Millî Eğitim Bakanlığının pandemi sürecinde aksayan eğitimin telafi süreciyle ilgili çalışmaları sürüyor. Bakanlık yeni bir taslak üzerinde çalışıyor. 'Öğrencilerin kayıpları nasıl giderilecek' sorusunu Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Derneği (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan'la konuştuk. "Telafi eğitimi mutlaka gerekli" diyen Eraslan şunları söyledi: Eğitimde telafi memleket meselesi. Sadece MEB'in değil, yerel yönetimlerin, STK'ların topyekûn herkesin elini taşın altına atması gerekir. Öncelikle telafi eğitimlerine hızlı ve etkili bir yöntem ile başlanması gerekiyor. Öğrenciler için yapılacak telafi eğitimlerinde özellikle öğretmen faktörü de göz önünde bulundurularak yapılması gerekiyor. Öğretmenin bu süreçteki görev tanımı, motivasyon faktörleri belirlenmeli ve sunulmalıdır. Bununla beraber öğrenciler için yapılacak telafi eğitiminde yine öğretmen, öğrenci ve ailelerin istek ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. SODİMER (2021) tarafından yapılan araştırma doğrultusunda telafi eğitimlerinde öğretmen, öğrenci ve ailelerin ortak taleplerinin başında yüz yüze eğitime katılım
isteği ve ihtiyacı yer almaktadır. Bu doğrultuda telafi eğitiminde mutlaka bu ihtiyaç ve istek göz önünde bulundurularak uygun ortam ve şartlarda yüz yüze eğitim faaliyetleri gerçekleştirilmelidir. Bu yüz yüze eğitim içeriklerinde oyunlaştırılmış içeriklerin yanı sıra öğrenme kayıplarının giderilmesi için akademik içeriğin etkili ve kompakt bir biçimde öğrenciye sunulması gerekiyor. Bu bağlamda temel branşlarda sadece temel kazanımlar ele alınmalıdır.
HER DERSE DOKÜMAN
Bakanlık her dersin temel kazanımlarını içeren doküman öğrencilerle paylaşabilir. Ders programları yaz dönemi şartları göz önüne alınarak günde 3 saati geçmeyecek şekilde planlanmalıdır. Belli aralıklarla, online ölçme değerlendirme yoluyla öğretimin verimliliği değerlendirilmeli, öğrencilerin derslere verimli katılımı teşvik edilmelidir. Her sınıf düzeyinde belirlenen temel beceri ve kazanımlarla ve küçük gruplarla kısa süreli yüz yüze eğitimler yapılmalı. İkinci olarak yine SODİMER (2021) tarafından yapılan bir araştırmaya bakıldığında çocukların okulla bağları çok zayıflamış durumda olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple okula bağlılığı arttıracak etkinlikler yapılmalıdır. Yazın akademik olarak verilecek bir eğitimin çok faydası görülmeyeceğinden yeni döneler için okulu sevme, merak duygusunu geliştirme, öğrenmeyi öğrenmeye yönelik çeşitli etkinlikler planlanmalıdır. Bu doğrultuda yaz aylarında eğitim içerikleri seyreltilmiş ortamlarda ve seyreltilmiş programlara temelinde eğitim etkinliklerine dayandırılmalıdır. Bu anlamda müze eğitimleri, gezici derslikler, doğacı eğitim gibi birçok yöntem kullanılmalıdır. Bu uygulamaların yürütülmesi için ise ulusal olarak öğrencilerin desteklemesi amacıyla MEB’in yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı bir arada ve iş birliği içerisinde çalışmalıdır.
ÖĞRETMENE DE DESTEK SUNULMALI
Öğretmenlerimiz, öğrencilerinin telafi eğitiminde mutlaka aktif bir rol alarak ellerinden gelen en iyi şekilde çalışacaklardır diye düşünüyorum. Ancak onlar da elbette uzun zamandır mücadele ettiğimiz pandemi süreci içerisinde değişen eğitim ortamları ve uygulamaları nedeniyle yorulmuş ve motivasyonları etkilenmiş durumdalar. Bu noktada öğrencilere paralel olarak öğretmenlere de destek programları sunulması gerektiğini düşünüyorum. Bununla beraber dijital eğitim süreçlerinde öğretmenlerimiz desteklenmeye ihtiyaç duyuyorlar. Bizler SODİMER olarak bir Dijital Öğretmen Akademisi projesi başlattık. Bu proje kapsamında 1.000 öğretmenimize ücretsiz olarak dijital eğitim ve destekleme programları sunacağız.
BAZI EKSİKLİKLER VAR
Prof. Dr. Levent Eraslan "Telafi eğitimleri mutlaka hızla aktive edilmesi gereken bir süreçtir. Çünkü küresel bir salgın ile mücadele ederken aslında eğitim süreçlerinde çok hızlı dönüşümleri gerçekleşmiş durumda ve bu durum hem öğretmenlerin hem de öğrencilerin eğitim süreçleri içerisindeki başarısını ve motivasyonunu doğal olarak etkilemiştir. Eğitim süreci içerisinde öğrencilerin akademik olarak desteklenmesi adına birçok adım atıldı ve mümkün olduğunca çok içerik ve farklı kaynaklarla öğrencilerimiz desteklenmeye çalışıldı. Pandeminin bilinmezliğinin getirdiği süreç içerisinde öğrencilerin hızla akademik süreçlere dâhil olması için çalışıldı. Ancak bu noktada eğitim süreçlerinin önemli paydaşları olan öğretmenler ve aileler gerekli desteğe büyük oranda ulaşamadılar. Birçok öğretmenimiz kendisini desteklemek adına bizler gibi STK’lar ve akademisyenlerin yürüttükleri çalışmalara dâhil olmaya çalıştılar. Ancak bunun ülke genelinde tüm öğretmenlere ulaştırılması gerekmektedir. Bununla beraber ailelerin de çocuklarının eğitimi için gerekli desteğe ulaşmaları sağlanmalıdır" diye konuştu.
Türkiye Gazetesi
Yorum Yazın