Demir Çelik ithalinin çok ciddi kısmının Rusya ve Ukrayna’dan geçtiğinin altını çizen Elif Tulay “Vasıflı çelik ithalatımızın yüzde 50’den fazlası Rusya, Ukrayna ve Çin’e bağlı. Dolayısıyla şu anki durumdan ötürü Türkiye Demir Çelik sektörü sıkıntıya girmiş durumda. Rusya’nın ambargo yemeye devam etmesi bizim ithalatımızı da çok ciddi boyutta etkilemektedir. Bir süre sonra gerçekleştiremediğimiz bu ithalat sebebiyle hammadde krizler yaşayacağız. Bunun ilk ayağını geçen hafta yaşadık. 150 dolarlık bir fiyat artışı oldu. Bugünler de tekrar bir artış bekliyoruz. Çeliğin fiyatı artmaya devam ettikçe çeliğe ulaşmakta güçlük çekeceğiz. Çünkü yaşana fiyat artışları ve ithalatın kriz yaşaması sebebiyle firmalar şu an gerekli gereksiz tüm çeliği stoklayama başladılar. Bu da üretim sürecinde bizi ciddi sıkıntıya sokacaktır. Bunların yanı sıra sacda bir devalüasyon söz konusu. Demir Çelik sektörünün en önemli maddelerinden biri olan sacın da ithalatında sıkıntı yaşıyoruz. Türkiye’de sac üreten firmalar ise ürettikleri sacı yurt dışına ithal etmeleri söz konusu olduğundan sac bulma konusunda sıkıntı çekiyoruz. Bu da saca günlük ton sınırlaması gelmesine sebep oldu. Yakın zamanda tedarikle ilgili de ciddi sıkıntıların çıkacaktır” diye konuştu.
“ARTIK KENDİ ÇELİĞİMİZİ ÜRETMELİYİZ”
“Yakın zamanda yaşamaya başladığımız ithalatın gerilemesi sebebiyle Demir Çelik Sektöründe yaşanan kriz Türkiye için bir tehdit oluştururken aynı zamanda sektördeki firmalar üretim aşaması ile ilgili endişeli durumdalar” diyen Elif Tulay şu ifadeleri kullandı:
“Bunu her zaman söylüyorum. Biz artık kendi çeliğimizi üretmeliyiz. Bu bizi dış politikaların esiri olmaktan kurtaracak en önemli yoldur. Bizim de üretimimiz var yok değil. Fakat genel olarak yapı çeliği üretiyoruz. Eğer yapı çeliği üreten firmalar ve fabrikalar birazda vasıflı çelik üretimine kayabilirse bu bizim için şu an kısa vadede çözüm olacaktır. Makine, otomotiv, savunma sanayi gibi çok önemli biz bu vasıflı çelikleri kullanıyoruz. Aslında sektörün büyük bir kısmı vasıflı çelikten geçiyor. Bu yüzden bizim de bu proseste ilerleyip artık kendi vasıflı çeliklerimizi üretip kullanmamız gerekiyor. En önemlisi katma değer ihracatı yapabilmemiz için bunlar bize gerekli. Çünkü özellikle pandemiden sonra Avrupa’nın üretiminin büyük bir kısmı bize kaydı. Sürekli Avrupa’ya bağlı ticaret gerçekleştiriyoruz ki bu bizler için pek iç açıcı bir durum değil maalesef. Bunun yanı sıra yakın zamanda nikel krizi de kapıya dayanacak. Nikel paslanmaz çelik sektörünün önemli maddelerinden biridir. Sektör bu şekilde devam ederse olası bir nikel krizi yaşamamızda bizler için çok uzak bir gelecek değil maalesef. O yüzden şu an için en kısa vadede çözüm olarak ticari anlaşmalarımızı bir an önce farklı ülkelere kaydırmalıyız. Çünkü bu kriz biraz daha yaşanmaya devam ederse kesinlikle üretimimiz daha da yavaşlayacak hatta durma noktasına gelecek.”
Yorum Yazın