Törende bir konuşma gerçekleştiren Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, sözlerine tüm meslektaşlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlayarak başladı. Dr. Koca, toplum ve tıp camiası olarak zor günlerden geçildiğine işaret ederek "2 yıldır küresel bir salgın hastalık tecrübesi yaşıyoruz.
Salgın, nerede yaşarsa yaşasın, her bir insanımızın iliklerine kadar hissettiği bir tehditti. Fakat bu tehdidi en çok hissedenler, bizler, ölümü göze alarak mücadele veren biz hekimler olduk. Kaybettiğimiz sağlık çalışanlarının hatırası kalbimizde. Onları saygıyla yâd ediyorum. Kıymetli hekim adayları, bize gelen insanların dertli, derdinin dermanını bizde arayan insanlar olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Seçtiğiniz nadide meslek, size insanlığın ortaya koyduğu en yüksek değerlerin karakter heykeli olma ayrıcalığını sunmaktadır. Bu hakikat emek vermeye, ertesi gün aşılacak zorluklara bugün katlanmaya değerö dedi.
"BİR AĞABEYİNİZ OLARAK SÖYLÜYORUM…."
"Yarını öngörebildiğine inanan, gündüzünü ve gecesini yarınlarınıza adayan bir ağabeyiniz olarak şunu söylemek istiyorumö diyerek sözlerini sürdüren Bakan Koca, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "Tıp eğitimi tercihindeki en küçük şüphe bile beni derinden üzmektedir. Bilin ki, altın yere düşürüldüğünde onun değeri düşmez. Elmas tozlandığında ışıltısından kaybetmez. Ve yine, bilin ki, altın ve elmas kıymet ve kabiliyetinde olanlar, bu kıymet ve kabiliyette olmayanlarla değişilmez. Unutmayın ki, zaman zaman büyüklerimizle de yaşadığımız gibi, karar olan söz bir sitem olan sözün üstündedir. Devletimizin sizler için en iyisini yapmaya çalıştığını ve bunun yakın olduğunu bilin!"
"SAĞLIKTA ŞİDDET VE MALPRAKTİSTE YENİ HUKUKİ DÜZENELEMELR GELİYOR"
Sağlıkta şiddetin en büyük sorunlardan biri olduğuna dikkat çeken Dr. Koca, bu konuda Adalet Bakanlığı ile birlikte yürüttükleri yeni hukuki düzenlemeler hakkında da bilgiler verdi ve şunları söyledi: "Bu mesleğin ve sağlık sisteminin, salgının ağır döneminde ele alınması mümkün olmayan, şimdi ise salgınla mücadele ciddiyetinde ele aldığımız sorunları var. Şiddet bunlardan biri. Dün, değerli Adalet Bakanımız ve yüksek yargı mensuplarının katılımı ile bir sempozyum gerçekleştirdik. Orada, hakkımızın hukukumuzun korunması konusunda ısrarlı, kesin bir talebim oldu. İtiraf edeyim ki, camiamın mutsuzluğu ve derin kaygısı yaptığım konuşmayı teamüllerin dışına çıkardı. Adalet Bakanımızın ve yüksek yargının sizleri anladığını bilin. Yine bilin ki, adalet anladığında hükmün beyanı yaklaşıyor demektir. Adalet Bakanımıza göreve gelişinden itibaren gösterdiği kararlılık için sizler adına ve sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum. Dün, meslek hayatımızı çok yakından ilgilendiren Malpraktis davalarının suiistimali de gündemdeydi. Gelişmeleri özetleyen cümle Adalet Bakanımıza aittir: 'Hekimler de tıpkı hâkimler gibi korunacak.' Bunun bir devrim olduğunu söylüyorum ve bu iddiama karşı çıkacak kimse olamayacağını ilave ediyorum. Bir konu daha var. Hekimlerin ücretlerinin mesleklerine uygun ve adil olması! Bu konuda, aranızda, sorunu bugünkü gibi yaşayan olmayacağını düşünüyorum. Abi ve ablalarınıza kıyasla sorunsuz bir meslek hayatınıza başlayacaksınız."
"BU PIRIL PIRIL GÖZLER BAŞKA BİR HEDEFE ÇEVİRLMESİN"
Bakan Koca, üç şeyi çok önemsediğinin altını çizerek sözlerini şöyle noktaladı: "Hekimlik mesleğinin saygınlığının hekimlerin elinden, inanç kaybıyla, zarar görmemesini çok önemsiyorum. Hekimlik mesleğine manevi sadakatimizin devam etmesini çok önemsiyorum. İstiyorum ki benim insanıma bakan bu pırıl pırıl gözler başka bir hedefe, başka bir yere çevrilmesin. Bunlar için elimden geleni yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim. 14 Mart Tıp Bayramınızı yürekten kutluyor, hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum."
Yorum Yazın