Kırşehir'de yaşayan Mehmet Ali Balta 1897 yılında dünyaya geldi. Balta, 18 yaşına geldiğinde vatan savunması için 1915 yılında Çanakkale Savaşı'na katıldı. Ardından 1923 yılına kadar cephelerde kaldı. Mehmet Ali Balta savaş sırasında sağ bacağına isabet eden şarapnel parçası nedeniyle topal kaldı. Gazilik unvanı alan Balta, askerden geldikten sonra yaşamına bastonla devam etti. 6 çocuk dünyaya getiren Balta, 1982 yılında hayatını kaybetti. Geçen süreçte Balta'nın çocukları da hayatını kaybetti. Balta'dan kalan baston, övünç madalyası ve fotoğraflara ise torunları özenle bakıyor bakıyor. Dedesinin baston ve fotoğrafları kendisinde bulunan torunu Mehmet Ali Kılıçoğlu, onunla aynı ismi taşıdığı için gururlu olduğunu belirterek, "Rahmetli dedem vefat ettiğinde ben 11 yaşındaydım. Sürekli bize geçmişteki anılarını gururla anlatırdı. Çanakkale cephesinde mitralyöz (makineli tüfek) eri olarak görev almış. Bu cephede sağ bacağına şarapnel parçasının isabet etmesiyle yaralanmış. Zaten vücudunda bir sürü yara izleri mevcuttu. Kurtuluş Savaşı yıllarında Kütahya-Gediz hattında Yunanlılara karşı mücadele ederken, sırtına kurşun isabet ederek orada da yara almış. Saatlerce siperde ölüm kalım savaşı vermiş. Savaş yıllarında tifodan saçları dökülmüş” diye konuştu.
'BEN BU MÜCADELEYİ ÖDÜL İÇİN YAPMADIM'
Dedesinin yıllarca savaşın içinde yer aldığını söyleyen Kılıçoğlu, “Savaş bittikten sonra memleketine dönen dedemize kahramanlığından dolayı devletimiz toprak vermek istiyor ama bu asil yürekli insan 'Ben bu mücadeleyi bir ödül için yapmadım, vatan ve milletim için yaptım' karşılığını verip bu teklifi reddetmiş. Memleketine geldikten sonra da ameliyat olması için çok çabalamışlar. Ameliyatta cephede sırtına isabet eden kurşunun çıkarılması için çaba harcamışlar ama dedem 'Bu kurşun ahirette benim şahidim olacak' diyerek ameliyat olmaktan vazgeçmiş. Dedem gerçekten vatanını ve milletini çok seven bir insandı. Sürekli geçmiş yıllarını anlatır, 'bizler vatanı bu şekilde kazandık, sizler de vatansever bireyler olun ve yetiştirin nasihatleri' verirdi. Dedemden geriye kalan madalya ve bastonu oldu. Madalyasına ağabeyim, bastonuna ise ben gözüm gibi bakıyorum. İş yerimin duvarında 35 yıldır asılı bir biçimde duruyor” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın