İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, PKK/KCK terör örgütüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle OHAL kararları kapsamında kapatılan İstanbul GÖÇ-DER' in (Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği) yerine 2018 yılı içerisinde Göç İzleme Derneği'nin (GÖÇİZDER) kurulduğu kaydedildi. İddianamede, GÖÇİZDER'in asıl amacının "PKK/KCK terör örgütü güdümünde faaliyet yürüten, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden yaşanan göçlerin sözde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yapılan baskı ve zulümler nedeniyle olduğunu savunan, bu söylemi PKK/KCK terör örgütünün ideolojisini empoze etmek amacıyla, propaganda aracı olarak kullanan, göç eden aileleri sözde yardım ve dayanışma adı altında devlet aleyhine kışkırtan, ayrıca örgütün göç eden ailelerinin yanında olduğu imajı vererek PKK/KCK terör örgütüne müzahir tabanın örgüte bağlılığını arttırmaya çalışan, göç eden ailelerin örgütün etrafında kenetlenmesini sağlamayı amaç edinen ve belirtilen faaliyetler üzerinden ajitasyon yaparak ülkemizi uluslararası arenada zor duruma düşürmek olduğu" ifade edildi.
"AVRUPA BİRLİĞİ FONLARINDAN HİBE ALDILAR"
İddianamede, GÖÇİZDER'in 2018 yılından itibaren Avrupa Birliği (AB) fonlarından hibe alabilmek için göç konularını esas alan çok sayıda AB projesi hazırladıkları, Avrupa Birliği fonların kapsamında 2018 yılında 320 bin Euro, 2019 yılında 350 bin TL hibe alındığı, ileriki süreçte 350 bin Euro hibe alınması planlandığı bu elde edilen gelirlerin PKK/KCK terör örgütünün finansmanını temini için kullandıkları öne sürüldü. Ayrıca toplumsal, sosyal kültürel, etik ve dini farklılıklar üzerinden ayrılıkçı hareketleri motive eden çalışmalar yürüttükleri, saha çalışması adı altında Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere Türkiye genelinde PKK/KCK terör örgütüne eleman kazandırma ve propaganda çalışmalarını koordine ettikleri de ifade edildi.
PKK'NIN EYLEMLERİ MEŞRU GÖSTERİLMEYE ÇALIŞILDI
GÖÇİZDER tarafından hazırlanan 2015-2016 "Sokağa çıkma yasakların kadınların göç hikayeleri" isimli kitapta sözde özyönetim ilan eden PKK/KCK terör örgütü mensuplarının masum gösterilmeye çalışıldığı ve devletin işgalci ve suçlu olarak gösterilmeye çalışıldığı vurgulandı. Yine Göç İzleme Derneği tarafından Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu'nun desteğiyle hazırlanan rapor, 2015/2020 Dönemi Sokağa Çıkma Yasakları; Veri Derleme ve Medya İzleme Raporu gibi raporlarda da PKK/KCK terör örgütünün propagandasını yapmak amacıyla yayına çıkarıldığı ve örgütün bölgede eylemlerinin meşru gösterilmeye çalışıldığı da ileri sürüldü.
DEĞER AİLELERİNE PARA AKTARIMI YAPILDI
İddianamede, Avrupa Birliği'nden temin edilen 2018-2020 yılları arasında yaklaşık 3 parça halinde 338 bin dolar yüklü paranın bu amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlanan yayın çalışmaları, seminerler ve bu hususta yapılan masraflar için harcandığı ancak derneğin asıl amacının örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten, faaliyet yürütürken ölen veya siyasi eylemler sebebiyle cezaevinde bulunan şahısların "Değer Ailesi" olarak ifade edilen ailelerine para aktarımı yapıldığının alınan MASAK raporu ile anlaşıldığı da anlatıldı. Avrupa Birliği'nden alınan hibelerin masraf, fatura, banka hesap hareketleri üzerinden üyelerine ve anlaşılan kurumlara aktardıktan sonra akabinde üye ve kurumlardan bağış adı altında tekrardan derneğin amaç ve hedefleri doğrultusunda şahıslar üzerinden aktarımının yapıldığı anlatılan iddianamede, dernek üye ve yöneticilerinin dernek binasının bir yıllık kira bedelinin ödenmesi ve ertesi gün dernek binasının satın alınması ve paravan şirket kurarak masraf ödemesi yapılması gibi muvazaalı işlemlerle paranın iz kaybının gerçekleştirildiği kaydedildi.
AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE YARGILANACAKLAR
MASAK raporuna göre Avrupa Birliği Komisyonundan 2018 yılında 168 bin 837 dolar karşılığında 634 bin 291 TL, 2019 yılında 130 bin 542 dolar karşılığında 749 bin 983 TL, 2020 yılında Avrupa Birliği Komisyonundan 38 bin 604 dolar karşılığında 258 bin 906 TL GÖÇİZDER isimli derneğe para girişi olduğu vurgulandı. İddianamede, şüphelilerin telefon görüşme içeriklerine de yer verilerek GÖÇİZDER'in "örgütün amaç ve ideolojisi doğrultusunda hareket ederek kitle propagandası ve sempatizan kitleyi diri tutmayı amaçlayan faaliyetler ile göç olgusu üzerinden terör örgütü propagandası yaptıkları, göç olgusunu Doğu ve Güneydoğu Anadolu da yaşanan örgüt gerçekliğinden uzak olarak tek yönlü olarak ele alıp ajitasyon ve karalama çalışmaları yürüttüğü, bu amaçlar doğrultusunda çalışan dernek yönetici üye ve şahısların legal düzlemde sivil toplum çalışması yürüttüklerine yönelik iddiaların suçtan kurtulmaya yönelik ve itibar edilemeyecek nitelikte olduğunun anlaşıldığı" ifade edildi. İddianamede, 17'si tutuklu 23 şüphelinin "Terör Örgütü Propagandası Yapmak", "Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma" suçlarından 7,5 yıldan 22,5 yıla kadar değişen hapis cezaları istendi. Şüpheliler önümüzdeki günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacak.
Yorum Yazın