Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dün akşam gerçekleştirilen Kabine Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklama yaptı. Bakan Çavuşoğlu, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson'un Türkiye ziyaretinde, NATO üyelik sürecine ilişkin gelişme olması ihtimali hakkında, "Yarınki (bugün) toplantı somut adımların atılması bakımından kritik bir toplantı olacak. İsveç hükümeti zaten tüm açıklamaları ile bu yönde adım atacağını söylüyor. Daha önce '3'lü Muhtıra'nın uygulanmasını takip için kurulan 'Daimi Ortak Mekanizma'nın ilk toplantısı Helsinki'de düzenlenmişti. Şimdi de 'Daimi Ortak Mekanizma' Stokholm'de toplanacak. Bir önceki hükümet, seçim öncesinde bu toplantıyı Stokholm'de yapmaya cesaret edemedi. O yüzden Finlandiya'da olmuştu. Şimdi Stokholm'de olacak. Bu toplantıda tekrar 'Mutabakat Zaptı' masaya yatırılacak. 3'lü bir şekilde ne yapıldı ne yapılmadı, bunlar gözden geçirilecek. Oradan da rapor gelecek. Ondan sonra tekrar bir değerlendirme olacak. Her 2 ülke de bazı adımlar attı ancak bu aşamada taahhütlerini yerine getirdiklerini söylemek zor. Gelecekte atılacak adımların belirlenmesi konusunda yapılacak toplantının kritik olduğunu değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, Mısır'la normalleşme sürecinin sorulması üzerine, "Her seferinde söylüyoruz, Mısır ile normalleşme süreci bizim istediğimiz düzeyde hızlı değil ama bu bizden kaynaklanmıyor" dedi.
Birleşik Arap Emirlikleri'nde, BAE’li mevkidaşı ile gerçekleştirdiği görüşme sorulan Bakan Çavuşoğlu, "Görüştüm, çok iyi geçti. Artık ikili düzeyde attığımız adımlara ilaveten Afrika dahil 3'üncü ülkelerde de neler yapabileceklerimizi ve diğer projeleri konuşuyoruz" yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, Suriye ile görüşmelerle ilgili soruyu da "Şu an planlanmış bir temas yok. İstihbarat düzeyinde devam ediyor" diye yanıtladı.
'ÇALIŞMALARI KOORDİNE EDİYORUZ'
Tahıl koridoru ile ilgili yoğun temas trafiği olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Rusya anlaşmaya döndükten sonra da yoğun bir telefon trafiğimiz oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Putin, Zelenski ve Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres'le görüştü. Ben de yine BM Genel Sekreteri Guterres, ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ile Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile telefonla temas ettim. Ayrıca NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile de görüştüm. Keza Hollanda Dışişleri Bakanı'yla da bir görüşme yaptım. Hollanda özellikle gübre ihracatında önemli bir ülke. Bu arada BM Genel Sekreteri'nin de bazı temasları var. Genel Sekreter, Rus tahıl ve gübre ihracatının önündeki engellerin kalkması için görüşmelerde bulunuyor. Rusya'nın tahıl ve gübre ihracatının önündeki engeller tam olarak kalkmadı. Rusya'nın beklentilerinin karşılanması yönünde hangi adımlar atılacak, onları değerlendiriyoruz, çalışmaları koordine ediyoruz."
Bakan Çavuşoğlu, Rusya'ya ait tahıl ve gübrenin ihracatına ilişkin de "İstanbul Anlaşması'nın süresi 4 ay. Taraflarca itiraz gelmemesi halinde anlaşmanın süresi uzayacak. Tekrar bir anlaşmaya gerek yok. Rus gübresinin ihracatı, varılan mutabakatın bir parçası. Rusların bu taleplerinin karşılanmadığına ilişkin bazı endişeleri var. Şimdi bu tereddütleri ortadan kaldırmak için diplomasi işliyor" diye konuştu.
‘KASTIN OLMADIĞI AÇIK’
Yunanistan'ın Orta Makedonya Bölge Başkanı Apostolos Tzitzikostas'ın, İzmir'den Türkiye'ye girmeden geri dönmesi hakkındaki soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, "Burada kastın olmadığı açık. Teknik bir sorundan dolayı Yunan vatandaşının ülkemize girişi gecikti. Bu teknik sorunun giderilmesinin ardından Yunan vatandaşının ülkemize girişine izin verildi" dedi.
'KARŞILIK VERECEĞİZ'
Bakan Çavuşoğlu, bazı Türk yetkililerin Yunanistan'a girişine izin verilmemesi ile ilgili ise "İzmir'deki olayla bunun bir bağlantısı yok ancak Yunanistan'ın bilerek uyguladığı bazı yasaklar var. Biz de bu konuya ilişkin olarak Yunan makamlarını uyardık. Bazı yetkililerimize yönelik Yunanistan'a giriş yasağının devam etmesi halinde buna karşılık vereceğiz" diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, "Arap Ligi Zirvesi'nde uzun bir aradan sonra Türkiye'ye kınama çıkmaması durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna da şöyle yanıt verdi:
"Türkiye'ye yönelik 2 tane sürekli kabul edilen karar vardı. İlk defa uzun bir aradan sonra bu 2 metin kabul edilmediği gibi bildiride de Türkiye'ye herhangi bir atıfta bulunulmadı. Bunun sebebi, Mısır ve Körfez ülkeleri dahil bazı Arap ülkeleri ile ilişkilerimizin normalleşmeye başlaması. Bizim kaldı ki Mısır ile bir mutabakatımız var. Yani ilişkiler normalleşirken uluslararası platformlarda birbirimize karşı gelmeyeceğiz. Ayrıca Arap Ligi Zirvesi kararlarını, Arap ülkeleri arasındaki sorunların çözülmesi, Filistin davası gibi ortak davamızın birlikte savunulması ve Arap Ligi ülkeleriyle iş birliğimizin artmasına vesile olması bakımdan da olumlu buluyoruz."
Yorum Yazın