Haber7.com/Özel Haber
Organize suç lideri olmakla suçlanan ve firari Sedat Peker, yayınladığı videolarla tartışma konusu olmaya devam ediyor. İddialarına ilişkin somut deliller sunmak bir tarafa her bir videoda farklı isimleri suçlayarak zihinleri bulandırmaya devam ederken Peker'in son günlerde en çok İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alması dikkat çekiyor.
Özellikle uyuşturucu ve illegal yapılar ile ortaklık kurma noktasında iddialar yönelten Soylu'ya karşı cephe açan Peker'in sözleri, uzman isimler tarafından Haber7.com'a değerlendirildi.
AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar, Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş, Gazeteci yazar Mahmut Övür ve GENAR Başkanı İhsan Aktaş konuya ilişin önemli açıklamalarda bulundu.
MAHMUT ÖVÜR:İTİBARSIZLAŞMA SİYASETİNİN PARÇASI
"Bu yaşananlar başından itibaren Türkiye'ye yönelik küresel bir operasyondur. Hem içerdeki hem de dışardaki siyaseti durdurmaya yönelik, başkan Erdoğnlı bir siyaseti istemeyen güçlerin devreye soktuğu bir aparattır. Geçmişte yaşanan bazı siyasal itibarsızlaşma siyasetinin bir parçasıdır bu. Bu tarihimizin her döneminde yaşanan operasyonlara da çok benziyor. Büyük siyasal aktörlerin önü hep bu şekilde kesildi. Ya uyuşturucu yalanı devreye sokuldu, ya yolsuzluk öne sürüldü veya diktatoryal rejim algısı oluşturulmaya çalışıldı."
MUHALEFET SORUNU
"Burada çok temel bir problemi var Türkiye'nin: Türkiye'deki muhalefet aklı, hiç bir dönemde bu gerçeği görmek istemedi. Hangi dönemden bakarsanız bakın, o dönemin muhalefeti bu gerçek ile yüzleşemedi. O yüzden temel bir sıkıntıyı atlatamadı. Ne ABD, ne de küresel güçlerden gelen operasyonları bu sebeple aşamadık. Kendi içinde aydınlarının katledilmesini bile çözemediler. O yüzden bugün bir mafya meczubu üzerinden yürütülen bu operasyon, tamamen siyaseti dizayn etme operasyonudur. Bunu da Türk milletinin görmesi gerektiğini düşünüyorum."
İHSAN AKTAŞ: YASADIŞI İŞLERLE ÜN SALMIŞ BİRİSİNİN...
Türk siyasetine böyle gayrinizami müdahaleler zaman zaman oluyor. Türkiye oturmuş bir devlet, bir hukuk sistemi var. Devlet mekanizması işliyor. Efsaneleştirildiği kadar karşılığını bulamayacağını düşünüyorum. Bir zaman sonra mesele sıradanlaşacaktır. 90’lı yıllarda 100’e yakın suç örgütü Türkiye’de yaşıyordu. Tepki bu kadar değildi. Bugün bir iki tane parazit düzeyinde grupların olması Türkiye’nin kurumsal olarak oturduğunu gösterir. Birilerini suçlamak bir suç örgütüne ait bir iş olmamalı diye düşünüyorum. Yasadışı işlerle ün salmış birisinin başkalarını suçlaması çok absürt bir durum. Bu durumu 17 – 25 Aralık sürecine benzetiyorum. Bir itibarsızlaştırma çalışması yapılıyor. Bu sadece Süleyman Soylu’ya yönelik değil, tüm Türkiye hedef alınarak yapılıyor. Bununla çok kolay bahşedileceğini düşünüyorum.
EKREM KIZILTAŞ: PLANLI BİR SALDIRI
Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
"Herhalde bir haftayı aşkın bir zamandır Sedat Peker'in açıklamaları üzerinden Türkiye'yi ve İçişleri Bakanı'nı hedef alan bir algı var. Öncelikle kişinin ne söylediği ve söylediklerinin gerçeklikle ilgisinin olmaması çok önemlidir. Dikkat ederseniz şu ana kadar 7 video yayınladı. Tarih açısından da baktığınızda 90'ları ilgilendiren, bazıları kamuoyu tarafından bilinen, bazılarının ise bilinmediğini sandıkları bir takım iddialar var. Bunun üzerinden belli ki bir anlamda bireysel bir konu, yukarı düzeyde bir hesaplaşma haline getirilmeye çalışılıyor. Ama bu zamana kadar söylenilenlere baktığımızda sayın İçişleri Bakanı veya başka bir tarafı ilgilendiren tarafı olmadığını görüyoruz. Belki çoğunun değişik şekilde yorumlandığı ve eninde sonunda bir kişinin söylemesiyle bunun geniş çapta dikkate alınıyormuş gibi ciddi manada gündeme getirilmesi, bunun planlı bir şekilde Türkiye'ye yönelik gerçekleştirilen operasyonun olabileceğini düşünmek mümkündür. "
TÜRKİYE'Yİ HEDEF ALAN İFADELER
"Bu videoların da Dubai, BAE gibi bir yerden yayınlanıyor oluşu, işin içerisinde bulunuyor oluşu, bu iddialar üzerinden Türkiye'nin hedef alındığının göstergesi olduğu ifade edilebilir. Bence esas mesele şu: Ne söylendi ve söylenenlerin karşılığı var mı konusu çok önemlidir. Bir çoğu bilinen, bir çoğu çeşitli şekillerde dile getirilen konuların bir tür buket haline getirilmesi ve tekrarlanması durumu söz konusu. Objektif bir karşılığı olmayan, ama muhalefetin de köpürtmesiyle İçişleri Bakanlığı ve hükümeti hedef alan ve dolayısıyla Türkiye'yi hedef alan, istikrarsızlık oluşturulması hedeflenen bir durum gibi görünüyor."
MÜCAHİT BİRİNCİ: NET BİR ŞEKİLDE OPERASYON YAPILIYOR
AK Parti MKYK Üyesi Mücahit Birinci de, Peker'in söz konusu iddialarına yönelik yaptığı açıklamada, el birliği ile bir operasyon düzenlendiğini ve bu operasyonun Soylu özelinde değil direkt olarak Türkiye'yi hedef aldığını ifade etti. Daha önce 17-25 ve 15 Temmuz ile Türkiye'ye yönelik benzer operasyonların da düzenlendiğine değinen Birinci, özellikle bu iddialar üzerinden İçişleri Bakanı Soylu ve hükümeti eleştiren muhalefete tepki gösterdi:
"Türkiye’ye net bir şekilde operasyon yapılıyor. Daha önce 17 – 25 Aralık'ta bunun bir benzerini yaşadık. Sonra da 15 Temmuz süreci geldi. Bu noktada ihtiyatlı olmak konusunda uyarılarda bulunduk. Ancak muhalefet, devletin ve hükümetin aleyhine olabilecek her türlü fırsatı değerlendirme çabasında. Çünkü meşru yoldan seçilemeyecekleri kanaati var kendilerinde. Sayın cumhurbaşkanımızı yıpratabilecek, alanını daraltabilecek diye düşündükleri her şeyin peşinde koşturuyorlar. Televizyonda bu yasa dışı suç örgütü liderinin peşinde koşturanları, onun beyanlarını esas alanları, bakanlarımızı vurmaya çalışanları görüyoruz."
Bakan Soylu'nun iddialar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu da hatırlatan Birinci, hukuki işlem ile yargıya taşınan söz konusu iddiaların ivedilikle gerçekliğinin ortaya çıkarılacağını ifade etti.
İçişleri Bakanımız suç duyurusunda bulundu. Biri aracılık yaptıklarını iddia eden malum gazeteciler ile ilgili diğeri de organize suç örgütü liderinin beyanlarındaki şahıslar hakkında. Türkiye Cumhuriyeti yargısı konuyla ilgileniyor eğer bu hadiseler varsa ortaya çıkacaktır.
BİDEN'IN MUHALEFETE DESTEK SÖZLERİ
Peker'in sözlerinin uluslararası bir operasyonun parçası olmasını da ABD Başkanı Biden'ın aylar önce söylediği "muhalefete destek" sözleriyle bağdaştıran Birinci şu ifadeleri kullandı:
"Şu anda Biden’ın ‘Türkiye’de muhalefeti desteklememiz lazım’ açıklamasının yansımasını görüyoruz. Nasıl destekleyecek muhalefeti? Bu yollarla destekleyecek. Fakat onlar bu operasyonları yaparken Türkiye, Polonya’ya SİHA satmaya devam ediyor."
FİDAN OPERASYONU İLE BENZERLİK
AK Parti MKYK üyesi, bu operasyonların benzerinin yine Türkiye'de uygulandığını ifade ederken, özellikle MİT Başkanı Hakan Fidan'a yapılmak istenen operasyon ile benzerlik gösterdiğini, buradaki emelin de fiziken 15 Temmuz'da denendiğini ancak başarılı olamadığını ifade etti:
"Bu operasyon Hakan Fidan’a yapılan operasyonun benzeri. Savcı Hakan Fidan’a gel ifade ver demişti. O zaman muhalefet Fidan gitsin ifade versin demişti. Şimdi aynı şekilde komisyon kurulsun diyorlar. Asıl okları ulaştırmak istedikleri yer Cumhurbaşkanımız. Zaten 15 Temmuz’da da bunu fiziken denediler ama başarılı olmadılar. Çok şükür. Bakanlarını istifa ettirip onu yalnızlaştırmak istiyorlar. "
"KENDİNE GÜVENİYORSA BURAYA GELSİN"
"Sayın Soylu’nun şöyle de bir hedef olma durumu var. Şu an Türkiye içinde PKK’lı terörist sayısı 258. Burada Sayın Bakanın başarısını görmeyecek miyiz? Elbette polisimizin, askerimizin büyük başarısı var ama bir de orkestra şefine bakmak lazım. Sayın Soylu gecesini gündüzüne katarak çalışmış, birileri kayak yaparken deprem bölgelerinden haftalarca ayrılmamış bir bakandan bahsediyoruz. Bakanı ima yoluyla karalamaya çalışıyor. İddiaları yarım bırakarak oradan oraya sıçrıyor. Bu tür organize suç örgütü liderleri, hukuk dışı insanlar ayaklarını denk alsınlar. Kendine güveniyorsa otel odalarında değil de buraya gelsin beyanlarına devam etsin. "
BATUHAN YAŞAR: 2023 YOLUNDA BAE'NİN SALDIRILARI
Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar da, söz konusu videoların, BAE kaynaklı bir projenin parçası olduğunu ve Türkiye'nin 2023 seçimlerine yaklaştıkça AK Parti'ye ve Erdoğan'sız bir Türkiye oluşturma operasyonunun parçası olduğuna dikkat çekti.
"BAE'nin ne olduğunu ve kimlerle, nerelerde hangi operasyonları yaptıklarını ve kimlerle Türkiye karşıtı blokta birleştiğini ve özellikle de PKK/FETÖ'ye verdiği desteği hepimiz biliyoruz. Bakıldığı zaman oradan Türkiye'ye sallanan videolar var. Sonuçta bunu da bu minvalde değerlendirmek mümkün. BAE'nin direkt olarak topa girmesini, ben 2023 seçimlerine giden yolda, yurt dışından gelen saldırılara ek bir hamle olarak görüyorum. Bunu komple bir yapı içerisinde değerlendirmemiz lazım. Bu fotoğrafa Erdoğan karşıtlığı üzerinden bakarsak, ne yapılmak istendiğini çok net anlarız. Şunu yapmak istiyorlar: Erdoğan'sız bir Türkiye için ne yapılabilir? Erdoğan'sız bir Türkiye için hangi hamleler atılabilir?"
FETÖ TALİMATI İLE YAŞANANLAR
Yaşar, özellikle son 15 gün içerisinde yaşanan olaylara bakıldığında, bunun bir FETÖ taktiği olabileceğine dikkat çekerken, bu uluslararası giriftleri bulunan operasyonun temel amacının Kafkasya'dan Libya'ya kadar uzanan Türkiye'nin nüfuz alanının zayıflatılması için yapılan çalışmaların bir parçası olduğunu söyledi:
"Son 15 günde olanlara baktığımızda bunu görmemiz mümkün. Ali Babacan'ın ihanetinin ortaya çıkması, ardından HDP ve Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener'den gelen Erken seçim çağrıları, AA'daki muhabirin ve Şanlıurfa'daki savcının adeta kendini patlatması. Patlatma derken burada FETÖ'nün verdiği talimatlardan sonra olan olayları görebiliyoruz. Daha da kendisini patlatacak çok insan olduğunu düşünüyorum. Bütün bunları bir bütün halde değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Burada ön plana çıkan şey Türkiye'nin nasıl zayıflatılabileceği, Kafkasya'dan Libya'ya uzanan etki alanını nasıl azaltabileceğinin hesaplarıdır bunlar."
KAYNAK : HABER7 | ÖZEL
Yorum Yazın