İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının seyrine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a eleştiriler yöneltti.
"Sayın Erdoğan ve ekibinin millet menfaatine söylenmiş hiçbir söze kulak asmamak gibi garip bir huyu var. Salgın konusunda da ilk günden beri tüm uyarılarımızı yaptık" diyen Akşener, şöyle devam etti:
"Bilim insanlarıyla alan insanlarıyla çalışıp önerilerde bulunduk. Doktor milletvekili arkadaşlarımız arı gibi çalışıp önerilerde bulundular. Biz bu önerileri iktidarı oluşturan muhteremlere ilettik. İstedik ki milletimiz iktidarın beceriksiz ellerinde bari bu kon uda hırpalanmasın ancak maalesef tıp ne derse desin Sayın Erdoğan o meşhur inadıyla bildiğini okumaya devam etti. Bilim '15 gün tam kapanma' dedi duymazdan geldi.
Salgın büyüdü, bilim '28 gün kapanma şart' dedi. Kendisi oralı bile olmadı. Geçen gün yine bilim ve uzmanlara direndi, sonuç ortada. Salgın tam gaz devam ediyor. Büyük illüzyonist Sayın Erdoğan'ın becerikli ellerinde memleket adeta bir kayıplar ülkesi oldu. Sipariş edildiği söylenen aşılar kayıp, gri pasaportla yurt dışına gönderilen belediye görevlileri kayıp, Ege'de adalar, Mısır'da Rabia kayıp; uçan ekonomi masalları anlatılırken 128 milyar dolarlık rezerv kayıp.
'Milletin derdine düşenler için demokrasi kayıp'
Kayıpların peşine düşenler için adalet kayıp, milletin derdine düşenler için demokrasi kayıp, milletimiz için hak, hukuk kayıp, gençlerimizin umudu kayıp, e tabi haliyle 128 milyarı kaybeden Power Point sunumlarının efendisi damat bakan da kayıp. Ülkemizde birileri, bir şeyler sürekli kayboluyor."
Akşener, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'ndaki (TCMB) 128 milyar doların akıbetini de yeniden sordu. Bu konuda '128 ayrı masal anlatıldığını' söyleyen Akşener, "Masal dinliyoruz. Peki sonuç? Sonuç ortada. Milletimizin alın teri döviz rezervimiz birilerinin cebine girmiş. Allah korusun bugün başımıza bir şey gelse cep delikli cepken delik. 2001 krizinde bile MB döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. İşte size ekonomi dehası Sayın Erdoğan ve beş maaşlı danışmanlarının Türkiye’yi getirdiği nokta" dedi. Akşener, şöyle devam etti:
"Aziz milletim siz iktidarın meseleyi Agatha Christie romanına çevirme gayretine bakmayın. Ben size kayıp 128 milyar doların ardındaki gizemi kısaca özetleyeyim. Ekonominin İnek Şabanı ile badi Ekrem’i el ele verip döviz kurunu baskılamak için Hazine’deki dövizi sattı. Üstelik bu pandemi döneminde olmadı.
'Böyle cahillik olabilir mi?'
Daha 2019 martındaki yerel seçimlerin öncesinde dövizin yükselişini durdurmak gibi siyasi bir amaçla satmaya başladılar. Bir puan Faiz artırmamak için sattılar da sattılar. Şimdi de çıkıp bilançoda eksilen bir şey yok diyorlar .Kasadaki dolarları sattınız karşılığında Türk lirası veya Türk lirası cinsinden tahvil aldın. Bir yandan da kredi ve swaplarla borçlandığınız dövizleri ölü fiyatına sattınız bir de utanmadan bunu savunuyorsunuz. Böyle cahillik olabilir mi?
Kendi dolarını satıp bunu swapla geri alıp kasana koyunca hiçbir şey değişmemiş mi oluyor? Swaplardan kaynaklanan yükümlülükleri bilanço içinde değil dışında gösterince bunun bir borç olduğu gerçeğini ortadan kaldırmış mı oluyorsunuz? Eğer gerçekten de kaybolan bir şey yoksa o 128 milyar doları yerine koyun da hep birlikte görelim.
Tüm bu yalan rüzgârın içinde iktidarın sorulmasını istemediği bir aşka soru var. Milletin hazinesindeki dövizi ortalama 6.20 liradan satan bu iktidar bugün 8.1 lira olan döviz kuru dolayısıyla kimin veya kimlerin cebine 250 milyar lira koydu? Temel soru budur."
'Kaliteli yaşamak için vergi ödemiyoruz, vergi ödemek için kalitesiz yaşıyoruz'
Akşener, vergiler konusunda da hükümete birtakım eleştiriler yöneltti. "Partili cumhurbaşkanının son icraatı 'canım istedi vergisi' 1923'ten 2002 yılına kadar toplanan vergi 1.89 trilyon lira. AK Parti'ni iktidarında toplanan vergi ise 3.1 trilyon lira" diyen Akşener, devamında "Vergilerden sonra elimizde kalan paranın yarısını yine vergiye ödüyoruz. Bu durumda hazinenin kasasının dolup taşmasını bekleriz. Bu kadar ağır vergilere rağmen bunları bulamıyoruz. Kaliteli yaşamak için vergi ödemiyoruz, vergi ödemek için kalitesiz yaşıyoruz" ifadesini kullandı.
Yorum Yazın