İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medya hesabından kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin paylaşımda bulundu. Soylu, paylaşımında "Aslında pek çok sorunu dünyayla beraber yaşıyoruz. Terör, trafik kazaları, afetler, en son Kovid-19 salgını. Ancak öyle bir tanesi var ki bize asla yakışmıyor. ‘Cennet annelerin ayaklarının altındadır’ diyen ‘kadına el kalkmaz’ diyen bir millete hiç ama hiç yakışmıyor. Bir kadına, bir çocuğa, bir anneye, ayrılmak isteyen eşe, ayrıldığı eşine ve nişanlıya şiddet göstermek, sırf kadın ve çocuk olduğu için zulmetmek. Bunlar bize yakışmıyor. Bu ne haktır, bu ne insanlıktır ne de erkekliktir. Dinde de vidanda da yeri yoktur. Dünya gibi biz de aile içi ve kadına şiddete yönelik mücadele ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kadına şiddet konusunda bütün bakanlıkların koordineli bir şekilde çalıştığını ifade eden Bakan Soylu, "21'inci yüzyılın başında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde bu alanda ülkemizde devrim niteliğinde adımlar atıldı. Her şeyden önce anayasa değiştirerek kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık yapmayı ilk defa bir anayasa kuralı haline getirdik. Aile içi ve kadına şiddete yönelik şiddeti engellemek için kanunlar, yönetmelikler ve uygulamalar yapıldı. Namus ve töre cinayetlerinde yapılan ceza indirimleri, mahkemelerdeki iyi hal indirimleri de kaldırıldı. Diğer konularda olduğu gibi bu konuda da bizim stratejilerimiz var. En yenisi Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla Aile Bakanlığı koordinesinde, Milli Eğitim Bakanlığı, Adalet, Sağlık, İçişleri Bakanlıkları ve Diyanet İşleri Başkanlığı'yla hazırlanan, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2021- 2025 4'üncü Ulusal Eylem Planı geçtiğimiz mart ayında yürürlüğe girdi. Buna ek olarak 2022 yılı içinde her birimin sorumlu olduğu faaliyet planı da yayımlandı. Tüm bu belgelerdeki bakanlığımıza düşen görevler çerçevesinde aile içi ve kadına yönelik şiddeti önlemek için pek çok uygulamayı hayata geçiyor" dedi.
Kadın Destek Uygulaması (KADES) uygulamasının uluslararası bir ödül aldığını hatırlatan Bakan Soylu, "Tedbirlerin bir kısmı önleyici olmaya yönelik öncelikle modern teknolojinin tüm imkanlarını sahaya sürdü. Mesela 2018 yılında 'KADES' adlı uygulamayı devreye aldı. Kadınlarımız bunu cep telefonlarına indiriyorlar. Bir panik butonu gibi çalışıyor. Acil durumda tek dokunuşta 112 Acil Çağrı Merkezimize ihbar düşüyor ve en yakın ekibi yönlendiriyoruz. 27 Ekim itibariyle 4 milyon 105 bin kadın bu uygulamayı telefonuna indirdi, 536 bin ihbar aldık. Ekiplerimiz hepsine gitti. Bunların 318 bini gerçek ve tehlike içeren ihbarlar ve hepsine müdahale edildi. Küçük bir not; başarısından dolayı 'KADES' uluslararası ödül aldı. Fransa ve Belçika'da uygulamayı örnek aldı. Bir diğer tedbirimiz, bakanlığımız Güvenlik Acil Durum Merkezi'mizdeki yani 'GAMER'deki elektronik kelepçe izleme merkezimizde riski yüksek vakalarda mahkeme kararıyla takılan elektronik kelepçeler. Bu merkezden 7 gün 24 saat izlenmektedir. Aynı anda 1500 vakayı takip edebiliyoruz. Uzaklaştırma kararı olan erkek, kadına yaklaştığında sistem uyarıyor ve ekiplerimiz anında müdahale ediyor. Şu ana kadar bin 950 vakaya izledik, halen 747 vakanın izlemesi de devam ediyor. Öte yandan kadınlarımızın, şikayet imkanlarını ve şikayet takip kapasitemizi artırma yoluna gittik" diye konuştu.
'KADINA YÖNELİK ŞİDDET OLAYLARINDA TEMEL YAKLAŞIMIMIZ ÖNLEYİCİ OLMAKTIR'
Bakan Soylu, kadının korunmasına yönelik önemli adımlar atıldığını ve atmaya da devam edildiğinin altını çizerek şunları söyledi:
"Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 1005, Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde 242 olmak üzere toplam 1247 yerde aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele Büro Amirliği kuruldu ve her ilçede ulaşılabilir oldu. 100 bin nüfusun üzerindeki kadın, konuk evi olmayan belediyeler konuk evi açmaları konusunda uyarıldı ve süre verildi. Ayrıca polis merkezi amirlikleri ve jandarma karakollarında ki güven masalarına 3 bin kadın personel görevlendirerek kadınlarımızın kendilerini daha rahat ifade etmeleri sağlandı. Öte yandan valilik ve ilçelerimizde bulunan açık kapı birimlerimizde de bu şikayetlerin alınmasını ve çözümlere yönlendirilmesini sağladık. Bu kanallara açtıkça alınan şikayetler elbette ki tedbir kararları da ulaşılabilirlik de arttı. Kadına yönelik şiddet olaylarında temel yaklaşımımız önleyici olmaktır. Bunun için işin risk analizi boyutuna ayrı bir önem veriyoruz. Bu maksatla dünyada da kullanılan risk analiz formlarını ve yöntemlerini kullanıyoruz. Her olayda olaya özel bir kayıt ve risk değerlendirme formu doldurup analiz ediyoruz. Bu formalarımızı sürekli yeni kriterlerle güncelliyoruz. Şimdi de yeni bir projeyle bu analizleri yapay zeka algoritmalarıyla yapmak için çalışma başlattık ve şu an test aşamasındayız. İnşallah çok kısa süre içerisinde her olay için daha isabetli, daha erken uyarı veren ve daha önleyici bir sisteme hep birlikte kavuşmuş olacağız. Her konuda olduğu gibi aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadelede de işin en önemli unsuru, tabii ki insan, uzman personel ve toplumsal farkındalık. Bunun için yoğun bir eğitim programı izliyoruz."
İçişleri Bakanlığında aile ve kadına karşı şiddetle mücadele alanında çalışan personellere verilen eğitimlerin istatistiklerini paylaşan Bakan Soylu, "Son 3 yılda toplam 327 bin kolluk personelimize bu konuda eğitim verdik. Ayrıca son 2 yılda 38 bin erbaş ve ere Polis Akademisi ve Jandarma, Sahil Güvenlik Akademisinde öğrenim gören yaklaşık 24 bin öğrenciye, bin 327 mülki idare amirimize, yani kaymakamlarımız, valilerimize, 18 bin muhtarımıza bu konuda eğitim verdik ve yepyeni bir projeyi başlattık. 'Kadına El Kal-ka-maz' adını verdiğimiz bu projeyle erkek odaklı yaygın bir bilgilendirme çalışması yapıyoruz. Şu ana kadar tam 5 milyon erkeğe ulaştık. 100 binden fazla afiş ve pankart hazırlandı. 1 buçuk milyondan fazla broşür dağıtıldı. Tüm bu çalışmalar sonucunda geldiğimiz nokta şudur, 2015 yılında yıllık maalesef 360 kadın cinayeti yaşanmış. Nüfusumuz yüzde 7 buçuk artmasına rağmen geçen yıl 309'a indi. Bu yıl da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8'lik bir azalış var. Yani bir iniş trendi var. 2015'te şüpheliye yönelik verilen önleyici tedbir kararı sayısı 29 bin, 2021 yılı sonunda bu sayı 726 bin olmuştu. Bu yıl ise halen 608 bin. Yani devletin bütün organları aile içi ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda tam bir seferberlik halindedir" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ SIFIR ŞİDDET'
Farklı ülkelerdeki aile içi ve kadına yönelik şiddete de değinen Bakan Soylu, "Şimdi bir de dünyadaki duruma bakalım. Aile içi ve kadına yönelik şiddete ölüm oranı Türkiye'de milyonda 5 ve hala düşüyorken, Amerika'da milyonda 22. Yani 4 katı. Ukrayna'da milyonda 21. Belçika, Avustralya ve Romanya'da milyonda 8. İsrail ve Hırvatistan milyonda 7. Finlandiya, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti milyonda 6. Almanya, Hollanda, İsveç, İspanya ve Norveç bizimle aynı. Yani milyonda 5. Birçok ülkede bu ölüm oranları sadece eşi, ayrıldığı eşi ve kız arkadaşını kapsamasına rağmen; bizde aile içi anne, kız kardeş gibi bireyleri de kapsamaktadır. Elbette 1 sayısına bile tahammülümüz yoktur. 1 aile içi şiddete, 1 kadına şiddete, 1 ölüme dahi tahammülümüz yoktur. Hedefimiz sıfır şiddet. Bu sayıların tamamı sıfır olana kadar şiddet, sıfır can kaybı, sıfır gözyaşı, sıfır olana kadar tüm kadınlarımız kendini her zaman güvende hissedene kadar çalışmaya devam. Aile içi şiddet ve kadına şiddet, insanlık dışı kadına el kalkamaz" diye konuştu.
Your browser does not support the video tag.
Yorum Yazın