Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de, İyidere-İkizdere karayolu ile Hurmalık Tünel Projeleri ve bağlantı yolları açılış törenine katıldı. Törene, Erdoğan’ın yanı sıra, AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım, TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Çiğdem Karaaslan, Nurettin Canikli ile Rize Valisi Kemal Çeber katıldı.
Törende konuşan Erdoğan, İyidere-İkizdere yolu ile Hurmalık 1 ve 2 tünellerinin hayırlı olmasını temenni etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yol Avrupa’dan gelip Orta Asya’ya uzanan, Kafkasya koridorunun en önemli güzergahlarından birinde yer almaktadır. Aynı şekilde bu proje Rize- Mardin hattındaki kuzey-güney ulaşım aksının da en kritik noktasında yer almaktadır. Aynı şekilde bu proje Rize-Mardin hattındaki ciddi zorlukların yaşandığı bu bölge artık güvenli, konforlu ve hesaplı bir sürüşle geçilecektir. Tüm bu yolların bugün yaklaşık 31 kilometresini hizmete alıyoruz, kalanı da en kısa sürede tamamlayıp, trafiğe açacağız. İyidere Lojistik Limanı’nın da devreye girmesiyle çok sayıda firma burada üretime başlayacaktır. Doğu Karadeniz’in, yavaş yavaş şekillenmeye başlayan büyük ekonomi potansiyelinin alt yapısını şimdiden kurmuş oluyoruz. Sanayisiyle ve turizmiyle giderek gelişen bu bölgemizde yaptığımız her yatırımın ülkemize çok ciddi geri dönüşleri olacağından şüphe duymuyoruz. En zor şartlarda da fevkalade başarılara imza atan Karadenizli hemşehrilerimin bu imkanları en iyi şekilde değerlendireceğine yürekten inanıyorum” dedi.
'SİZ BU MİLLETİN ÖNÜNÜ KESEMEZSİNİZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yarın Salara Tüneli’nin açılışını yaparak, Rize’nin kuzeyi ve güneyini birleştireceğiz. Rize’nin gelişme, büyüme, genişleme konusunda hareket ağı artacak. Bu eserin de şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin alt yapı projeleri bakımından en zor bölgesi olan Karadeniz’i hak ettiği yere taşıyoruz. Bölgemizin zorlu coğrafyasının kaçınılmaz bir sonucu olan afetlere karşı da etkin bir mücadele yürütüyoruz. Son dönemde Karadeniz sahil boyunca Giresun, Rize, Artvin, Sinop, Kastamonu’da bütün yaşanan sel felaketlerinin yol açtığı hasarları kısa sürede ortadan kaldırdık. Büyük yıkımların yaşandığı ilçelerimizi yeniden inşa ederek, insanımızın sahipsiz olmadığını ve devletinin yanında olduğunu gösteriyoruz. Sinop ve Kastamonu’da da 1 yıla kadar tüm bu çalışmaları tamamlamış olacağız. Avrupa’da sel felaketinde üzerinden aylar geçmesine rağmen halen hiçbir alt yapının çalışmadığının haberlerini sizlerde televizyonlardan izliyorsunuz. Aynı dönemde biz felaketin ardından insanımıza her türlü imkanı sağlıyoruz. Nerede felaket varsa ordayız. ‘Durmak yok, yola devam’ dedik. Ama birileri de biz bu adımları atarken, ‘bunların önünü nasıl keseriz’ diyor. Bunlar da ar ve hayâ yok. Bir dikili taşınız olsun. Şimdi biz İkizdere’de lojistik tesislerini yapıyoruz. Bunlar Ankara’dan çıkıp geliyor, bu tesisin yapımını durdurmak için gayret sarf ediyorlar. Türkiye’nin değişik yerlerinden ne kadar sol ve komünist varsa alıp buraya geliyorlar, neymiş, bizim önümüzü keseceklermiş. Siz bu milletin önünü kesemezsiniz. Biz bu tesisleri yapacağız, bu tünelleri yaptık ve yapacağız. Sizin gücünüz bunların önünü kesmeye yetmez. Yeter ki milletimiz dimdik ayakta dursun” diye konuştu.
‘TÜRKİYE, İKİNCİ EN BÜYÜK BÜYÜYEN ÜLKE OLDU’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkesini aşkla sevmek, milletine gönülden vurgun olmak insanını eşrefi mahlukat sıfatıyla her şeyin üstünde tutmak gerekir. Ama bunların böyle bir derdi var mı? Biz çok paramız, çok aracımız, çok personelimiz bulunduğu için değil bu anlayışla hareket ettiğimiz için kısa sürede felaketlerin izlerini siliyoruz. Türkiye’nin son 7-8 yılı toplumsal kargaşa çıkarma denemeleriyle, terör saldırılarıyla, siyasi ve ekonomik kumpaslarla, darbe girişimleriyle, son dönemde de salgın ve afetlerle geçti. Tüm bu sıkıntıları geride bıraktık. Ancak bu süreçte bir şeye dikkat ettik. Şartla ne olursa olsun, ülkemizin demokratik ve ekonomik kalkınmasının yönünün hep yukarı doğru olmasını sağlamak için var gücümüzle çalıştık. Sokaklarımızın kana ve ateşe bulanmaya çalışıldığı terör saldırısına uğradığımızda ertesi sabah hepimiz, işimizin başında çalışmaya devam ettik. Bu kardeşiniz, 15 Temmuz’da o FETÖ darbe girişimine uğradığı zaman kalktım Marmaris’ten uçakla İstanbul’a, havalimanına geldim. Fakat benden yarım saat önce Bay Kemal oradan, tankların arasından kaçarak, Bakırköy Belediyesi’ne gitti ve orada kahvesini yudumlamaya başladı. ‘Haberim olsa orada beklerdim’ diyor. Yalan, zaten bu yalancı Kemal değil mi, hayatı yalan. Rize, bu yalan terörüne 2023’te en büyük dersi verecektir. Bu malum Millet İttifakı diye bir zillet ittifakına en büyük dersi Rizeli hemşehrilerim verecektir. Fakat çok çalışacağız. Ekonomimizi yıkmak için alçak saldırılara maruz kaldık ama işimize geri döndük. Salgın döneminde dünyanın tamamıyla birlikte haftalarca eve kapanmak durumunda kaldığımız günlerde dahil çalışmaktan ve üretmek geri dönmedik. Attığımız normalleşme adımları ve aşılamada ulaştığımız seviye sayesinde ekonomimizin her alanında elde ettiği tarihi başarıların haberleri de ardı ardına geliyor. Önceki gün ikinci çeyrek büyüme rakamının müjdesini aldık. Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 21,7’lik büyüme oranıyla dünyada İngiltere’den sonra ikinci en büyük büyüyen ülke oldu” şeklinde konuştu.
‘İHRACATTA TARİHİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTIK’
İhracatta tarihin en yüksek seviyesine ulaştıkları müjdesiyle güne başladıklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ağustos ihracatımız, yaklaşık 19 milyar doları, yılın ilk 8 ayındaki ihracatımız 140,2 milyar doları, 12 aylık ihracatımız da 207,5 milyar doları bularak büyüme rakamlarını teyit ettik. İstihdamda da salgın öncesi dönemi dahi geride bırakan öyle bir seviyeye yaklaştı ki, 29 milyonun üzerine çıktık. Enflasyon sadece bizim değil, tüm dünyanın sorunudur. Avro bölgesi, son 10 yılın en yüksek enflasyonuyla baş etmeye çalışıyor. Küresel düzeyde emtia fiyatlarında yaşanan yüzde 25’e yakın artışın etkileri, sanayiden tarıma her alanda hissediliyor. Türkiye, salgın ortasında ortaya çıkan fırsatları değerlendirerek, bu tür sıkıntıları, ayağının altına almış ve bunları artık geride bırakarak çok daha büyük başarılara yönelme potansiyeli olan bir ülke konumuna gelmiştir. Mesela turizmde kısa sürede kayıplarımızı telafi edecek, hatta ötesine geçecek bir seviyeye geldik. Üretimde firmalarımız siparişlere artık yetişemiyor. Bugün sanayi sektöründeki firmalarımızın tek sorunu, kapasiteyi genişletmek için yeni makine, mamule dönüştürecek ham madde, istihdam edecek nitelikli insan gücü bulmaktır. Tabi tüm bunları görmek için göz, duymak için kulak, söylemek için dil lazım. Ülkemizde bazılarının gözleri var görmez, kulakları var işitmez, dilleri var hakikati ifade etmeye yanaşmaz. Daha kötüsü, ülkenin ve milletin felaketinden kendilerine çıkar uman bu zihniyetin kalbide kararmış, gönlü de nasırlaşmıştır. Biz hayatımızın her döneminde olduğu gibi bugün de sadece Allah'ın rızasını, milletimizin sevgisini, insanlarımızın duasını bekleyerek, eser ve hizmet siyaseti ile çalışmayı sürdürüyoruz. Başladığımız, yükseldiğini gördüğümüz, bitirdiğimiz her proje, her yatırım, her hizmet, ülke olarak geleceğe daha güvenle bakmamızı sağlıyor.”
'BU DEVLETİN ÜSTESİNDEN GELEMEYECEĞİ HİÇBİR ENGEL YOKTUR'
20 yıl önce en küçük bir siyasi, sosyal, ekonomik sarsıntıda tabi afette yerle yeksan olan bir Türkiye olduğunu söyleyen Erdoğan, “Krizlerin üstesinden dünyada eşi benzeri görülmemiş bir hızla gelebilen bir Türkiye'ye elhamdülillah ulaştık. Terör saldırılarının, darbe girişimlerinin, küresel salgının, depremden sele her türlü tabii afetin neredeyse ertesi günü hayatın normale, normal düzenine döndürebilecek bir ferasete, birikime, güce, imkâna sahip olduk. Rabbime böyle bir imtihanı başarı ile vererek, büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasını bize nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum. Milletime bu yolda 19 yıldır kesintisiz olarak bize verdiği destek için şükranlarımı sunuyorum. Hemşehrilerime daima yanımda oldukları, daima bu kardeşlerine sahip çıktıkları için teşekkür ediyorum. Bu ülkede yaşayan 84 milyon olarak birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize sahip çıktığımız müddetçe, Allah'ın izniyle ne bu milletin ne bu devletin üstesinden gelemeyeceği hiçbir engel yoktur. Açılışını yaptığımız İyidere-İkizdere yolu ile Hurmalık tünelleri ve bağlantı yollarının ülkemize, bölgemize, hemşehrilerime, şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserin şehrimize kazandırılmasında emeği olan bakanlığımızı, kurumlarımızı, yüklenici firmaları, işçisinden mühendisine, herkesi tebrik ediyorum” diye konuştu.
‘BUNLAR GELİP YOL KESMEYE ÇALIŞIRLAR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda kurdele kesimi sırasında ‘Tayyip Dede’ diye bağıran kalabalıktan 3 çocuğu da platforma aldırdı. Erdoğan, kurdele kesimi sırasında “Tünel ve yollarımızı açıyoruz; bunlar hep medeni oluşumuzun alametidir. Yol medeniyettir ve bu da elhamdülillah bize aittir. Bu tünelleri bu yolları, bu kadro gerçekleştirdi. Daha iyi olacak. Bunların, Bay Kemal, Meral’in bu derdi yok. Bunlar gelip yol kesmeye çalışırlar. Bunlara da gereken dersi verdiniz, vereceksiniz. Unutmayın 2023; çok çalışacağız, nerde hemşehrimiz varsa onlara ulaşacağız” dedi.
Erdoğan ve beraberindekiler daha sonra kurdeleyi keserek İyidere-İkizdere karayolu ile Hurmalık 1 ve 2 Tünel Projeleri ve bağlantı yollarını hizmete açtı.
İYİDERE-İKİZDERE KARAYOLU VE HURMALIK TÜNEL PROJELERİ
Karadeniz Sahil Yolu İyidere mevkisinden İkizdere ilçesi çıkışına kadar uzanan 37,9 kilometrelik İyidere-İkizdere karayolu 2x2 şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak inşa edildi. Karayolu üzerinde çift tüplü 850 metre uzunluğunda ‘Hurmalık-1’ ve 720 metre uzunluğunda ‘Hurmalık-2’ tünelleri ve bağlantı yolları da yer alıyor. Proje, Türkiye’de trafiğe açık en uzun çift tüplü tünel olan 14,7 kilometre uzunluğundaki Ovit Tüneli ile Karadeniz sahilinden iç kesimlere ve Güneydoğu'ya uzanan kuzey-güney aksında daha hızlı, ekonomik ve konforlu ulaşım imkânı sağlayacak.
GÜNEYSU'DA VATANDAŞLAR İLE GÖRÜŞTÜ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İyidere- İkizdere Karayolu ile Hurmalık Tünel Projeleri ve bağlantı yolları açılış töreni sonrası Tulumpınar köyünde, TBMM eski Başkanı İsmail Kahraman'ı evinde ziyaret etti. Erdoğan, ardından Güneysu AK Parti İlçe Başkanlığı'na geldi. Burada basına kapalı partililerle bir araya gelen Erdoğan, çıkışta kendisini bekleyen vatandaşlar ile görüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra geceyi geçireceği Merkez Mahallesi'ndeki evine geçti.
Yorum Yazın