8 Mart Kadınlar Günü’nün yaklaşmasıyla, dünya genelinde halen devam eden kadın hakları ve cinsiyet eşitliği mücadeleleri gündemdeki yerini tekrar aldı. Konuya dair süren tartışmalar mücadelelere farklı bakış açıları getirirken, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), konuyu etkisi gün geçtikçe daha çok hissedilen iklim kriziyle birlikte değerlendirerek, cinsiyet eşitsizliğini 21. yüzyılın en büyük zorluklarından biri olarak tanımladı. Yapılan açıklamada, iklim değişikliğinden kadınların erkeklerden daha fazla etkilendiğine dikkat çekilirken, cinsiyet eşitsizliğinin sağlanamadığı durumda, sürdürülebilir ve eşit bir geleceğe ulaşılamayacağı vurgulandı. Online PR Servisi B2Press’in incelediği Dünya Ekonomik Forumu raporunda ise cinsiyet eşitsizliğine karşı yapılan çalışmaların bugünkü hızıyla devam etmesi durumunda, cinsiyet eşitsizliğinin sonlanmasının en az 135 yılı bulacağı ve kadınların ekonomiye katılımındaki eşitlik için 267 yıla daha ihtiyaç duyulacağı öngörüldü.
HER 3 KADINDAN 1’İ DAHA AZ MAAŞLI AMA DAHA STRESSİZ İŞLERİ TERCİH EDİYOR
Yaşadığımız yüzyılın en büyük toplumsal sorunlarından biri olarak kabul gören cinsiyet eşitliği iş dünyasının gündemindeki varlığını da koruyor. Zira 2019'da dünyada yüzde 47,7 olan kadınların işgücüne katılımı oranının 2020'de yüzde 45,9'a gerilediği görülüyor. McKinsey'in konuya dair yayımladığı verilere göre yönetici pozisyonuna terfi eden her 100 erkek çalışana karşın, yalnızca 86 kadının statüsünün yükseldiği vurgulanıyor. Kadınların kariyer yaşamlarında ise erkek çalışanlara kıyasla daha fazla “tükenmiş” hissettiğine dikkat çekiliyor ve her 3 kadın çalışandan 1’i daha az maaşlı ama stressiz bir işe geçiş yapmayı düşündüğünü belirtiyor. Online PR Servisi B2Press’in incelediği Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) verileri ise iş dünyasında yaşanan cinsiyet eşitsizliğinin ülkemizde de devam ettiğine işaret ediyor. TÜİK verilerinde, Türkiye’de kadın çalışan istihdamının toplamdaki payının yüzde 29,7 olduğu belirtiliyor. Türkiye’de iş hayatına katılan kadınların yüzde 20’sinin ise gelir eşitsizliğine maruz kaldığı aktarılıyor.
CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ KÜRESEL EKONOMİYİ TEHDİT EDİYOR
Dünya genelinde yaşanan cinsiyet eşitsizliği küresel ekonomiyi de önemli ölçüde etkiliyor. Basın bülteni gönderimi yapan B2Press’in analiz ettiği Dünya Bankası verilerine göre, kadınların şimdiye kadar erkeklerle eş düzeyde kazanç elde ettiği varsayıldığında toplam küresel sermayeye yüzde 21,7 ek kaynak sağlaması beklenirken, cinsiyet eşitsizliği ve gelir dengesizliği dünya ekonomisinde milyarlarca dolarlık zarara sebep oluyor. Benzer bir araştırmada cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının küresel gayrisafi yurt içi hasılayı (GSYİH) 2025’e kadar 28 trilyon dolar kadar artıracağı öngörülürken, uluslararası kuruluşların ve şirketlerin atacağı adımların önemine dikkat çekiliyor. Şirketlerin tüm paydaşlarına konuya dair vereceği eğitimlerin de iyileştirici etkisi olabileceği paylaşılıyor. Kadın haklarının özgürce konuşulabileceği bir atmosfer yaratmak, çalışma ortamında cinsiyet eşitliğini sağlamanın bir başka yolu olarak görülürken, Türkiye’de şirketlerin yüzde 35’i de “yönetim seviyelerinde cinsiyet dengesi için hedef ve kotalar belirlemeyi” kurum içi cinsiyet eşitliğini sağlamak için öncelikli stratejiler arasında sayıyor.
İşte 2021’de yayımlanan iş dünyasında kadın odaklı raporlardan öne çıkan bazı istatistikler:
“Reuters Institute'ün raporuna göre dört kıtadaki 12 pazarda faaliyet gösteren 240 medya kuruluşundaki en iyi 180 editörün yüzde 22'si kadınken, aynı bölgelerde gazetecilerin ortalama yüzde 40'ını kadın gazeteciler oluşturuyor.
“Engine Insights'ın bir anketine göre tüketicilerin yüzde 52'si markaların kadınları etkileyen sorunlar karşısında bir duruş göstermesini bekliyor.
“Anitab tarafından yapılan bir araştırmaya göre kadınların teknoloji endüstrisindeki temsili Mart 2020'den Ocak 2021'e kadar yüzde 2,1 düştü.
“WPP tarafından yapılan bir çalışmaya göre Avrupa’daki video oyun oyuncularından yüzde 45'ini kadınlar oluşturuyor.
“Grant Thornton tarafından yapılan bir araştırmaya göre, 2021'de 100 üst düzey yönetim pozisyonundan 31'i bir kadın tarafından üstlenildi.
“McKinsey'in çalışmasına göre kadın liderler işyerinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konularına daha çok önem veriyor.
“Teamstage’in derlediği verilere göre yüksek eğitimli erkek liderlerin yüzde 38,3'üne kıyasla benzer eğitimlere sahip kadınların yüzde 44,3'ü üst düzey rollerde görev alıyor.
“Teamstage’in derlediği verilere göre İş yerindeki cinsiyet çeşitliliğindeki yüzde 10'luk bir artış, şirketlerin brüt kârını yüzde 3,5 oranında artırıyor.”
Yorum Yazın