Üniversitelerin mühendislik fakültelerinde kız öğrenci sayısında artış yaşandı. Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği Fakültesi'nde kız öğrenci sayısı, 5 yılda yüzde 11'den yüzde 19'a yükselirken, inşaat mühendisliğinde bölümün yüzde 30'unu kız öğrenciler oluşturdu. Kimya ve Metalürji Bölümü'nün yüzde 58,5'i, Endüstri Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 44'ünü kız öğrenciler oluşturdu. Biyomühendislik Bölümü'nün yüzde 76'sı, Gıda Mühendisliği'nin yüzde 83'ü ve Kimya Mühendisliği'nin yüzde 65'i yine kız öğrencilerden oluştu.
Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü'ne 2018 yılında ilk olarak 8 kız öğrenci başlarken, şimdi sayı 47'ye çıktı. Balıkçılık Teknolojisi Bölümü'nde de 2017'de yüzde 11 olan kız öğrenci sayısı, bugün yüzde 100 artarak yüzde 22'ye ulaştı.
Gebze Teknik Üniversitesi'nde Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü bu yıl açılırken, 12 kız öğrenci ile eğitime başladı. Gebze Teknik Üniversitesi'nde toplam öğrenci sayısının yüzde 32'sini kız öğrenciler oluşturdu.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde Çevre Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 51'i, Kimya Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 53'ü, Cevher Hazırlama Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 40'ını kız öğrenciler oluşturdu. ODTÜ'de ise Çevre Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 60'ı, Gıda Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 72'si, Kimya Mühendisliği Bölümü'nün yüzde 50'sinde kız öğrenciler öğrenimini sürdürüyor.
'MÜHENDİSLİK KADIN İŞİ YA DA ERKEK İŞİ DEĞİL'
ODTÜ'de Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü'nde okuyan 4'üncü sınıf öğrencisi İpek Doğan, üniversiteye başladığında bölümünün sadece yüzde 30'unun kız öğrencilerden oluştuğunu ve aradan geçen 4 yılda bu rakamın gitgide arttığını söyleyerek, "Kadın öğrencilerin de mühendisliğe ilgisinin arttığını görebiliyoruz son zamanlarda. Daha az yalnız hissediyorum kendimi. Gün geçtikçe kadın öğrenci sayısının artması beni çok mutlu ediyor ve geleceğe dair beni çok umutlandırıyor. Tabi ideal bir dünyada yüzde 50 yüzde 50 olurduk. Çok yakın bir tarihte belki olmayacak; ama bir gün bu rakama yaklaşacağımızı umuyorum. Belki ailelerin biraz daha bilinçlenmesi, belki sosyal medyanın daha aktif kullanılmasıyla aslında kadın mühendislerin de olduğunu insanların daha çok görmesi ve bunun aslında 'Mühendislik erkek işi' diye görülmesinden çıkmasına bağlı olduğunu düşünüyorum. Mühendislik bir kadın ya da erkek işi değil. Aslında kişinin problem çözme yeteneğine, analitik, rasyonel düşünmesine bağlı olan bir iş ve bunun bir cinsiyeti olduğunu düşünmüyorum" diye konuştu.
'OKULDA KIZ ÖĞRENCİ GÖRMEYİ SEVİYORUZ'
Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi Özge Özmısır da bilimin, mühendisliğin cinsiyet ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtip, "Biz okulda da kız öğrenci görmeyi seviyoruz açıkçası çünkü olduğumuz yerde bizi ait hissettiriyor. Hocalarımızın çoğunluğunun erkek olduğunu biliyoruz ama arkadaşlarımızın arasında kızlar görmek, laboratuvarlarda beraber olmak ve bu süreci beraber yaşamak gerçekten bana doğru yerde olduğumuzu hissettiriyor" dedi.
Lisede okurken gördüğü kadın mühendisin ilham kaynağı olduğu söyleyen Özmısır, "Ben lisedeyken okulumun yaptığı bir etkinlik ile bir günümü bir mühendisin yanında geçirme şansı elde etmiştim. O da bize çalıştığı ofisi göstermişti. Uluslararası çok güzel bir yerde çalışıyordu. Takım elbiseli ve herkesin saygı duyduğu biriydi. Baktım ve dedim ki 'Ben bu şekilde bir hayat yaşamak istiyorum, bu sektörde olmak istiyorum ve kendimi bu şekilde görmek istiyorum' dedim. O yüzden mühendisliği seçtim" diye konuştu.
Yorum Yazın