Bolu'da, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Küresel Çevre Fonu iş birliği ile otelde, 'Bolu'da Agro-Ekolojik Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi’ projesi kapsamında çalıştay düzenlendi. Burada konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Tiryaki, "Deniz tükendi, hepimiz bütün dünya, 8 milyarlık insanlık alemi her yönüyle düşünmeye başladı. Özellikle pandemiden sonra iklim değişikliği ile birlikte gelen afetler kuraklık, seller, baskınlar. Ülkenin bir tarafından insanlar sıcaktan kavrulurken, diğer tarafında sel götürüyor. Şapkamızı önümüze koyup düşünme vakti geldi ve düşünüyoruz. Aslında fıtrata uygun yaşasa insanoğlu ve yaratıcının yarattığı kodlamaya uygun olarak erdemle kullanırsa bu tür problemlerin hiçbir tanesi olmaz. Dünyadaki insanların çok önemli bir kısmı gıda sıkıntısı çekiyor, açlık çekiyor. Bir kısım insanların da yemekleri masalarından artıyor. İşte bu hep fıtrata aykırı bir yaşam tarzının ortaya çıkardığı sorunlardır" diye konuştu.
‘ARTIK GELENEKSEL TARIMI YAPACAK DURUMDA DEĞİLİZ’
Tiryaki, nüfusun hızla artığını ve geleneksel tarımın artık yetersiz kalacağını belirterek, "Artık geleneksel tarımı yapacak durumda değiliz. Nüfus hızla artıyor. Önümüzdeki 15-20 yıl olmadan ülkemizin nüfusu 100 milyon olacak. Dünya nüfusu hızla artıyor. Birtakım nedenlerle sınırlar aşılıyor, göçler başlıyor. Ülkelerin nüfusu beklenmedik şekilde artıyor. Tarım alanları endüstrileşme adına yok ediliyor. Nüfus artışı, şehirleşme, yanlış kentleşme, onlarca yıldır devam eden tarım arazilerinin yok edilmesi. Pandemi nedeniyle tedarik zincirinin kopuşu. Geldiğimiz noktada Tarım Bakanlığı önümüzdeki 100 yıl için yeni tarım vizyonu adı altında ihtiyaç olduğu için başka çaremiz olmadığı için artık tarımın bütün dünyada stratejik bir sektör olarak kabul edildiği için bu uygulamaya geçilmesi gerekiyordu" dedi.
‘TARIM MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ’
Tiryaki, bütün dünya ülkelerinin artık tarımı milli güvenlik meselesi olarak gördüğünü söyleyerek, "Bütün dünya tarımın, üretimin önemli stratejik ve hatta milli güvenlik meselesi olduğunu şimdi anladı. Üretmek durumundayız. Çok yanlışlarımız var. Yanlışlarımız olmasaydı ülke olarak daha farklı noktalarda olabilirdik. Uzunca bir süredir ülke olarak bir kalkınma mücadelesi veriyoruz. İnsanımızı eğitmemiz gerekiyor. Çocuklarımızı, kendimizi, çiftçimizi eğitmek zorundayız. Herkes kendi hakkında razı olmalıdır. Ahlaki sorunlarımızı yok etmek durumundayız. 65 farklı hibe veriliyor. Dağıtılan hibelerin, kredilerin nerelerde kullanıldığını hepimiz biliyoruz, sonra devletten dert yanıyoruz. Önce kendimize soracağız insan olarak. Bundan sonra suçlanacak birileri varsa başkalarını suçlamalıyız" diye konuştu.
Yorum Yazın