızım o yönteme göre 101 kilometre falan çıkardı. Yokuş aşağı gittiğinden dolayı aracın ne kadar hızlandığını bilmiyorum. 101 kilometre civarı da gidiyor olabilirim. Suçlamayı kabul etmiyorum. Tahliyemi ya da beraatını talep ediyorum" diye konuştu.
'ÇOK HIZLI BİR ŞEKİLDE RAMPADAN İNDİĞİNİ GÖRDÜM'
Mahkemede tanık olarak dinlenen olay yerindeki esnaf Aykut Çoraközü ise "Fren sesini duyup baktığımda bir anda çarpışmayı gördüm. Fren sesinin hemen ardından bir çarpışma oldu. Anladığım kadarıyla sanığın kullandığı araç çok hızlı ilerliyordu" dedi.
Diğer bir tanık Muhammet Sefa Göçer de şunları söyledi:
"Olay günü sanığın kullandığı aracın çok hızlı bir şekilde rampa aşağı indiğini gördüm. Hatta ben yavaş gitmesi için elimle işaret bile yaptım. Fakat beni fark etmedi. Zaten bir anda da kaza sesi oldu. Biz de gidip müdahale ettik. Ben çocuklara vurduğunu gördüm ama çocukların yola çıktığı anı net olarak görmedim. Refüje doğru geçtiklerini gördüm. Ben çocukların karşıdan karşıya geçerken birbirlerini çekiştirme gibi bir hareketlerini görmedim. Normal bir şekilde karşıya doğru geçiyorlardı."
Tanık Serkan Doğan ise tarafları tanımadığını belirterek, "Olayın gerçekleştiği yerde oturuyorum. Sanığın kullandığı araç normal bir hızla rampa aşağı iniyordu. Hızı 60-70 kilometre civarında diyebilirim. Frene ve kornaya bastığını gördüm. Çocuklar korna ve fren sesi üzerine yola doğru baktılar. Aracı gördüler fakat çarpışmaya 7-8 metre kala yola çıktılar" ifadesini kullandı.
Tanıkların dinlenmesinin ardından hakim, Kamil Yıldız'ın tutuklu geçirdiği süreyi dikkate alarak, tahliyesine karar verdi.
'YİĞİT İÇİN ADALET İSTİYORUM'
Tahliye kararına tepki gösteren Yiğit Kırak'ın annesi Gül Kırak, şu ifadeleri kullandı:
"Kaza yerine gittiğimde 115 metre bir fren izi vardı. Bu görgü tanıklarıyla ve kamera kayıtlarıyla sabittir. Şahitlerin ifadesine göre herkes çok hızlı geldiğini söylüyor. Muhsin Yazıcıoğlu Bulvarı’nın görüş açısı zaten çok açık. Oradan geçen herkes önünü çok rahatça görebilir. Şahitlerin söylediğine göre ve kaza tespit raporlarında oğluma çarptıktan sonra 115 metre fren izi ölçülüyor. Oğluma çarpıyor ve sonrasında kaçmaya da çalışıyor. Hiçbir şekilde oğluma bakmak, ambulansı aramak aklına gelmiyor. İlk aklına gelen şey aracına binip kaçmak. 115 metre ölçülen fren izine rağmen kendisi 65-70 kilometre hızla gittiğini iddia ediyor. Ama dediğim gibi hem şahitlerin verdiği ifade hem de tutanak onun ifadesini doğrulamıyor. Bilirkişi raporunda aracın 129 kilometre hıza sahip olduğu tespit edildi. Kendisi tabi ki bunu inkar ediyor. Biz 3 kişilik bir aileydik. Yiğit benim tek çocuğumdu. 14 yaşına bile daha girmemişti. En azından karar duruşmasına kadar sanığın içeride kalmış olmasını isterdim. Zaten içimiz yanıyor. Bu haberle birlikte daha çok üzüldük. Yiğit için adalet istiyorum. Bunun adına kaza deniyor. Bence cinayet bu. Bir çocuğun ölümüne sebep olmanın cezası sadece 4 ay kadar içeride kalmak olmamalı."
Your browser does not support the video tag.
Yorum Yazın