Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bekin, Irak’ta patlak veren siyasi krize ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, "ABD’nin 11 Eylül sonrası Irak’ı işgali ile birlikte yeniden şekillendirilmeye ve güncelleştirilmeye çalışılan sorunlar yumağında, etnisite ve mezhep ayrıştırma çalışmaları hızla derinleştirilmeye çalışılmaktadır" dedi.
'ULUSLARARASI YALNIZLAŞTIRILMA SÜRECİNE İTİLİYOR'
Bekin, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
"Iraklı din alimi Mukteda es-Sadr’ın 29 Ağustos’ta, siyaseti bırakma kararı aldığını açıklamasından sonra Irak Parlamentosunda oturma eylemi içerisinde olan kendisine bağlı grup ile Sadr hareketi'nin askeri kanadını oluşturan Seraya es-Selam’ın Yeşil Bölge’deki bariyerleri aşarak başkanlık sarayına girmeleri yeni gerilimlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Irak’ta meydana gelen son kritik gelişmelerden sonra siyasi krizin iyice derinleşmesi ve içinden çıkılamaz bir hal alması; ister istemez Irak'taki şiddet sarmalının yeniden sert bir zemine oturmasına ve uluslararası yalnızlaştırılma sürecine itilmesine neden olacaktır. ABD, Biden yönetiminde hızlı bir ivme kazanan 'Yeni Ortadoğu'yu, 'İbrahim Anlaşmaları' ile İsrail merkezli yeni bir satranç tahtasına dönüştürme çabası içerisinde iken, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu çerçeve dahilinde İsrail ile yakınlaşma sürecine girmesi, ister istemez Irak’ta nasıl bir strateji içerisinde olabileceğine delalet etmektedir."
'YENİ BİR GÖÇ DALGASI İLE SONUÇLANABİLİR'
Geçmişte Irak müdahalesi ve Suriye iç savaşında olduğu gibi, bugün de Türkiye’nin dış müdahale girdabının içine sokulmaya çalışıldığını ifade eden Bekin, ilerleyen süreçte Irak’ta çıkabilecek olası iç çatışmanın tıpkı Suriye örneğinde olduğu gibi yeni bir göç dalgası ile sonuçlanabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye 54'üncü Hükümet döneminde tam da istikrar ve gelişme süreci içerisine girmişken, dış güçlerin müdahalesi sonucu ortaya çıkan ‘28 Şubat’ süreci ve akabinde ortaya konulmaya çalışılan ‘Ilımlı İslam Modeli’ projesi ne yazık ki, Sayın Erdoğan'ın inşa etmeye çalıştığı sözde yeni kimliği olan ‘Muhafazakar Demokrat’ modeliyle örtüşür nitelikte olmuştur. Bu yanlış ve yanlı politikaların Türkiye yansımalarını ve olumsuz faturalarını Irak ve Suriye süreçlerinde açıkça görmek mümkündür. Bu nedenle Irak'taki son gelişmeleri de dikkate alarak, Türkiye’nin yeniden ABD ve İsrail’in değil, kendi milli çıkarlarını ve komşu ülkelerin istikrarlarını önceleyecek politikalar ihdas etmesi artık kaçınılmazdır. Yeniden Refah Partisi iktidarında, Irak ve Suriye başta olmak üzere komşu ülkelerle yeniden istikrara yönelik adımları atarak, uzlaşmacı, birleştirici ve sorun çözücü politikalarla bölgemizde istikrarın yeniden tesis edilmesi yolunda ciddi adımlar atacağımızı ifade etmek isteriz. Yeniden Refah Partisi, sorunların değil, çözümlerin odak noktası olacaktır." (DHA)
Yorum Yazın