Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti;
“Temelini 4 yıl önce attığımız ve bugün açılışını yaptığımız yeni Türkevi binamızın Allah’tan hayırlı olmasını diliyorum. Bu tarihi günde aramızda olduğunuz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugün haklı bir gurur yaşıyoruz. Gururluyuz çünkü devletimize, milletimize kalıcı bir eser daha kazandırıyoruz. Gururluyuz çünkü bu eserle New York’un siluetine tarihi ve geleneksel mimarimizin güzelliklerini ve zarafetini yansıtıyoruz. Gururluyuz çünkü mimarlarımızın, mühendislerimizin ve işçi kardeşlerimizin alın teriyle muhteşem bir eserin inşasını tamamladık. Bu göz kamaştırıcı binanın inşasında kullanılan malzeme ve tefrişat unsurları büyük ölçüde Türkiye’den getirildi. Mimarinin ve mühendisliğin en son imkanlarının kullanıldığı tasarımı, iklim değişikliğini konuştuğumuz şu dönemde çevreye duyarlılık esasına göre yapıldı. Böylece Türkiye bu eserle beraber büyüklüğünü, birikimini ve artan gücünü yansıtan bir baş yapıt ortaya çıkardı.”
‘DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR’
Erdoğan Türkevi’nin 1977 yılından itibaren satın alınan arsa üzerinde yükseldiğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti;
“Binamız aslında rahmetli Süleyman Demirel başta olmak üzere eski Dışişleri Bakanlarımızdan merhum İhsan Sabri Çağlayangil tarafından devletimize kazandırılan arsa üzerinde yükseldi. 1977-2013 yılları arasındaki ilk hizmet döneminin ardından binamızı yenilmeye karar verdik. Kültürümüzde müstesna bir yere sahip laleden ilham alınarak Selçuklu motifleri gibi geleneksel öğelerle bezenerek tasarlanan yeni mimarisiyle Türkevi’ne bugün tekrar kavuştuk. Burası Birleşmiş milletler nezdindeki Daimi Temsilciliğimize ve New York Başkonsolosluğumuza ev sahipliği yapacak. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti New York temsilciliği de Türkevi’nde faaliyet gösterecek. Birleşmiş Milletler Binası’nın tam karşısında bu denli önemli bir eseri hayata geçirmemiz ayrı bir anlam taşıyor. Türkiye, BM’in kurucu üyelerinden biri olarak uluslararası barışın ve güvenliğin tesisi için gösterilen çabalara aktif katkı sağlıyor. Uluslararası misyonlarda üstlendiğimiz sorumlulukları başarıyla yerine getirdik, getiriyoruz. Küresel sorunların çok taraflılık temelinde çözülmesi için yoğun gayret sarf ediyoruz. Dünya 5’ten büyüktür diyerek çok kutuplu, çok merkezli, çok kültürlü, daha kapsayıcı ve daha adil bir küresel düzeni savunuyoruz. Girişimci ve insani dış politikalarımızla uluslararası alanda etkin roller üstelenerek, milyonlarca mazlum göçmene kapılarımızı açarak daha adil bir sistem taahhüttün hayata geçirilmesi için çaba harcıyoruz. Türkevi binamız BM’e, çok taraflılığa, adalete ve barışa olan inancımızın da bir sembolüdür.”
TÜRKEVİ’NİN KAPILARI HERKESE AÇIK
Türkevi’nin temeline bıraktığı mektuptan bahseden Erdoğan “Cumhuriyetimizin 100’üncü kuruluş yıldönümü olan 2023’e giden süreçte Türkevi binamız uluslararası toplumdaki yerimizin de bir yansıması olacaktır. Temeline bırakmış olduğum mektubumda da vurguladığım üzere, binamız Türkiye’nin başarı hikayesinin sembollerinden biri olarak inşallah uzunca bir süre hizmet verecektir. Türkevi, sunduğu imkanlarla BM’in ve üye ülkelerin faaliyetlerine hizmet vermeye hazırdır. Ülkemizde de sık sık tekrarladığım bir atasözünü sizlerle burada paylaşmak istiyorum; Atalarımız ‘Şerefü`l-mekân bi`l-mekîn’ yani ‘bir mekana şeref katan oradaki insanlardır’ diyor. Türkevi’nin içinde yaşayacak, çalışacak, ziyarete gelecek insanların samimiyetle sahiplenmesiyle, kullanmasıyla, hakkını vermesiyle arzu ettiğimiz konumuna geleceğini düşünüyorum. İşte bunun için Türkevi binamızın kapılarının herkese açık olduğunun altını tekrar çiziyorum” ifadelerini kullandı.
TERÖR ÖRGÜTLERİNE KAPTIRACAK TEK BİR EVLADIMIZ YOKTUR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkevi'nin açılışının ardından TÜRKEN Vakfı Heyetini kabül etti. Kabul sırasında konuşma yapan Erdoğan “İster DEAŞ, ister PKK, ister FETÖ olsun bizim terör örgütlerine kaptıracak tek bir gencimiz, tek bir evladımız yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti;
“İnsan ömrünün en kıymetli hazinesi hayat mevsimlerinin bahar yılları olan gençlik aynı zamanda bireyin şahsiyet ve karakterinin teşekkül ettiği en kritik dönemdir. Gençlerine sırtına dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali tehdit altında demektir. Bu konuda yaşanacak en küçük bir ihmalin ülkemize, milletimize ve elbette davamıza çok ağır faturaları olacaktır. Hükümetlerimiz döneminde yürüttüğümüz gençlerle ilgili çalışmalara bu hassasiyetle yaklaştık. Gençlerimizin kendilerini en güzel, en donanımlı şekilde yetiştirmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Devletimizin kurumlarının verdiği burs ve desteklerden vakıflarımızın teşvik edilmesine kadar her türlü imkanı kendilerine sunduk. Türken Vakfımızda yürüttüğü faaliyetlerle hem kendi gençlerimize hem de ülkemizin ve Türk Amerikan topluluğunun geleceğine yatırım yapıyor. Vakfımızın gerçekleştirdiği örnek faaliyetler çağımızın vebası olan İslam düşmanlığıyla mücadelede de önemli katkılar sağlıyor. Gençlik köprüleri gibi programlar sayesinde ülkemize yönelik ön yargıların kırılmasına sizler yardımcı oluyorsunuz. İster DEAŞ, ister PKK, ister FETÖ olsun bizim terör örgütlerine kaptıracak tek bir gencimiz, tek bir evladımız yoktur. Bilerek ya da bilmeyerek bu yapıların ağına düşen, ulaşamadığımız, elinden tutamadığımız her bir gencimizin sızısını yüreğimizde hissediyoruz. Bunun için onlar bir çalışıyorsa biz beş çalışacağız. Onlar bir faaliyet yapıyorsa biz on faaliyet yapacağız. Karşımızdakiler bir gence ulaşıyorsa biz yüzlercesine, binlercesine ulaşmaya gayret göstereceğiz. Ama bu hainlerin, bu mankurt sürüsünün gençlerimizin aklını ve kalbini zehirlemesine fırsat vermeyeceğiz.”
'BAŞINIZI ASLA YERE EĞMEYİN'
Gençlere seslenen Erdoğan “Sizler asla sıradan bir ülkenin sıradan evlatları değilsiniz. Hepinizde tarihiyle, birikimiyle, vicdanıyla, değerleriyle, mağdur ve mazlumlara sahip çıkmasıyla mağrur ve necip bir milletin evlatlarısınız. Atanız Sultan Alparslan’dır, Fatih’tir, Yavuz’dur, Sinan’dır, Barbaros’tur, Nene Hatun’dur, siz Çanakkale’de İstiklal Harbi’nde daha nice büyük mücadeleler de destan yazan kahramanların mirasçılarısınız. İstikbali söz konusu olduğunda ölümü öldüren cesur bir milletin çocuklarısınız. 15 Temmuz gecesi milletimiz çıplak elleriyle tankları durdurarak, silahları susturarak tüm dünyaya özgürlük ve demokrasi dersi vermiştir. Başınızı asla yere eğmeyin. Özgüveninizi asla kaybetmeyin. Ümidinizi hiçbir zaman yitirmeyin. Karamsarlığa kesinlikle kapılmayın” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın