Burak Ertuna, dünyanın en büyük taşımacılık şirketlerinden DHL’in Orta Doğu stratejilerini ve kargo sektörünün geleceğini değerlendirdi. 2021 yılında Türkiye’den Orta Doğu ülkelerine geleneksel ihracatın 25 milyar doları aştığına dikkat çekerek, Orta Doğu’ya e-ihracatta da büyük bir ivme kaydedildiğine işaret etti.
“TÜRK E-İHRACAT FİRMALARINA UÇTAN UCA PROFESYONEL ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ”
Orta Doğu’da e-ticaret pazarının her geçen gün büyüdüğüne işaret eden Ertuna, şunları belirtti:
“Orta Doğu, e-ticaret ve e-ihracat için çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Orta Doğulu tüketiciler, online kanallara yöneliyor. Bölgenin e-ticaret hacmi, 2021 yılında 70 milyar dolara ulaştı. Afrika ve Güney Asya’yı da eklersek bu bölgede 150 milyar dolarlık bir e-ticaret hacminden söz edebiliriz. Sadece Birleşik Arap Emirlikleri’nde e-ticaret pazarı, 2018 ile 2022 yılları arasında yıllık yüzde 23 oranında büyüdü. Bu rakamlar; Orta Doğu, Körfez ve Afrika bölgelerinin e-ihracat yapmak isteyen Türk firmalara büyük fırsatlar sunduğunu ortaya koyuyor.”
Orta Doğu’da e-ticaret pazarında kritik noktanın teslimat olduğuna işaret eden Ertuna, DHL olarak bu konuda Türk e-ihracat firmalarına uçtan uca profesyonel çözümler sunduklarını söyledi. Özellikle büyük ve küçük ölçekli işletmeler için e-ihracat ve mikro ihracat için teslimat engellerini ortadan kaldırdıklarını ifade eden Burak Ertuna, “Mikro ihracat ile 300 kilogram ve 15 bin avro limitine kadar Elektronik Ticaret Gümrük Beyannamesi (ETGB) ile yurt dışına bedelli ihracat yapılabiliyor. DHL, mikro ihracat için yetkili ekspres teslimat firmalarından biridir. Mikro ihracat, geleneksel ihracattaki birçok gümrük prosedürünü ortadan kaldırıyor. Firmalar, yurt dışına sattıkları ürünü ETGB ile bize teslim ediyor ve biz de bu noktada özellikle KOBİ’lere büyük destek veriyoruz. Orta Doğu ve Afrika bölgesine mikro ihracatta Türk firmalara geniş teslimat ağımızı sunuyoruz” dedi.
“ROBOTİZASYON, TESLİMATLARDA VE KARGO SÜREÇLERİNDE AKTİF ROL OYNAYACAK”
Kargo ve taşımacılık sektörünün geleceğine ilişkin değerlendirmeler de yapan Ertuna, “B2B, B2C ve C2C pazarlarında e-ticaretin de etkisi ile büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Bu durum karbon ayak izi, hava kirliliği, gürültü, trafik ve güvenlik gibi birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Bu durum kentsel taşımacılıkta yeni teknolojilere ve yeni uygulamalara ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor” diye konuştu.
Gelişen dünya düzeninde müşterilerin taleplerinin sınırsız olduğunu ifade eden Ertuna, “Bu sebeple müşterilere ayak uydurmak isteyen firmalar, özellikle eve teslimatlarda yenilikçi çözümlere odaklanıyor. Aynı gün teslimat, alternatif yerlerden teslimat ve esnaflardan teslimat gibi yeni teslimat modelleri uygulanmaya başlandı. Bu sebeple kargo şirketleri insansız paketleme istasyonları, müşteri odaklı iade süreçleri ve otonom araçları gündemine alıyor. Bu noktada robot teknolojisi, kentsel teslimat çözümlerinin merkezinde yer alacaktır. İşgücü piyasası koşulları nedeniyle robotizasyon, teslimatlarda ve kargo süreçlerinde aktif rol oynayacaktır. Otonom araçlar ile teslimat modeli giderek yaygınlaşacaktır. Yakın gelecekte birçok noktada drone ile insansız teslimatlar, toplama ve teslimat için insansız paket istasyonları göreceğiz” açıklamasında bulundu.
Burak Ertuna, “Tedarik zincirinde e-ticarete özgü paketleme, toplama ve ayırma süreçleri de yeni teknolojilere göre gelişiyor. Özellikle kentlerin yoğun nüfuslu bölgelerinde sıfır emisyonlu ulaşım gerekliliği aşikârdır. Elektrikli teslimat araçlarının yaygınlaşması ile bu konuda önemli bir mesafe kat edilecektir. Hafif elektrikli bisikletleri da artık daha fazla göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın