İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçtiğimiz günlerde katıldığı TRT Haber canlı yayınında Sedat Peker'e yönelik olarak 'Bursa'da Köfteci Yusuf'a çökmeye çalışıyorlar. Operasyonu başlattım' ifadelerini kullanmıştı.
Bir et entegre tesisinin Köfteci Yusuf adlı restoran zincirinin sahibi Yusuf Akkaş'a 20 milyon lira bedelle zorla satılması ile ilgili çarpıcı detaylar ve belgeler ortaya çıktı.
BURSA'DA 18 SANIKLI "KÖFTECİ YUSUF" DAVASINDA SEDAT PEKER HAKKINDA DA İDDİANAME HAZIRLANDI
Afyonkarahisar'daki bir et entegre tesisinin, tehditle Bursa'da restoran zinciri sahibine satılmaya çalışıldığı iddiasıyla ilgili 18 sanıklı davada dosyası ayrılan organize suç örgütü elebaşı Peker hakkında tamamlanan iddianame mahkemeye sunuldu. Geçen yılın temmuz ayından itibaren elde edilen deliller doğrultusunda hazırlanan, tutuklamaya yönelik yakalama kararı ve birleştirme talepli iddianamede, Peker'in "suç örgütü kurma ve yönetme, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak yağmaya teşebbüsten" yargılanması istendi.
'İŞTE KÖFTECİ YUSUF DOSYASI'
Afyonkarahisar’da bulunan bir et entegre tesisin tehdit ve şantajla Köfteci Yusuf adlı restoran zincirinin sahibi Yusuf Akkaş’a satılmaya çalışılması ve sonrasında yaşananlar hakkında yazar Öztürk 'İşte Köfteci Yusuf dosyası' başlığıyla önemli yazı kaleme aldı.
İşte Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk'ün o yazısı;
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sedat Peker ve adamlarının Bursa'da “Köfteci Yusuf”un işyerlerine “çökmek istediklerini” bu konuda operasyon emrini de kendisinin verdiğini söyledi. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçları Soruşturma Bürosu'nun hazırladığı iddianamenin soruşturma numarası 2019/ 114747'dir. İddianamede Peker'in adı geçiyor ama sanıklar arasında adı yok.
Ünlü köfteci Yusuf Akkaş'a, Afyonkarahisar'da bulunan Et Entegre Tesisleri 35 milyon liraya satılmak istendi. Yusuf Akkaş ise 20 milyon lira verdi. Bu tesisi istedikleri fiyata alması için Akkaş üzerinde baskı kuruldu. Aradaki farkın çete tarafından paylaşılacağı öne sürülüyor. Köfteci Yusuf Akkaş konuyu İçişleri Bakanı'na intikal ettirdi. Ardından da Bursa Emniyet Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ne şikayette bulundu.
BU DAVANIN SANIĞI DEĞİL
Köfteci Yusuf üzerinde kurulmaya başlanan baskı sonucu işyerinde olay çıkarıldı. Köfteci Yusuf'a yapılan tehditler arasında “Domuz eti kullanıldığını” yayacaklarını da söyledikleri belirtildi. Yağma ve suç işlemek amacıyla kurulan örgütle ilgili iddianamede ilginç bilgiler var.
Soruşturma aşamasında Sedat Peker adı sıkça geçmesine rağmen, sanıklar arasında Peker bulunmuyor. 2020 yılında Türkiye'den yasal yollarla yurtdışına çıkış yapmasından ve ilk iddianamenin hazırlamasından yaklaşık bir yıl sonra Peker hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2020/100197 numaralı dosya ile soruşturma başlatıldı. Sanıkların bazıları tutuklandı ancak halen bu soruşturmada da tutuklu sanık kalmadı. Sonuçta, Peker hakkındaki soruşturma henüz iddianame aşamasına gelmedi.
PEKER'DEN GELDİĞİ SÖYLENEN TESPİH
Restoran zinciri sahibi Köfteci Yusuf Akkaş'ın avukatı Ali Uslu, 24 Aralık 2019 tarihli şikayet dilekçesinde şu iddialarda bulundu:
“Sosyal medya üzerinden Sedat Peker'in Köfteci Yusuf'un ortağı olduğu belirtildi. Ancak Peker, bunu sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama ile yalanladı, adını kullanarak Köfteci Yusuf'a yaklaşabilecek kişiler hakkında şikayette bulunmasını tavsiye etti. Kısa süre sonra köylüsü İsmail Gül, Yusuf Akkaş'a ulaşıp ‘Sedat Peker'in yakını olan kendisini gazeteci olarak tanıdığı Ahmet isimli şahsın Sedat Peker adına bir hediye teslim edeceğini' söylemiş.
(Yusuf Akkaş'ın ifadesinde geçen Sedat Peker tarafından hediye olarak gönderildiği söylenerek Ahmet Akay tarafından kendisine hediye tespih verilmesi yakınlık kurma, güven aşılamaya' yönelik örgütsel hareket tarzı olduğu değerlendiriliyor.) Yusuf Akkaş bu teklifi çok ciddiye almadı ve gazeteci olduğunu söyleyen kişiyle görüşmedi.
Daha sonra İsmail Gül, gazeteci Ahmet'i yanına alarak Yusuf Akkaş'ın Yenişehir de bulunan fabrikasına geldi. Ahmet, Sedat Peker in selamını iletip hediye olarak gönderdiğini söylediği tespihi verdi. Bu hediye verme işinden sonra Sedat Peker'in yakını olduğunu iddia eden ve hediye getiren Ahmet, İsmail Gül aracılığıyla randevu talep etmiş. Ancak bu görüşme gerçekleşmemiştir. Daha sonra Ahmet, Yusuf Akkaş'ı telefonla arayıp ‘Bir hafta sonra Sedat Peker'in fabrikaya uğrayacağını' söyledi.
HAZIROLA GEÇTİLER
Belirtilen tarihte Yenişehir'de ki fabrikaya Ahmet, kendisini Erhan Kılıç olarak tanıtan ve yanlarında koruma olarak bulunan kişilerle geldi. Erhan Kılıç, Ahmet Bey'le yaklaşık 2 saat konuştu. Peker'in uyuşturucuyla, PKK ve PYD ile mücadelesini, Orhangazi ilçesinde kendilerinin hoşuna gitmeyecek şeklide hareketlerde bulunan bir şahsın ayağından vurulduğunu anlattı. Doğrudan Yusuf Bey'e bir tehditte bulunulmadı ama konuşmalar tedirgin etti.
Bu görüşme esnasında Erhan Kılıç'ın telefonu çaldı. Sedat Peker'in aradığını söyledi ve ortamda bulunan ve Sedat Peker adına geldiğini belirttikleri tüm örgüt üyeleri ayağa kalkarak hazırola geçip mizansen yaptı. Kılıç, Yusuf Akkaş'a, ‘Seni birazdan Sedat Peker ile görüştüreceğim' dedi. Kendi telefonundan facetime uygulaması üzerinden kendisini Sedat Peker olarak tanıtan bir şahıs ile kısa bir sesli görüşme yaptırdı. Görüştüğü şahıs iyi dileklerde bulunduktan sonra telefonu kapattı. Gelen şahıslarda sorunsuz şekilde ayrıldı.”
DOSTLUK BİTTİ
Avukat, daha sonra bu kişilerin telefonla tacizleri sürdürdüğünü de şikayet dilekçesinde belirtti. Şüphelilerin Cumhurbaşkanı'nın da adını kullandıklarını kaydeden Avukat, Erhan Kılıç'ın yine Yusuf Akkaş'ı arayıp “Yaptığınız şey hiç hoşumuza gitmedi, dostluk bitti, Reis'in göndermiş olduğu tespihi almaya geliyorum” dedi. Bu görüşmenin ardından Kılıç, adamlarıyla birlikte Akkaş'ın fabrikasına geldi. Tespih kendilerine iade edildi.
Erhan Kılıç'ın Yusuf Akkaş'a iletilmek üzere, “Onun anasını sinkaf edeceğim, bizi çakal yerine koydu. Biz kendisi ile Karadağ'da iş yapmayı teklif edecektik. 4,5 yıldır Sedat Peker'in adını kullanıyor. Bundan sonra dostluk bitti. Arkasında değiliz” dedi. Kılıç, Yusuf Akkaş'ın kendisini affettirmek için özür dilemek üzere Peker'in ofisine gidilmesini istedi ve suç duyurusuna olay şöyle yer aldı:
“Reis kabul eder ise Akkaş, onun elini öpecek. Bunu yapmaz ise Köfteci Yusuf şubelerine ‘domuz eti' sokar, ilçe tarım ve bakanlığı üzerinize salarız. Bu da yetmez bize yakın gruplar var. İki grubu şubenize yollarım silahlarla birbirlerine girer bu işin arkasında bizim olduğumuzu kimse anlamaz. Göreceğiniz zararı siz kendiniz düşünün.”
DOMUZ ETİ HABERİ
Şüphelilerden Cengiz Var, örgüt yöneticilerinden Ahmet Akay'a telefonla Köfteci Yusuf'un bir şubesinde olduğunu söyledi, organize şekilde kendi adamlarından müşteri gibi restoranın şubesine gelen kişilerin sipariş verip domuz eti olduğunu söyleyerek kalkacaklarını, bu şekilde diğer müşteriler üzerinde algı oluşturup müştekiyi zarara uğratacakları, bunun planladıkları eylemin bir parçası olduğunu belirtilen iddianamede şöyle denildi:
“Telefon konuşmasında geçen Semih Çetinbaş'a, Erhan Kılıç tarafından ödenen para karşılığında ‘HürHaber' isimli, www.hurhaber. net. URL adresli sitede 26.12.2019 tarihli habere rastlanmış olup ekran görüntüsü dosya fezlekesinde mevcuttur.”
750 BİN DOLARA İNDİLER
İddianamede, Yusuf Akkaş'ın yanındaki bir yöneticinin Erhan Kılıç tarafından kendisine yapılan son öneriyi de şöyle açıkladı:
– İndirim yapıp tesisi size 22 milyon liraya verebilirim. Şayet yine olumlu bir adım gelmez ise Reis Sedat Peker'den bir emir gelir ise Yusuf'a zarar verebilirim. Ama ben bunu yapmak istemiyorum. “Yok bu tesis bizim işimizi görmez” diyorsanız 80 adet daire var gelip buraları alacak, hâlâ yatırım yapamam ben sizden bir şey alamam diyorsa da 750 bin dolar Reis Sedat Peker'e bağış yapacak ve aramızdaki husumet bitecek. Dostluğumuz başlasın, ne bize bağlı gruplar ne de başka gruplar gelip sizi rahatsız etmesin, Reis Sedat Peker tekrardan Yusuf'u koruma altına almış olsun. Sen bu konuştuklarımızı git Yusuf’a anlat. Pazartesi gününe kadar parayı getirin bu iş bitsin.
İŞKENCE GÖRÜNTÜLERİ
Öztürk'ün sonrasında konuyla ilgili yaptığı habere göre Erhan Kılıç, telefonunu açıp yüzleri belli olmayan birkaç kişinin, yüzü görünen başka bir kişiye işkence yaptıklarına ilişkin görüntüler de izletti. Kılıç, "Reis Sedat Peker'e küfür edenin sonu böyle olur" dedi.
DEFİNE ARADILAR
Suç örgütü üyelerinin örgüte finans sağlamak amacıyla değişik faaliyetlere giriştiği belirtilen iddianamede örgütün definecilik faaliyeti de şöyle anlatıldı: "Örgüt lideri Erhan Kılıç ve örgüt üyeleri Cengiz Var, Hakan Koç, Ahmet Özbek, Mehmet Aydın ve Cüneyt Günal'ın 21 Ocak 2020 tarihinde Aksaray ilinde kaçak kazı yaparak tarihi eser elde etmeye yönelik faaliyette yer aldıkları, kazıda kullanılacak kepçe ekskavatör gibi araçları Hakan Koç'un temin ettiği, kendilerine yardımcı olan 5 kişinin kaçak kazı yaptıkları gerekçesiyle yakalanmış ve haklarında ayrı bir soruşturma başlatılmıştır."
- 18 SANIK HAKKINDA DAVA AÇILMIŞTI
Afyonkarahisar'da Mehmet S'ye ait, 2017 yılında satışa çıkarılan et entegre tesisinin, aracılar vasıtasıyla Bursa merkezli restoran zinciri sahibine 20 milyon liraya satılması için görüşmeler yapıldığı iddia edilmişti. Restoran zinciri sahibinin, satış sürecinin uzaması nedeniyle tehdit edildiği iddiasıyla şikayette bulunması üzerine soruşturma başlatılmıştı. Suç örgütü kurdukları iddia edilen ve 6 Temmuz 2020'de gözaltına alınan 18 şüpheliden 9'u tutuklanmış, dava sürecinde tutuklu sanıklar tahliye edilmişti. Sanıkların Sedat Peker ile bağlantılı oldukları iddia edilmişti.
İLK DURUŞMA 2 HAZİRAN'DA
18 sanıklı bu davanın şu anda tutuklu şüphelisi kalmadı. 2 Haziran'da Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde de ilk duruşma yapılacak.
Yorum Yazın