Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın tarafından Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dava dilekçesinde, Kılıçdaroğlu’nun, 24 Mayıs 2022'de, partisinin TBMM grubundaki konuşması ve aynı tarihte Twitter hesabı üzerinden paylaştığı video aracılığıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik kişilik haklarını ihlal edici mahiyette gerçek dışı itham ve isnatlarda bulunduğu belirtildi. Dilekçede, Kılıçdaroğlu’nun ileri sürdüğü kaçma senaryosunun ancak kara mizaha konu olabilecek bir kurgudan ibaret olduğu belirtilerek, "Davalının hayali kaçma senaryosuna dayanak kıldığı husus, Türkiye'de faaliyet yürüten kamuya yararlı bir kısım vakıfların, ABD'de faaliyet yürüten ve bu vakıflarla ilişkili olan bir vakfa aktardığı tutarlara ilişkindir. Davalı, bu hususu Sayın Cumhurbaşkanı'mızın yurt dışına kara para aktardığı şeklinde kamuoyuna lanse etmiştir. Adı geçen vakıflar, Türk hukukuna göre faaliyet gösteren, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetimine tabi kamuya yararlı vakıflardır. Hukuki vasıfları itibarıyla özel hukuk tüzel kişisi olup, özel hukuk hükümlerine tabidirler ve kamu idaresinin hiyerarşisinde yer almamaktadırlar. Vakıflar, yönetim organları vasıtasıyla idare edilmektedirler. Bu vakıfların amaçları doğrultusunda topladıkları bağışları, yaptıkları harcamaları ve mali tasarrufları Sayın Cumhurbaşkanı'mızın mali tasarrufları olarak göstermek açık bir saptırmadır ve asgari hukuk bilgisiyle de telifi kabil değildir" ifadeleri kullanıldı.
‘KİŞİLİK HAKLARINA YAPILMIŞ EN BÜYÜK SALDIRIDIR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, ABD dahil olmak üzere yurt dışına aktardığı herhangi bir varlığının bulunmadığı kaydedilen dilekçede, "Davalının Cumhurbaşkanımızın kaçağına yönelik iddiası da deli saçması bir iddiadan öte bir anlam taşımamaktadır. En son 15 Temmuz gecesinde FETÖ'cü teröristler tarafından ortaya atılan bu iddianın sahiplerinin bugün hangi ülkeye kaçtıkları dahi bilinmemektedir. Davalının konuşmasının bütününe bakıldığında esas maksadı, demokratik seçimle iş başına gelen ve halen görevde bulunan Sayın Cumhurbaşkanımızın kaçacağı iddiası üzerinden kaos oluşturmak, kamu idaresinin işleyişini felce uğratmaktır. Cumhurbaşkanımızın siyasi hayatı ve mücadelesi dikkate alındığında 'yurt dışına kara para aktardığı ve kaçacağı iddiası' onun kişilik haklarına yapılacak en büyük saldırıdır. Davalının söz konusu mesnetsiz iddiaları nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın kişilik hakları, onur şeref ve saygınlığı ağır bir şekilde ihlal edilmiştir" denildi.
Dilekçede, söz konusu açıklamaları nedeniyle her bir konuşması için 500 bin lira olmak üzere toplam 1 milyon liralık manevi tazminatın Kılıçdaroğlu'ndan tahsil edilmesi ve kararın yüksek tirajlı bir gazetede yayımlanması talep edildi.
Your browser does not support the video tag.
Yorum Yazın