Twitter Dosyaları’nın ilki, gazeteci Matt Taibbi tarafından Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldıktan sonra sağladığı şirket içi bilgi ve belgelerle 3 Aralık’ta açıklanmış ve bazı Twitter çalışanlarının Başkan Biden’ın oğlu hakkında önemli bilgiler içeren New York Post haberini sansürlediklerini, seçim öncesi bu haberlerin Biden yararına yayılmasını önlediklerini belgelerle iddia etmişti.
Taibbi, yeni bir paylaşım dizisiyle eski Başkan Donald Trump’ın 6 Ocak Başkent İsyanı’ndan sonra 8 Ocak’ta Twitter’daki hesabının kapatılmasıyla ilgili arka plan gerçekleri paylaştı.
TWITTER YÖNETCİLERİNİN ABD FEDERAL SORUŞTURMA KURUMLARIYLA YAKIN İLETİŞİMİ
Taibbi paylaşımlarında “Size neyin ifşa edilmediğini göstereceğiz” açıklaması yaparak “İlk bölüm, seçimden 6 Ocak'a kadar olan dönemi kapsıyor. Yarın, Michael Shellenberger 7 Ocak'ta Twitter'daki kaosu detaylandıracak. Pazar günü Bari Weiss, önemli bir tarih olan 8 Ocak'tan itibaren gizli (Twitter) iç iletişimleri açıklayacak” ifadelerini kullandı.
Taibbi, ABD’de başkanlık seçimi yaklaştıkça Twitter’ın üst düzey yöneticilerinin zamanla FBI ve Homeland Security gibi ABD soruşturma ve istihbarat kurumlarıyla daha sık görüştüklerini belirterek geçen günlerde işten çıkartılan Twitter yöneticisi Yoel Roth’un yazışma kayıtlarını paylaştı.
Gazeteci Taibbi, Twitter yöneticileriyle ABD soruşturma ve istihbarat kurumları arasındaki ilişkiyi şöyle tanımladı;
“Yöneticiler ayrıca, seçimle ilgili içeriğin denetlenmesi konusunda federal soruşturma ve istihbarat teşkilatlarıyla açık bir şekilde irtibat halindeydi. Henüz Twitter Dosyalarını incelemenin başındayken, her gün bu etkileşimler hakkında daha fazla bilgi ediniyoruz.”
ABD ULUSAL İSTİHBARAT DİREKTÖRÜ OFİSİ İLE DE GÖRÜŞÜLÜYORMUŞ
Matt Taibbi bir başka paylaşımda ise “Hunter Biden dizüstü bilgisayarının durumuyla ilgili bu gönderi, Roth'un haftalık olarak yalnızca FBI ve DHS (Homeland Security) ile değil, Ulusal İstihbarat Direktörü Ofisi (DNI) ile de görüştüğünü gösteriyor” ifadelerini kullandı.
TRUMP TARAFINDAN TWITTER’A HİÇBİR SANSÜR TALEBİ GELMEMİŞ
Taibbi paylaşımını “Slack'in tüm seçim uygulamalarını incelediğimizde, Trump kampanyasından, Trump’ın Beyaz Sarayından veya genel olarak Cumhuriyetçilerden gelen moderasyon (içerik denetleme veya engelleme) taleplerine ilişkin tek bir referans görmedik. Baktık. Var olabilirler: Bize var oldukları söylendi. Ancak burada yoktu” ifadeleriyle tamamladı. Taibbi’nin Slack olarak kullandığı sözcük ‘Tüm Konuşmaların ve Bilgilerin Aranabilir Kaydı’ kelimelerinin İngilizce baş harflerinden oluşan bir bilişim terimidir.
Yorum Yazın