2021 yılında AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde, AB Finansal Olmayan Raporlama (NFR) Direktifi, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) olarak revize edildi. Revizyonla beraber mevcut sürdürülebilirlik raporlaması gereklilikleri önemli ölçüde değişti ve ilgili şirketlerin kapsamını genişletti. Uygulamanın amacının kapsamın içinde kalan şirketlerin normatif sürdürülebilirlik raporlama standartlarını benimsemesi, ortak ve standartlaştırılmış bir sürdürülebilirlik raporlaması dili ve kapsamında, dışında kalan şirketlerinse bu standartları karşılamaya teşvik edilmesi olarak aktarıldı.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Direktifi, Avrupa Parlementosu’nda kabul edilirse, 2024 yılının Ocak ayında uygulanmaya başlanacağı ve Ocak 2023 – Aralık 2023’de efektif olacağı bildirildi.
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’nin kapsamının Avrupa pazarlarında listenen tüm şirketleri (Avrupa merkezli olmayan ve KOBİ’ler de dahil olmak üzere), 250’den fazla çalışanı, 20 milyon Euro’luk bilançosu veya 40 milyon Euro’luk cirosu olan borsaya kote olmayan büyük şirketleri ilgilendirdiği belirtildi.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Mazars Denge Sürdürülebilirlik Hizmetleri Ortağı Yaman Alkan, Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’nin sürdürülebilirlik raporlama standartları konusunda katı bir çerçeve sunacağını vurguladı ve kurumsal sürdürülebilirlik raporu yayınlayan şirketlere tavsiyelerde bulundu.
ŞİRKETLER 2024’E HAZIRLIK YAPMALI
Alkan, daha önceden kurumsal sürdürülebilirlik raporu yayımlamamış şirketlerin, 2024’e hazırlıklı olması için; Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’ni yakından takip etmeleri, geliştirilmesi gereken alanları için boşluk analizi (gap analysis) yapmaları, eylem planlarını hazırlamaları, 2022 sonunda yayınlanacak raporlama standartlarına uygun olarak sürdürülebilirlik raporu oluşturmasını tavsiye etti.
Alkan, daha önceden sürdürülebilirlik raporu yayımlayan şirketlerin; Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi’nin içeriği (hedefler, raporlama yapısı, metodolojiler vb.) hakkında bilgi edinmelerini, önceliklendirme analizi yapmalarını, riskleri, fırsatları ve etki alanlarını belirlemelerini, 2022 yılının ikinci yarısında yayınlanacak olan raporlama standartlarını sistemlerine entegre etmelerini ve raporun içeriğini Yönetim Raporu’na entegre etmelerini vurguladı. Alkan, kurumsal sürdürülebilirlik raporunun tamamı ve içerdiği bilgilerin zorunlu güvenceye tabi olacağını sözlerine ekledi.
ÇEVRESEL, SOSYAL VE KURUMSAL YÖNETİM YOL HARİTASI ÇOK ÖNEMLİ
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi çerçevesinde yayınlanacak bilgilerin üç kategoriye ayrıldığını, bu kategorilerin Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim, alt kategorilerinse “İş Modeli ve Strateji”, “Uygulama ve Eylem Planları” ve “Performans Ölçümü” olduğunu belirten Alkan, “Şirketlerin risklerini ve maliyetlerini azaltması, paydaş güvenini ve marka değerini arttırması, itibarını güçlendirmesi, yeni yatırım ve kredi fırsatlarını yakalayabilmesi için Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim haritasının olması gerekli. Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim uygulamaları, kuruluşların gerçek değerinin belirlenmesinde, uzun vadeli değer yaratmasında ve iyi sonuçlara ulaşma yeteneklerinin değerlendirilmesinde günden güne daha çok önemli hale geldi. Operasyonlarına ve stratejik planlamalarına ESG uygulamalarını dahil eden firmalar riskleri daha kolay yönetirken değer yaratma fırsatlarını da arttırdı” dedi.
Yorum Yazın