Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, 'Gıda Güvenliği Krizi Konusunda Bakanlar Düzeyinde Akdeniz Diyaloğu' programına çevrim içi katılarak konuşma yaptı. Bakan Kirişci, BM Genel Sekreteri'nin Ukrayna'daki krizin olumsuz etkilerine müdahale etmek için gıda, enerji ve finans konusunda 'Küresel Kriz Müdahale Grubu' kurma kararını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi. Kirişci, gıda sistemlerini dönüştürmek için kurulacak koalisyonlara destek vermeye hazır olduklarını belirterek, "Covid-19 pandemisi ve iklim değişikliği gibi zorluklar, tarımsal gıda sistemlerinin başarılı bir şekilde dönüştürülmesinin önündeki küresel engellerdir. Ayrıca araştırmalar, artan dünya nüfusunun gıda ihtiyacını karşılamak için gıda üretimini mevcut miktara göre yüzde 60 oranında artırmamız gerektiğini gösteriyor. Ve en son BM raporları, daha dayanıklı gıda sistemleri için küresel dayanışma altında acil eylem öngörüyor. Bununla birlikte Rusya-Ukrayna arasındaki çatışma, durumu daha da kötüleştirdi ve Ukrayna'daki önemli gıda zincirleri üzerindeki baskı, gıda güvenliği sorunlarının artmasına neden oldu. Bu bağlamda, gıda sistemlerinin dönüştürülmesinin gıda sistemlerinin kilit aktörleri arasında yalnızca ulusal düzeyde değil, aynı zamanda bölgesel ve uluslararası düzeyde de güçlü bağlantılar gerektirdiğini vurgulamak isterim. Bu nedenle diyalog etkinliği, güçlü bir iş birliği platformunun oluşturulması açısından hepimiz için bir fırsattır" dedi.
'BM'NİN İNSANİ YARDIM OPERASYONLARINI DESTEKLİYORUZ'
Türkiye'nin, küresel gıda güvenliği krizinin olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla mayıs ayında New York'ta gerçekleştirilen Bakanlar Toplantısı'nda Küresel Gıda Güvenliği Eylem Çağrısı'na destek amaçlı 6 maddelik bir paket açıkladığını hatırlatan Kirişci, "Paket temel olarak tohum ve teknik uzmanlık, ulusal ticareti kolaylaştırma önlemleri, mülteciler için gıda yardımı ve gıda güvenliğini sağlamaya yönelik programlar için fonlar ve tesisler sağlamayı içeriyor. Ayrıca, taahhütlerin yerine getirilmesinde ortaklarımızla bu yardımlarımızı koordine etmeye hazırız. BM Gıda Sistemleri Zirvesi taahhütlerine bağlılığımızı yeniden teyit ediyor ve uluslararası kuruluşlarla iş birliğimizi geliştiriyoruz. Bu pakete ek olarak, BM'nin insani yardım operasyonlarını Türkiye'den personel ve yardımlarla destekliyoruz. Ayrıca, tahıl taşıyan Ukrayna gemilerinin güvenli geçişini sağlamak için çalışıyoruz" diye konuştu.
'VİZYONUMUZ GERİDE KİMSEYİ BIRAKMAMAKTIR'
Kirişci, 'çatışma' ile 'gıda güvensizliği' arasında bir bağlantı olduğunun açık olduğunu vurgulayarak, "Ne yazık ki, bu bağlantıyı Suriye ihtilafında yakından gördük. Türkiye, Suriye ihtilafı sırasında 'Açık Kapı Politikası' yürütmüştür ve yaklaşık 4 milyon Suriyeli ile Türkiye en fazla mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Bu insanlar için gıda güvenliğini artırmak için birçok proje ve program gerçekleştirdik. Sahadaki yoğun çalışmalarımızın yanı sıra gıda sistemlerini dönüştürme çabalarında da aktif olarak yer alıyoruz. Gıda sistemlerinin dönüşümü adına oyunun kurallarını değiştiren çözümler sunmak için Ulusal Yolumuzu hazırladığımız BM Gıda Sistemleri Zirvesi de bunlardan biridir. Ulusal Yolumuz, 'Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne (SKH) katkıda bulunmak üzere tasarlanmıştır ve vizyonumuz her zaman geride kimseyi bırakmamaktır" dedi.
'GIDA İSRAFI İLE MÜCADELEYİ AMAÇLIYORUZ'
Kirişci, bunun yanı sıra Türkiye liderliğinde Karadeniz ve Orta Asya merkezli iki önemli bölgesel girişimle gıda güvenliğinin önündeki temel engelleri ulusal ve bölgesel düzeyde belirlemeyi hedeflediklerini kaydederek, "Bu iki merkezin Ulusal Yol'un uygulama sürecinde önemli rolleri olacaktır. Ayrıca Türkiye, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile iş birliği içinde FAO-Türkiye Ortaklık Programları aracılığıyla Orta Asya'dan Balkanlar'a, Afrika'dan Kafkaslar'a ve ötesine gıda güvenliğine katkıda bulunmaktadır. Bu programlar gıda güvenliği ve beslenme, kırsal kalkınma, doğal kaynakların korunması ve yönetimi, gıda güvenliği ve ormancılık gibi tematik alanlara odaklanmaktadır. Gıda sistemlerini dönüştürmeye yönelik çalışmaları geliştirmek için geçen yıl FAO ile iş birliği içinde 'Yiyeceklerinizi Koruyun' kampanyasını başlattık. Her yıl üretilen gıdanın üçte birinin kaybolduğu veya israf edildiği bilinmektedir. Bu nedenle, gıda kayıplarını ve israfını azaltma, tarımsal gıda zincirlerini güçlendirmenin ve doğal kaynakları korumanın temel hedeflerinden biridir. Ulusal ve uluslararası düzeyde kamuoyunu bilinçlendirerek gıda kayıpları ve israfı ile mücadele etmeyi amaçlıyoruz. Ayrıca gıda kayıpları ve israfı konusunda olumlu uygulamaları diğer bölgelerde de yaygınlaştırarak bir rol model oluşturmayı hedefliyoruz" dedi.
'SÜRDÜRÜLEBİLİR GIDA GÜVENLİĞİNİ SAĞLAMALIYIZ'
Bakan Kirişci, "Dünyada siyasi istikrar, sosyal refah ve ekonomik büyüme istiyorsak sürdürülebilir gıda güvenliğini sağlamalıyız. Türkiye, küresel gıda güvensizliğinin ortadan kaldırılması için çalışmaya devam edecek. Ve G20 Matera Deklarasyonu'nun yanı sıra Gıda Sistemleri Zirvesi'nin de destekçisiyiz" ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın