Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun, avukatı Ömer Faruk Karagüzel aracılığıyla İstanbul Nöbetçi Asliye Ceza Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dava dilekçesinde, "Davalı Ekrem İmamoğlu 10 Nisan'da Halk TV canlı yayınındaki beyanlarıyla müvekkilimin kişilik haklarına yönelik asılsız iftira içeren iddia ve ithamlarda bulunmak suretiyle kişilik haklarını alenen ağır şekilde kamuoyu önünde küçük düşürme maksadıyla ihlal etmiştir" denildi. Ekrem İmamoğlu'nun Karaismailoğlu hakkındaki sözlerinin dökümüne yer verilen dilekçede, "Müvekkilimi asılsız iddialarla kamuoyu husumetine maruz bırakma ve masumiyet karinesini hiçe sayarak ağır hakaret ve iftira içeren isnatlarda bulunmuştur. Söz konusu iddialarıyla ilgili olarak konuşmasını hiçbir belge veya materyal ile destekleyememiş sadece iftira kastıyla hareket ederek müvekkilimin kişilik haklarını ağır şekilde ihlal etmiştir" denildi.
"KAMUOYUNU YANLIŞ YÖNLENDİRMEYE ÇALIŞTI"
İmamoğlu'nun, "Sen git yapılmamış ihalenin parasını nasıl ödediğinin hesabını ver. Hakkında zimmet davası var" şeklindeki sözleriyle Bakan Karaismailoğlu hakkında "herhangi bir dava bulunmamasına rağmen suç isnadında bulunarak 'hakkında zimmet davası var.' şeklinde ifadeleriyle masumiyet karinesini ihlal ederek kamuoyunu yanlış yönlendirmeye çalıştığı" da belirtildi. Karaismailoğlu'nun bakan olarak görevini hakkıyla yerine getirdiği, işlerinde Anayasaya bağlı olarak hareket ettiği vurgulanan dilekçede, "Müvekkilim hiçbir iş ve işleminde hele hele konu millet adına yapılan harcamalar olduğunda hiçbir şart ve koşulda haksız kazanç temin etmediği gibi, hiçbir yapıya, kuruma, kişi ya da kişilere de haksız kazanç temin etmemiştir. Davalının iddiaları baştan sonra gerçek dışı olup kamuoyunun önünde, ulusal kanallarda ve sosyal medya üzerinden yapılan söylemler marifetiyle müvekkilim acı ve elem içinde bırakılmıştır. 'Sen hayatında bekçi kulübesi dikmemişsin', 'atanmış' şeklindeki küçük düşürücü, alaycı, dalga geçen ifade ve hakaretlerin maksadı, müvekkilimin uhdesinde yönetilen ulaşım ve altyapı projelerini gölgede bırakıp, anlamsız tartışmalar, aslı astarı olmayan iftiralarla müvekkili kamuoyu husumetine maruz bırakmaktır. Henüz 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılmasından bir ay dahi geçmemişken müvekkilimi 'Bir bekçi kulübesi dikmemişsin' ithamıyla kamuoyunda küçük düşürmeye çalışmak, işbu davanın haklılığını ortaya koyması bakımından kayda değerdir. Elbette böyle bir başarının gölgelenmesi, kayda değmez iddialarla müvekkilin itibarsızlaştırılması kabul edilebilir bir durum olmayıp ilgili ithamların böyle bir zamana denk gelmesi tevafuk değildir." ifadeleri kullanıldı.
Geçmiş görevleri sırasında yolsuzluk yaptığı iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt olmadığı, "çamur at izi kalsın siyaseti üzerinden Karaismailoğlu'nun yıpratılmasının kabul edilemez" olduğu kaydedildi.
Dilekçede yapılan ihlalin sosyal medyada, televizyonlarda yayınlanarak alenileştirilmesi sebebiyle Karaismailoğlu'na yapılan saldırının geniş kitlelere ulaştığı anlatılan dilekçede, haksız fiilin doğurduğu sonuçlar nedeniyle 250 bin liralık manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalı Ekrem İmamoğlu'ndan tahsil edilmesi talep edildi.
Yorum Yazın