Afganistan’dan, insan kaçakçılarına kişi başı 500 ila 1000 dolar arasında ödeme yaparak kaçak yollarla Türkiye'ye gelen göçmenler, önce Van'a, buradan da Avrupa ülkelerine gitmek üzere batıdaki kentlere götürülüyor. 3 bin kilometre yol yürüyerek İran sınır hattındaki Van'ın kırsal mahallelerine ulaşan kaçaklar, güvenlik güçlerine yakalanmamak için dağ yollarını kullanıyor. Taliban'ın Afganistan'da kontrolü ele geçirmesi ile birlikte İran sınırındaki Çaldıran, Saray ve Özalp ilçelerine gruplar halinde gelen göçmenler, güvenlik güçleri tarafından yakalanıp, işlemlerinin ardından geri gönderiliyor. Organizatörlerin yardımıyla sınırı geçen, saklandıkları evlerde yakalananlar ise önce Van'daki Ön Kabul Merkezine, buradan da 48 saat süren güvenlik soruşturması ve parmak izinin alınmasının ardından Edremit ilçesindeki Geri Gönderme Merkezine gönderiliyor. Burada 5 ay ile bir yıl arasında kalan kaçak göçmenler daha sonra ülkelerine geri gönderilmek üzere İstanbul'a götürülüyor.
2 METREKARELİK BARAKADA YAŞAM MÜCADELESİ
Göçmenler, güvenlik güçlerine yakalanmamak için, insan kaçakçılarının kırsal bölge ve dere yataklarına yaptıkları 2 metrekarelik barakalarda yaşamak zorunda kalıyor. Taliban'dan kaçarak 40 günlük umut yolculuğunun ardından yasa dışı yollarla 8 kişilik bir grupla Van’a ulaşan Heseni ailesi de bunlardan biri. 3 yaşındaki kızı ve 18 yaşındaki eşi ile birlikte yolculuk yapan Muhammed Heseni, yollarda yaşadıkları zorlukları DHA'ya anlattı. Kırsal mahalledeki dere yatağında briketlerden yapılan her biri 2 metrekare olan barakalarda yaşam mücadelesi veren Heseni, Taliban korkusundan ülkelerini terk ederek, kaçtıklarını söyledi.
Heseni, "Eşim Kibirya (18) ve 3 yaşındaki kızım Aişe ile birlikte 40 gündür yoldayız. Biz Taliban'ın korkusundan ülkemize dönmek istemiyoruz. Ölürsek de burada ölelim. Çok zorluklar yaşadık. Geri gitmesek çok iyi olur. Afganistan'dan İran'a geldikten sonra araçlara binerken para aldılar, inerken aldılar. Bizi parasız bıraktılar. Afganistan'dan kaçmasaydık Taliban bizi vururdu. Annem, babam Afganistan'da öldü. Bir abim Türkiye'de yaşıyor, o bizden kaçmamızı istiyordu. Abim olmasaydı biz buraya gelemezdik. 40 günlük yolculukta çantam sırtımdaydı. Bebeğimi de kimi zaman sırtımda, kimi zaman kucağımda taşıdım" dedi.
'KAÇMASAK BİZİ ÖLDÜRÜRLERDİ'
Yasa dışı yollarda 25 günlük yolculuğun ardından ülkeye giriş yapan Kuvsettin Selçuki (20) ise Afganistan'da yaşayan Türkmenlerden olduklarını ifade ederek, "Van sınırına dün ulaştık. 25 gündür yoldayız. Hiç yemek yemedik, sadece su tüketiyoruz. Dere yatağında yapılan barakada yatıyoruz. Çok soğuk. Başka bir kentten gelen ve sınırda bizimle hareket eden bir aile de var. Yolda çok zorluk çektik. Kaçmasak bizi öldürürlerdi. Orada iş yok, ekmek paramız bile yoktu. Mecburiyetten buraya geldik. Bizi geri gönderseler ne iş var ne para. Biz ülkemize geri gitmek yerine, burada ölmeyi tercih ediyoruz. Biz geri gönderseler bile yine geleceğiz. Çünkü başka çaremiz yok" diye konuştu.
SINIRDA KAÇAK GEÇİŞLERE KARŞI 7/24 ÖNLEM ALINIYOR
Kaçak göçmen geçişlerinin engellenmesi amacıyla Van'ın İran sınırındaki Çaldıran ilçesinden başlatılan, Ağrı'nın Doğubayazıt ile Hakkari'nin Yüksekova ilçesi hattına kadar uzanan modüler duvar ve akıllı kule çalışmaları devam ederken, tamamı 534 kilometre olan Türkiye-İran sınır hattında özel harekat polisleri, jandarma ve hudut birlikleri 7/24 görev yapıyor.
Yorum Yazın