1979’da elektrikli otomobil üretmek için 3 akademisyen ile iş adamlarının da içinde bulunduğu bir şirket kurduğunu fakat o dönemin gereklilikleri yüzünden şirketin farklı bir boyuta evirildiğini söyleyen Dr. Osman Simav, elektrikli otomobillerin geçmişten günümüze hangi süreçlerden geçtiği, TOGG ve elektrikli otomobillerin geleceği, TOGG’un gelişmesi için alınması gereken önlemleri DHA’ya anlattı. Dr. Simav, “Eğer tip seçiminde ve pazarlama yönünden hata yapılmazsa, Türkiye’nin otomobilinin çok başarılı olacağına inanıyorum. İlk seçilen model biraz pahalı olan SUV modeli. Çinli şirketlerin çıkarttığı küçük otomobillerin daha büyüğü gibi modeller çıkarılırsa satış adetlerimizin çok hızlı yükselme durumu ve tam kapasite imalat yapma imkânımız var” şeklinde konuştu.
“1900’LÜ YILLARDA ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERİ GÖRÜYORUZ”
Beykent Üniversitesi Makine Mühendisliği Dr. Öğr. Üyesi Osman Simav elektrikli otomobillerin tarihçesiyle ilgili şu bilgileri verdi:
“Elektrikli otomobil konusu aslında yeni değil, eski bir konu. 1900’lü yıllarda elektrikli otomobilleri görüyoruz. O dönemde içten yanmalı motorlu otomobiller az miktarda kullanılırken elektrikli otomobillerin kullanımı daha fazlaydı. Ama içten yanmalı otomobillerde problem teşkil eden marş motoru bulunup vites kademeleri geliştirildikten sonra içten yanmalı motorlar, petrol tekellerinin desteği ile Henry Ford’un 1908’de seri üretime başlamasıyla daha yaygınlaştı. Böylelikle maalesef, elektrikli otomobiller geri kaldı. 1995’lerde tekrardan bir deneme oldu. General Motors 5 bin adet piyasaya sürdüğü bir araç yaptı. Ama bu durum petrol tekellerinin pek işine gelmediği için imalata son verildi. Ayrıca üretilen 5 bin araç da imha edildi. Geçirilen süreç Japonya’ya da yansıdı. Oradaki az sayıda yapılmış olan elektrikli araçlar imha edildi. 2008 yılına gelindiğinde Elon Musk elektrikli otomobilini çıkarttı. O çıkarttıktan sonra diğer bütün otomotiv firmaları prototip olarak beklettikleri modelleri seri üretime sundular.”
“2008’DE ELON MUSK’IN ELEKTRİKLİ OTOMOBİL ÜRETİMİ YAPMASIYLA ÜÇÜNCÜ DÖNÜM NOKTASI BAŞLADI”
Günümüzde elektrikli otomobil üretiminin ivme kazanmasının sektörün ilerleyen dönemlerde nasıl bir noktaya geleceğiyle ilgili açıklamalarda bulunan Dr. Simav, “1900 yılında Manhattan’daki meşhur 5’inci caddede bütün at arabaları içinde bir tane otomobil görünürken, 1913 yılına gelindiğinde fotoğrafta görülen bütün araçların içinde sadece bir tane at arabası görüyorsunuz. 13 yıl gibi çok kısa bir sürede bu dönüşüm Amerika’da gerçekleşmişti. Şu an da birçok kişi ‘Nasıl bir dönüşüm olabilir?’ diye soruyor. Bence otomotiv sanayide üçüncü dönüm noktası bu: Birinci dönüm noktası, Henry Ford’un seri üretime başlamasaydı. İkincisi, 1970’lerde Toyota firmasının yalın üretime geçmesi ki bu maliyetleri çok düşürdü. 2008’de Elon Musk’ın elektrikli otomobil üretimi yapmasıyla, üçüncü dönüm noktası başladı. O zaman yavaş bir ivmeyle başlamıştı bu yıllarda ise inanılmaz bir hız olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
“TÜRKİYE’NİN OTOMOBİLİ TAM ZAMANINDA DEVREYE GİRDİ”
Dr. Simav, “TOGG, Türkiye’nin otomobili tam zamanında devreye girdi. Hatta 1-2 yıl önce olsaydı daha iyi olabilirdi ama treni kaçırmış değiliz. Dünyada ikinci tam elektrikli otomobil yapan firmayız. Diğer firmaların hepsi, içten yanmalı motorlu imal edip daha sonra elektrikliye geçen firmalar. Seri üretime geçen birinci firma, Elon Musk’ın Tesla firması, Türkiye’de de TOGG ikinci olacak. Eğer tip seçiminde ve pazarlama yönünden hata yapılmazsa, Türkiye’nin otomobilinin çok başarılı olacağına inanıyorum. İlk seçilen model biraz pahalı olan SUV modeli. Dünyada ucuz elektrikli otomobiller aranıyor, buradaki açığı ise Çin firmaları dolduruyor. Çinli şirketlerin çıkarttığı küçük otomobillerin daha büyüğü gibi modeller çıkarılırsa satış adetlerimizin çok hızlı yükselme durumu ve tam kapasite imalat yapma imkânımız var” ifadelerini kullandı.
“AKÜ ŞARJ İSTASYONLARI DAHA ÖNCEDEN PROBLEM TEŞKİL EDİYORDU”
Elektrikli otomobillerin şimdilik pahalı olduğunu söyleyen Dr. Simav, “Amerika’da, Avrupa’da 5 bin dolar veya euro gibi devlet destekleri veriliyor. Elektrikli otomobillerin gelişmesini sağlayacak en önemli etken, şehir merkezlerine içten yanmalı motorların alınmamasıdır. Örneğin, İstanbul’da tarihi yarımadaya, Taksim-Şişli arasına alınmamalı. Büyükşehir belediyeleri tarafından böyle bölgeler seçilirse ve Avrupa’da da uygulanan bu sistemi bizler uygularsak elektrikli otomobillerin gelişimi için en büyük desteği vermiş oluruz. Fiyat olarak pahalı diyoruz ama bugün için pahalı. Önümüzdeki yıllarda seri üretime başlanacağı için elektrik motorları, aküler daha ucuza imal edilebilecek. Dünyada otomotiv sanayisinde çok fazla motor ve akü imalatçısı yok. Bunların sayısı arttıkça fiyatlar düşecektir. Ayrıca akü şarj istasyonları daha önceden problem teşkil ediyordu” dedi.
“ÜÇ YIL ELEKTRİKLİ OTOMOBİL KULLANDIM”
Üç yıl boyunca elektrikli otomobil kullandığının altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Osman Simav, elektrikli otomobillerin şarj durumları, yanma ve alev tehlikelerini önlemek için neler yapıldığıyla ilgili şöyle konuştu:
“Şehir içinde hiç sıkıntı çekmeden kullandım ama şehir dışına giderken bazı sıkıntılar oluyordu. Onu yenmek için 300 kilovatın daha üzerinde doğru akımlı şarj kullanmamız lazım. 500 kilovat, hatta şimdi Tesla 1000 kilovata kadar yapmak istiyor. Bu şekilde 5-10 dakika içinde şarj edebiliyorsunuz ama alev alma ve yanma tehlikeleri oluşabiliyor. Tesla’nın patentini yeni aldığı aküleri sıvılaştırılmış azot gazıyla soğutma sistemi ile yanma meydana gelmiyor, daha hızlı şarj yapılabiliyor. Bu hızlı şarj istasyonlarının sayısı artıkça şarj etme süreleri 15-20 dakikalara kadar ineceği için daha yaygın bir kullanım olacaktır. Bunun yanında gece evinizde alternatif akıma takıp şarj ederseniz motor gücüne ve akünün kapasitesine göre 5-6 ya da 7-8 saatte doldurabilirsiniz. En ucuz elektrik gece 10’dan sonra olduğu için evinizde o saatlerde şarja takarsanız çok daha ucuza geliyor. Benzinin yaklaşık 5’te 1’i hatta 7’de 1’i fiyatına rahatlıkla yolculuk yapabilirsiniz.”
“DÜNYANIN ELEKTRİKLİ OTOMOBİLLERE GEÇMEKTEN BAŞKA BİR ÇARESİ YOK”
Son olarak sadece kâr amaçlı değil dünyanın geleceği için de elektrikli otomobillerin çok önemli olduğunu söyleyen Dr. Simav, “Alman bir mühendisin geliştirmiş olduğu motor dizel, çok verimli, momenti kamyonlar, otobüsler için son derece uygun ama çok fazla azotoksit emisyonu mevcut. Azotoksit emisyonu da aynı karbondioksit gibi atmosfere zarar veriyor. O bakımdan dünyanın elektrikli otomobillere geçmekten başka bir çaresi yok” şeklinde konuştu.
Yorum Yazın