İzmir'in Dikili ilçesinde faaliyete geçirilecek jeotermal ısıtmalı seranın temel atma törenine; Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile AK Parti Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım katıldı. Törende Kirişci ve Yıldırım'ın yanı sıra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, Tarım ve Orman İzmir İl Müdürü Mustafa Özen, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar, Bedri Serter, Necip Nasır, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin, oda başkanları yer aldı. İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası (İZTO), Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO), İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Dikili Belediyesi ve Bergama Ticaret Odası iş birliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında toplam 3 milyon 29 bin metrekarelik alanda faaliyet gösterecek tesisin temeli atıldı.
KİRİŞCİ: BORÇLARINI SIFIRLAMALARI İÇİN FIRSAT
Törende konuşan Tarım ve Orman Bakanı Kirişci, "Bir müjdeyi vermek isterim. Üreticilerimizin elektrikle ilgili borçlarını ödemeleri konusunda finansman ihtiyaçlarını karşılamak için 10 milyon TL'ye kadar sıfır faizli krediden yararlanma imkanını getirdik. Bu borçlarını sıfırlamaları konusunda önemli bir fırsattır. İzmir’imiz üzerinden tüm Türkiye'ye seslenmiş olayım. Dünya Bankası kredilerinden OSB'mizin yararlanması hususunda talep bakanlığımız tarafından olumlu neticelendi. 30 milyon dolarlık kredi talebiyle ilgili değerlendirme gerçekleştirilecek. Tarım toprakta yapılır. Bu alanın isabetli seçilmiş olduğunu görünce mutlu oldum. Biz istiyoruz ki tarım topraklarımız lüzumsuz işgallere açık olmasın, mümkün mertebe bu alanlar korunsun" dedi.
'DÜNYANIN ÜZERİNDE HASSASİYETLE DURDUĞU ÜÇ BAŞLIK VAR'
Bakanı Kirişci, "Bugün Cuma. Cuma günü hayırlı bir işe vesile oluyoruz. Her şeyden önce burası bir sera organize sanayi bölgesi. Burada bir jeotermal kaynağın kullanılması ve böylelikle enerji gibi önemli bir girdinin daha uygun şartlarda temini ve bunun üretimde etkin olarak değerlendirilmesi söz konusu. Bir diğer yönü itibarıyla da bir araya gelerek müşterek bir iş yapma kültürünü de burada sergileyecek olunması önemli. Dünyanın üzerinde hassasiyetle durduğu üç başlık var; birisi tarım ve gıda, diğeri enerji, üçüncüsü de su. Biz ülke olarak su konusunda zengin bir ülke değiliz. Dünya ortalamasına baktığımızda su problemi olan ülkeler arasındayız. Dünya ortalamasının bin milimetre civarında olduğunu varsaydığımızda bu durumumuzu görmemiz gerekiyor. Yer altı zenginlikleri konusunda ciddi bir dışa bağımlılığımız söz konusu ama jeotermal konusunda elimizi rahatlatan bir durum var. Komisyon başkanı olarak mecliste görev yaptığım dönemde meranın yanı başında jeotermal varsa bunun tahsisini değiştirebiliriz dedik" diye konuştu.
'HER DAİM ÜRETİCİMİZİN YANINDA OLDUĞUMUZU GÖSTERDİK'
AK Parti hükümeti döneminde tarımın aşağı yukarı ihtiyacı olacak bütün mevzuata sahip olduğunu belirten Bakan Kirişci, şunları kaydetti:
"Bu ülkede herkes tarımı konuşuyordu ama ülkenin bir tarım kanunu yoktu. Bu ülkede Atatürk'ün de hayali olan 65 yıllık bir özlem sona erdi. Ülke olarak 'Bugün kendine yetmiyor' gibi hepimizi tebessüm ettirecek sözlerin sarf edildiğini de biliyoruz. Sadece AK Parti döneminde nüfusumuz son 20 yılda ortalama 1 milyon arttı. Biz aynı zamanda dün 3 bin 500 dolar kişi başı milli geliri olan bir ülkeyken bugün 11 dolarlar mertebesinde kişi başı milli gelirimiz var. Ülkemize gelen 2002 yılında 15 milyon turist vardı; ilgili birimlerimiz, pandemi sonrası süreçte bile bu yılı 50 milyon turistle kapatabileceğimizi söylüyor. Refah seviyesinin artışından kaynaklanan sofradaki çeşitliliğimizi, ülkemizi ziyaret eden turistlerimizi kattığımızda bu ülkenin üreticisi eli öpülesi üreticidir. Alın ve akıl teri dökmektedir. 100 yıllık cumhuriyetimizin yeni bir yüzyılı başlayacak. Kent tarımını yaygınlaştırmak istiyoruz. Kent tarımı bizim için sadece İstanbul, Ankara, İzmir ile sınırlı olmayacak. Jeotermal potansiyeli olan illerimizde de örtü altı yetiştiriciliği uygulamalarıyla bunları gerçekleştireceğiz. Bu ülkenin üreticisinin daha fazla üretmesi için her türlü desteği vermek adına üreticimizin yanındayız. 20 yılda İzmir'imize tam 27 milyar liralık tarımsal destek sağladık. Bu tarımsal destek bu ülkenin üreticisine verildi. Türkiye kendine yeten, kendi yeterliliğini pek çok alanda sağlamış bir ülke. Bu yıl başta buğday, arpa gibi ürünlerimiz olmak üzere rekolte bakımından çok yüksek. Her daim üreticimizin yanında olduğumuzu gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz."
YILDIRIM: YENİ BİR İKTİSAT KONGRESİ GERÇEKLEŞTİRİLECEK
Törende yaptığı konuşmada İzmir'i tanımlamak için pek çok şeyin söylenebileceğini dile getiren AK Parti Genel Başkan Vekili Yıldırım da "İzmir kuruluşun ve kurtuluşun şehri. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılına varmadan yakında 9 Eylül'de İzmir'in kurtuluşunu idrak edeceğiz. İzmir'in kurtuluşu aslında işgalin sona ermesini ifade ediyor dolayısıyla şimdi güzel bir projeyi buradan duyurmak istiyorum. Bildiğiniz gibi 1923 yılında 1'inci İktisat Kongresi toplandı. İstiklalimizi kazanmamızın arkasından Türkiye'nin ekonomik modeli masaya yatırıldı. Üzerinden 100 yıl geçti. 1'inci İktisat Kongresi'nin toplandığı yerde 100'üncü yıl münasebetiyle yeni bir iktisat kongresi toplantısı gerçekleştirilecek. İzmir İktisat Kongresi'nin gerçekleştirildiği bina 1976'da otopark yapılmak üzere yıkılmıştı. Şimdi yapılan şey, o alanın aynen birinci tarihi tescilli bina olarak aslına uygun olarak yapılması ve yapılan bu binada bu kongrenin toplanmasıdır. Böylece İzmir İktisat Kongresi'nin toplandığı bina tekrar kazandırılmış olmakla kalmayacak İzmir ve Türkiye'nin geleceği, ekonomisi enine boyuna ele alınacak. Değerli valimiz bu çalışmalara öncülük ediyor" dedi.
İzmir'in sadece ticaret ve sanayide değil aynı zamanda tarımda da önemli şehir olduğunu belirten Yıldırım, "Tarımda toplamda dördüncü sırada yer alıyoruz. Son yıllarda, 'Sanayi 4.0' diye çok duyuyoruz. Yeni bir kavram da 'Tarım 4.0' olarak önümüze çıkıyor. Burada tarımın katma değerini artıracak teknolojilerin kullanıldığı yani akıllı tarımın yapıldığı işletmelerimizi anlamamız gerekiyor. Bugün temelini attığımız bu işletme de bu özellikte bir çalışma" diye konuştu.
'TÜRKİYE TAHIL KORİDORU BAŞARISIYLA GURURLANMALIDIR'
Konuşmasında Marmara depreminin yıl dönümünü de hatırlatan Binali Yıldırım, 'Tahıl Koridoru Anlaşması'na da değinerek, şunları kaydetti:
"Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür. En son İzmir depreminde vatandaşlarımızı kaybettik. İzmir depreminde Elazığ'da olduğu gibi yaralar süratle sarıldı ve yerinde dönüşüm gerçekleşti. Ayrıca belirlenen alanda deprem konutları da yapıldı. Şehir Hastanesi'ne doğru baktığımızda konutları görebiliyoruz. 2000 civarında ağır hasarlı konutu olan depremzede hemşerilerimizin binaları yapılacak. Bunlar için gerekli kredi imkanları sağlanacak. Dünyamız ve bölgemiz zor şartlardan geçiyor. Pandemi bütün dünyanın ayarını bozdu. Tedarik zinciri bozuldu. Enflasyon nedir bilmeyen ülkeleri enflasyonla yüz yüze getirdi. Enerji, gıda ve su sektörleri ön plana çıktı. Bunlar artık en stratejik alanlar. Türkiye bu noktada sadece kendini düşünmeyen ve bölgenin ihtiyacını dikkate alarak tahıl koridorunun oluşturulması konusunda Ukrayna'da hapsolmuş 27 milyon ton tahılın ihtiyaç sahiplerine dağıtılması için savaşan iki ülke arasında bu koridorun oluşmasını sağladı ve muhtemel kıtlığın yaşanmasının önüne geçildi. Bunu Türkiye başardı. Bu başarısıyla elbette ki gururlanmalıdır. Türkiye önümüzdeki yıl, yeni bir yüzyıla 'merhaba' diyor. Yüzyıl bağımsızlığımızdan bu tarafa zorluklarla mücadele ettik ve ülkemizi bize emanet eden kurucu iradenin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün teslim ettiği eseri bugünlere taşıdık. Bizim de görevimiz ikinci yüzyıla ülkemizi daha güçlü bir şekilde gelecek nesillere hazır hale getirmek. Yaptıklarımızın yanında yapacağımız daha çok iş var."
VALİ KÖŞGER: İZMİR TARIMDA DA İDDİALI
Törende konuşma yapan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise “Bugün burada aslında 15 sanayi bölgesi içerisinde en hızlı şekilde süreci tamamlayan ve yatırımı gerçekleştirilmeye başlanan seranın temel atma törenindeyiz. İzmir Türkiye'nin üçüncü büyük metropolü. İzmir hem sanayi hem ticaret hem turizm hem de tarımda iddialı. Hayvancılıkta birinci, ikinci oluyor, Konya ile yarışıyor. Bu önemli özelliği itibariyle İzmir göz dolduran bir şehrimiz. İzmir kadimden beri Türk tarımında öncü şehirlerden biri. Tarımı teknolojiyle buluşturma konusunda İzmir Türkiye'ye örnek teşkil etmiş bir şehir. Şimdi tarımı jeotermal ile buluşturuyoruz. Dünyanın enerji konusunda sıkıntı yaşadığı bu süreçte jeotermal kaynaklarla tarımı buluşturuyoruz" dedi.
İzmir Ticaret Odası (İZTO) üyesi ve Dikili OSB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Öğmen de “Bu projenin İzmir'de ortak proje yürütme kültürünün en önemli örneklerinden biri daha olması nedeniyle hepimiz için ayrı bir önemi ve anlamı bulunuyor. Dikili, ilk tarıma dayalı ihtisas OSB projemiz. Bugün burada Avrupa'nın en büyük sera kümelenmesini, tarımsal üretim ve sanayi entegrasyonunu hayata geçirmek için sizlerin de desteğiyle çalışmalara başlıyoruz. Bu proje ile modern ve otomasyon sistemine sahip teknolojik seralarda yıllık 80 bin ton kaliteli yaş sebze ve meyve üreterek yurtiçi ve yurtdışı piyasalara sunarak, güçlü bir pazar oluşturmayı ve 3 bin 500 kişiye istihdam sağlamayı hedefliyoruz. Bununla birlikte bölgenin enerji ihtiyacının bünyesindeki jeotermal, güneş ve rüzgar gibi temiz enerji tesislerinden karşılanarak, kendi kendine yeten bir tarıma dayalı ihtisas OSB olmayı amaçlıyoruz" diye konuştu.
EBSO Başkanı Ender Yorgancılar da oda ve borsa başkanları olarak İzmir'in tarım alanındaki büyük potansiyelini harekete geçirme, tarıma dayalı sanayi projelerini kazandırma konularında İzmir'in rol model olmasını önemsediklerini kaydetti.
Your browser does not support the video tag.
Yorum Yazın