Bakan Soylu, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığında Kurban Bayramında uygulanacak trafik tedbirlerine yönelik 81 il trafik birim amirleri ile video konferans toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Soylu, denetim sayılarının arttıkça can kaybının azaldığına vurgu yaptı. Bakan Soylu, hiç kimsenin denetimden endişe etmemesi gerektiğini belirterek, "Denetimin artması ile can kayıplarının azalması ve kazaların azalması konusunda ters bir orantının olduğunu ifade etmek istiyorum. Denetimi arttırdıkça can kayıpları azalmaktadır. Bu yüzden milletimize bir kez daha bir şey ifade etmek istiyorum; sizin huzurlu, selametli bir şekilde bayrama gidip dönmenizi arzu ediyoruz. Siz bayramınızı huzurlu bir şekilde yakınlarınızla, sevdiklerinizle dinlenerek, sılayı rahim yaparak geçirdiğinizde arkadaşlarımız yollardalar, sizin tedbiriniz, sizin güvenliğiniz, sizin huzurunuz, sizin selametiniz için. Yollarda size rehberlik eden her arkadaşımızın bayram tatilinden feragat ettiği, sizin için yollarda olduğunu bir kez daha hatırlamanızı istirham ediyorum. Bu yüzden bu Kurban Bayramı'nda trafikte yoğun bir denetim planlıyoruz. 7 Temmuz'da başlatacağımız trafik denetimleri 18 Temmuz'a kadar olmak üzere 11 gün boyunca kesintisiz devam edecek" diye konuştu.
'BAYRAMDA 210 BİN 352 PERSONEL GÖREV ALACAK'
Bakan Soylu, bakan yardımcısı, vali, emniyet genel müdürü gibi üst düzey yetkililerin de denetim çalışmalarını takip edeceğini belirterek "Bu denetimler sadece cezai denetimler değil, aynı zamanda rehberliğe ve yol göstericiliğe yönelik denetimler olacaktır. Emniyet ve jandarmanın sorumluluk bölgesine bayram boyunca toplam 114 bin 960 ekip veya tim, 210 bin 352 personel görev alacaktır. Bayram tatili süresince emniyet ve jandarma trafik personeline trafiğin tanzimi ve denetimi dışında görev verilmeyecektir. Buna ek olarak genel hizmet asayiş trafik denetim ekiplerine bu bayrama mahsusen takviye yapılacaktır. Trafik ekiplerimizin özellikle kazaların yoğun olduğu güzergahlarda görünür olmaları sağlanacaktır. Özellikle kazaların yoğun olduğunu belirlediğimiz ilk 20 güzergahtaki tedbirlerin üst seviyeye çıkarılması, denetimlerin yüz yüze yapılarak özellikle sürücülerin araç dışına davet edilmesi, bu sayede dikkat dağınıklığının önüne geçilmesi, uykusuz ve yorgun sürücünün dinlenmeye yönlendirilmesi, olası tehlikelerin önlenmesi gibi önlemlerle inşallah bu bayram da trafik denetimlerimize önemli bir farkındalık ortaya konulacaktır" ifadeleri kullandı.
Soylu, bu bayram da araç içerisinde emniyet kemeri kullanmanın öneminin vurgulanması için 'Bayramınız Kemerli Olsun' sloganıyla farkındalık oluşturacaklarını belirtti.
'TÜRKİYE ÇADIR DEVLETİ DEĞİLDİR'
Bakan Soylu, toplantının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Soylu, İstanbul Valiliği'nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, kamu kurum ve kuruluşlarına gönderdiği yazıda belediye başkanlarının dahil üst düzey devlet zevatının yurt dışı temsilcilerle görüşme yapmak için Dışişleri'nden izin alınacağı kararına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, "Bu hamlelerin sadece merkezi idarenin toplum nezdindeki çürümüşlüğünü göstermek dışında anlamı yoktur" sözlerini değerlendirdi. Soylu, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir çadır devleti değildir. 2200 yıllık bir devlet geleneğimiz var. Ve biz 2200 yıllık devlet geleneğini devam ettiriyoruz. Elbette ki dış temaslarımızın çoğunda bizler kamu görevlileri olarak Dışişleri Bakanlığımıza, dış temaslarımız konusunda hem bilgi vermek, hem onların bir takım görüşlerini de almak devlet müktesebatı açısından, süreklilik açısından ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dış politikasının bir bütüncülük içeren anlayışı açısından doğru olan bir yöntemdir. Bu ne ilktir ne de sondur. Cumhurbaşkanlığımız tüm kamu, kurum ve kuruluşlarına yönelik bu konudaki hassasiyeti bir kez daha ortaya koymuştur" dedi.
'BU BİR ŞIMARIKLIKTIR'
Soylu, Cumhurbaşkanlığı genelgesini okuyarak, "Bütün bakanlıklara gitti. Biz de dağıtım yapmamız gereken yerlere gönderdik. Buralar nereler? Valiler, yerel yönetimler ilgili bu konudaki kamu kurum kuruluşlarımız. Ya Allah'ınızı severseniz. Yani biz çadır devleti değiliz de bulunduğu yeri 'çadır kurumu' olarak nitelendirenler var. Bu bir şımarıklıktır. Devletin bu bütüncüllüğü, devletin ortaya koymuş olduğu bu hassasiyeti çürümüşlük olarak değerlendirmek de cehalettir" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın