Dünyanın, sürdürülebilirlik kavramı etrafında bir dönüşüm sürecine adım attığını dile getiren Emine Erdoğan, bu sürecin, hayatın istisnasız her alanının değişmesi gerektiğini söylediğini ifade etti.
İnsanlığın bugün ve yarın barış ve refah içinde yaşamasının, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle dünyanın korunmasına bağlı olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, iklim değişikliğinin, tüm ülkelerin ve uluslararası platformların ana gündem maddesi olduğunu anımsatarak, insanlığın durduğu bu kritik dönemeçte, ortaya koyacakları iş birliğinin gelecek için belirleyici olacağını söyledi.
Türkiye olarak, iklim değişikliği mücadelesinde son derece kararlı olduklarını belirten Emine Erdoğan, geçen kasım ayında Paris İklim Anlaşması'na taraf olarak bu mücadeledeki konumlarını daha da güçlendirdiklerini, Türkiye'nin artık uluslararası arenada kilit ortaklardan biri olduğunu dile getirdi. Emine Erdoğan, bu müşterek soruna, insanlığın tek ve büyük bir aile, dünyanın ise bu ailenin ortak evi olduğu anlayışıyla yaklaştıklarını anlattı. Emine Erdoğan, kıyı bölgelerinde artan nüfusun, sanayileşme, aşırı avlanma ve denizcilik faaliyetlerinin, deniz kirliliği ve ekosistemlerin tahribatı noktasında küresel bir sorun olduğunu söyledi.
Deniz kirliliğinin yüzde 80'inin karasal kirleticilerden oluştuğunu dile getiren Emine Erdoğan, Barselona Sözleşmesi kapsamındaki çalışmaların, Akdeniz Havzası'nın günde yaklaşık 730 ton plastikle kirletildiğini ortaya koyduğunu aktardı.
Yorum Yazın