Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuştu. Oktay, konuşmasının başında, "2023 bütçesinin vatandaşımızı küresel belirsizliklerden ve risklerden koruyacak, her kesimden insanımızı kollayacak adil ve sosyal bir bütçe olduğunu ifade ettik. Sosyal bir yapıya sahip olan bütçemiz; toplumun tüm kesimlerine net şekilde sahip çıkan programlar, destekler ve ödenekler içermektedir. Bu bütçede çiftçi de vardır, işçi de vardır, memuru, emeklisi, girişimcisi, esnafı, sanatkarıyla bu milletin tüm emektarları vardır. Kadının güçlendirilmesi, gençlerin desteklenmesi, engelli vatandaşlarımızın sosyal hayata katılması, yaşlı ve bakıma muhtaç vatandaşlarımızın yanında olunmasına yönelik ayrı ayrı programlar; hesaba katılmış ayrı ayrı kalemler vardır. 2023 yılı bütçemizde; sosyal harcamalar için ayırdığımız kaynak miktarını 258,4 milyar liraya çıkarıyoruz" dedi.
'GIDA GÜVENLİĞİ VE TARIMSAL KALKINMAYI MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ GÖRÜYORUZ'
Fuat Oktay, gıda güvenliği ve tarımsal kalkınmayı, milli güvenlik meselesi olarak gördüklerini ve üzerine özellikle eğildikleri konuların başında geldiğini belirterek, "2023 yılında bütçemizden tarıma 142,9 milyar lira kaynak ayırıyoruz. 54 milyar sadece tarımsal destek programları için ayrılan ödenektir. Çiftçiden haberiniz var mı diye sorulmuştu; Biz tarımsal üretim yapan tüm kesimlerle, küçük büyük ölçekli ayırmadan tüm çiftçilerimizle omuz omuzayız; biriz beraberiz. İllerimize yaptığımız ziyaretlerde de özellikle tarımdaki gelişmelere, ihtiyaçlara; çiftçimize, üreticimize nasıl daha fazla destek olabiliriz buna bakıyoruz. Kadın kooperatiflerini en güçlü şekilde destekliyoruz. Tarımsal destek programları için 54 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 40,4 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT'lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 48,5 milyar lira kaynak ayırıyoruz" diye konuştu.
'TARIM SEKTÖRÜ YATIRIMI ÖDENEKLERİNİ ÖNEMLİ ÖLÇÜDE ARTIRDIK'
Oktay, tarım sektörü yatırımının ödeneklerini de önemli ölçüde artırdıklarını ifade ederek şunları söyledi:
"Tarımsal sulama yatırımı ödeneği 2020 yılında 3,7 milyar lira düzeyindeyken, 2021 yılında bu rakamı 9 milyar liraya, 2022 yılında 12,5 milyar liraya, ek bütçe ile birlikte 20,4 milyar liraya çıkardık. 2023 yılında da bir önceki yıl bütçe ödeneğine yüzde 109, ek bütçe dahil ödeneğe göre ise yüzde 28 artışla 26,1 milyar liraya çıkarıyoruz. 2023 yılında tarımsal ödemeler için ayrılan kaynağın yaklaşık 5 milyar TL'sinin gübre desteği olarak ödenmesi planlanmaktadır. Bu kapsamda, 2022 üretim yılı gübre desteklerinin bir önceki yıla göre hububat grubunda yüzde 130, diğer ürünlerde yüzde 163 oranında artırarak ödenmesini öngörüyoruz. Talep eden çiftçilerimizin buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale ve çeltik üretimlerine yönelik 2022 üretim yılı mazot ve gübre tarımsal destek hak edişleri Ziraat Bankası aracılığıyla 2023 yılı yerine 2022 yılı içinde mazot ve gübre alımı yapılabilecek şekilde ödenecektir."
'TERÖRLE ARASINA MESAFE KOYMAYAN SONUCUNA KATLANIR'
Oktay, konuşmasında 100'üncü yılın bütçesinin milletle iç içe, milletin ta kendisi olan yönetim anlayışlarının mali alana kapsayıcı şekilde yansıması olduğunu aktararak, "Bütçe teklifimiz de hem oluşum süreci hem de muhtevası bakımından kapsayıcı ve hesap verebilir yapıdadır; biz de bütçemizin arkasındayız. Gazi meclisimizin çatısı altında kahraman ordumuza iftira atan bir terör örgütü yanlısının ne yazık ki savunuculuğuna soyunanlar oldu. Ne hikmetse bazı hatiplerin
'insan hakları gönüllüsü' diye masum göstermeye çalışarak savunduklarının evinden, arabasından mermiler, fişekler, örgüt dokümanları çıkıyor. Şirin göstermeye çalıştıklarınız; milletimizin bağrından çıkan şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerimizi akıldan, izandan uzak şekilde hedef alıyor. Terör propagandası yapan, hukuk çerçevesinde cezasına katlanır. Kimse kahraman ordumuzu, ordumuzun şanlı mücadelesini karalamaya cüret edemez. Gazeteci dediklerinizin de kim olduğunu, ne olduğunu gördük. Cebinde basın kartı var diye kimse kendini hukukun üzerinde göremez. Terörle arasına mesafe koymayan da sonucuna katlanır" diye konuştu.
'MİLLETİMİZİN BİRLİĞİNİ GÜÇLENDİRECEK ADIMLARA ÖZEL ÖNEM VERİYORUZ'
"Biz defaten 85 milyonun bütçesi dedikçe bazıları dini azınlık, etnik azınlık diyerek ayrışmayı beslemeye çalışıyor" diyen Oktay, "Ülkemizde azınlıklara yönelik politika ve uygulamalar, Lozan Barış Anlaşmasının ilgili hükümlerine uygun şekilde belirlenmektedir. Tüm azınlık cemaati temsilcileri gerek ilgili kurumlarımızla ve özellikle Sayın Cumhurbaşkanımızla birebir yakın ilişki içindedir, istek ve taleplerini birinci elden ilettiklerine ben de bizzat şahidim. Müslüman-Türk azınlığın Yunanistan'da karşılaştığı zulümlere ses çıkarmanızı arzu ederdim. Din, dil, ırk, mezhep ayrımı gözetmeden; Türk, Kürt, Çerkes, Abhaz, Zaza tüm kültürel zenginlikleriyle vatandaşlarımızın hizmetindeyiz. Ülkemizdeki Alevi-Bektaşi toplumunun beklentilerini tespite ve çözüm yolları bulmaya yönelik yaptığımız kapsamlı hazırlık buna dahildir. Cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanma suyu, yapım, onarım, bakım giderlerinin karşılanması ve imar planlarındaki yeriyle ilgili tüm sorunları çözüyoruz. Aynı şekilde cemevlerinde erkan hizmetlerini yürütmekten sorumlu Alevi-Bektaşi inanç önderlerinden talep edenlere de bu kurumsal yapı bünyesinde artık kadro veriliyor. Ülkemizi Türkiye Yüzyılı'na hazırlarken milletimizin tüm kesimleriyle birliğini, beraberliğini, kardeşliğini güçlendirecek adımlara özel önem veriyoruz" dedi.
'CARİ İŞLEMLER AÇIĞIMIZIN YÜZDE 2.5 GİBİ BİR DÜZEYE GERİLEMESİNİ BEKLİYORUZ'
Oktay, cari işlemler açığının bu yıl enerji faturasında gözlenen astronomik fiyat etkisi ile göreli yüksek seyrettiğini hatırlatarak, "Ancak enerji dışında cari işlemler fazlası veriyoruz. Gelecek yıl enerji faturasının gerilemesiyle de cari işlemler açığımızın yüzde 2,5 gibi oldukça sürdürülebilir bir düzeye gerilemesini bekliyoruz. Ayrıca ülkemizde şunun da altını çizmeliyim ki cari işlemler açığı varsa, bunun karşılığında, üretim ve ihracatta artışımız ve yüksek büyüme, yüksek istihdam oranlarımız var. Küresel düzeyde resesyonun konuşulduğu, yatırımların zayıfladığı böyle bir dönemde dengeli büyümeyi başaran, aynı zamanda güçlü yatırım ve güçlü ihracatla birlikte yüksek istihdam oluşturan nadir ülkelerden birisi konumundayız. Cari fazla vermeye ve katma değerli üretimi artırmaya odaklanan büyüme yaklaşımımızın orta ve uzun vadede enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayacağını öngörüyoruz. Bu politika çerçevemizin son yıllarda enerji hariç cari işlemler açığını düşürmede etkili olduğunu gözlemliyoruz. Bununla birlikte, 2022 yılında cari işlemler açığındaki artışın ana nedeni, yükselen küresel enerji fiyatlarının enerji ithalatımızda önemli derecede artışa neden olmasıdır" dedi.
Yorum Yazın