AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı ve Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Sakarya Zaferi'nin 100'üncü yılının idrak edildiğini belirten Çelik, "Bu zafer milli mücadelenin dönüm noktalarından bir tanesidir. Burada, düşmana 'dur' diyerek bu toprakların ebediyen topraklarımız olacağını bir kez daha ilan edilmiştir. O mücadele emeği geçenlere saygılarımızı, şükranlarımızı sunuyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz" diye konuştu.
'130 EYLEM ENGELLENDİ'
Çelik, terörle mücadele operasyonlarının güçlü bir şekilde devam ettiğini belirterek, "İçişlerleri Bakanlığımızın Eren Operasyonları 15 bölgede sürüyor. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Irak'ın kuzeyinde başlattığı Pençe Operasyonları sürüyor. Terörün her gün başka boyutuyla karşı karşıya kalıyoruz. Teröre karşı verdiğimiz bu mücadele aynı zamanda bir insanlık savunuculuğudur. Burada hiçbir şekilde geri adım atılmadan, gevşemeye mahal verilmeden en güçlü şekilde bu operasyonlar devam ediyor. Güvenlik güçlerimiz aynı zamanda kamuoyunun dikkatine gelmeyen operasyonlara imza atıyorlar. Sadece bu yıl içerisinde 130 eylemi engellenmiştir. Engellenen 126 eylem terör örgütü PKK'nın, 3 eylem girişimi DEAŞ'ın, 1 eylem ise aşırı bir sol örgütündür. Bu kararlı mücadeleyi veren güvenlik güçlerimize teşekkürlerimizi ifade ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Türkiye- Mısır ilişkilerinin normalleşme sürecine girdiğini söyleyen Çelik, "Daha önce Kahire'de gerçekleşen görüşmenin ikincisi bu sefer Ankara'da gerçekleşti. Bundan memnuniyet duyuyoruz. Mısır ülkemizin önemli ortaklarından birisi. 2020 yılında toplam ticaret hacmimiz 4,85 milyar dolar olarak gerçekleşti. Tarihten gelen kardeşlik bağlarımız, dostluk bağlarımız, Akdeniz'in bize yüklediği sorumluluklar var. Dolayısıyla ikinci toplantının Ankara'da yapılması bir aşama daha ileriye gidildiğini gösteriyor" dedi.
'ULUSLARARASI TOPLUM DAHA SAĞDUYULU DAVRANMALI'
Türkiye'nin, Afganistan'daki büyükelçiliğini kapatmadığını anımsatan Çelik, "Afganistan'ın dünya ile bağlantısını sağlaması son derece önemlidir. İnsan hakları başta olmak üzere Afganistan'daki konuları takip ediyoruz. Kapsayıcı bir hükümetin ortaya çıkmasını ifade ettik. 33 kişilik geçici bir grup var hükümette. Burada dini etnik yerel güçlerin kendini temsil ettiği bir güç çıkması son derece önemli. Kadın hakları konusunda takip ediyoruz. Geçmişte yaşanan olayların yaşanmamasını temenni ediyoruz. Uluslararası toplumun daha sağduyulu davranması, Afganistan'ı kendi kaderine teslim etmemesi gerekir" diye konuştu.
Basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Çelik, bir gazetecinin geçtiğimiz günlerde basın toplantısına alınmamasının nedenini sorması üzerine, "Burada durumları kişiselleştirmemeye çalışıyoruz. Bazılarının takıntılı bir şekilde ağır ifadeleri olsa da biz bunu kişiselleştirmemeye çalışıyoruz. Buradaki yalanlardan bir tanesi burayı düzenli izleyen biri değildir. 3- 4 ayda bir buraya gelen biridir. Buraya her girdiğinde de toplantıya alınmaması ya da soru sorulmaması gibi durum söz konusu değildir. Buradaki sorun kurallara uyulmamasıdır. Bu muhabir arkadaş uyarıldığında sorun çıkmıştır" şeklinde konuştu.
'LAİKLİĞİN ANAYASA'DA KORUNMASINI İSTİYORUZ'
AK Parti eski milletvekili Resul Tosun'un, "İstismarı önlemek için tüm çağdaş ülkelerde olduğu gibi Laiklik ilkesi ya Anayasa'dan çıkarılmalıdır ya da istismarı önleyecek netlikte tarif etmeliyiz" sözleri ile CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç'un ise Anayasa'da Laikliğin istismara yol açacak bir durumu olmadığını ifade ettiğinin anımsatılması üzerine AK Parti Sözcüsü Çelik, "Sayın Resul Tosun'un ifadelerine de Sayın Engin Özkoç'un ifadelerine katılmıyoruz. Laiklik prensibinin Anayasa'da korunması gerektiğini düşünüyoruz. Hiçbir şekilde Laikliğin Anayasa'dan çıkmasını AK Parti olarak istemiyoruz. Biz Laiklik prensibinin Anayasa'da korunması gerektiğini düşünüyoruz. Hiçbir şekilde bununla ilgili başka bir yaklaşıma olumlu bakmıyoruz. Engin Bey'in söylediği, 'herhangi bir şekilde istismar edilmemiş' ifadesi de Türk siyasi tarihi tarafından yalanlanır. Türk siyasi tarihinde laiklik prensibini bir dayatma, bir ideolojik baskı aracı olarak kullananlar söz konusuydu. Laikliğin istismarıdır laikçilik, AK Parti iktidara geldiği ilk günden itibaren laiklik prensibini çok güçlü bir şekilde savunmuştur. Türkiye'nin demokrasi mücadelesi Laiklik kavramını yerli yerine oturtma mücadelesidir. Laikliğin Anayasa'dan çıkarılmasını söylemek de aşırı bir ifadedir. Kişiler bunu söylüyor ama Parti'yi bağlamaz" açıklamasında bulundu.
'BU KADAR VAHŞİ BİR ŞEY OLABİLİR Mİ?'
Çelik, Balıkesir'in Edremit ilçesinde çarşaflı bir kadının temsili olarak zincire vurulması görüntülerine ilişkin, "Cumhuriyet'in özel bir günün kutlandığı bir gün aslında kadını onurlandıran bir gün de olması lazım. Cumhuriyeti kutlamayı kadınların bir kısmı kıyafet olarak aşağılamayı hedef alan varsa Cumhuriyeti de anlamamış demektir. Kurtuluş döneminde o kıyafetle kadınlar anneler cepheye mermi taşıyordu. Çocuklarını sarmadığı bezlerle mermileri sarıyorlardı, ıslanmasın diye. Bu kadar vahşi bir şey olabilir mi? Bu kadar utanç verici bir şey olabilir mi? Tam bir zekasızlık örneği. Ne Cumhuriyetten ne tarihten nasibini almış ne kadın haklarından nasibini almış. Bir iş yaparken dikkat edeceksiniz. Kılık kıyafeti ne olursa bizi ilgilendirmez. Yaşam tarzı bizi ilgilendirmez. Kadınlardan sadece birine saygısızlık anlamı taşıyorsa hepimizin elinin tersiyle bunu itmesi lazım" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesine ilişkin komşu ülkelerle görüşmeler yapıldığını açıklaması hakkında değerlendirmeleri sorulan Çelik, "Önemli bir mesele. Hassasiyetle yürütülmesi gereken bir mesele. Bölge ülkeleriyle bunun konuşulması gerekiyor. Bunun mekanizması ne olur, aşamaları ne olur, bu aşamada bir şey söylemememiz en iyisi. Çünkü verilmiş bir karar yok" diye konuştu.
Yorum Yazın