Covid-19 ve kur dalgalanmalarının gölgesinde büyümesini sürdüren borsa dünyası önemli bir yılı geride bıraktı. FED kararlarının etkisiyle birbirinden farklı çeyrekler geçiren küresel borsa yatırımları etkisini yılın son çeyreğine kadar sürdürdü. 2022 yılının başında da benzer tabloların yaşanacağına ilişkin uzman görüşleri bu yılın geçtiğimiz yıla göre daha iyi bir noktaya geleceğini öngörüyor. A1 Capital Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Baki Atılal, 2021 borsa karnesini ve 2022 beklentilerini değerlendirdi. Merkez kararların etkisiyle kontrol altına alınan kur dalgalanmaları ve TL’nin olumlu seyirde ilerlemesi 2022 beklentilerini önemli ölçüde artırdı. 2022’ye dair farklı görüş ve öngörülerini derleyen Baki Atılal, bu yıl içerisindeki yatırım önerilerini de yatırımcılara sundu.
VİRÜSÜN GÖLGESİNDE İLERLEYEN BİR BORSA İZLEDİK
2021 yılını değerlendiren A1 Capital Araştırma Genel Müdürü Yardımcısı Baki Atılal, “2021’e Covid-19 virüsünün küresel piyasalara gölge düşürdüğü bir yılın bitişi ile başlamıştık. Yeni başlığımız ise ‘Enflasyon’ olmuştu. Covid-19 kaynaklı kapanmalar, tedarik zincirlerinde sorunlara yol açarak artan enflasyona özellikle de TÜFE’ye katkıda bulundu. Aşılma çalışmalarının etkisiyle küresel ekonomiler tekrar açılırken enerji fiyatlarındaki artışlar devam etti ve petrol talebinin büyük artış yaşayacağına dair güven üzerine ham petrol fiyatları da hızla toparlanma sürecine gitti. Yılın ilk çeyreğinde FED, fiyat artışlarının ‘geçici’ olacağı görüşünde ve teşvik musluğunu açık tutma kararlılığındaydı ama tüketici ve üretici fiyatları artmaya devam ediyordu. Diğer taraftan ise işgücü kıtlığı, ücretlerdeki artış, nakliyelerdeki gecikmeler ve malzeme (arz) kıtlıkları da devam ediyordu. Yılın son çeyreğine doğru FED’in artık tahvil alımlarını azaltma takvimini konuşmaya başlaması için uygun olabileceğini söylerken, Çin’in gayrimenkul piyasası, nakit sıkıntısı yaşayan Evergrande, daha katı reform uygulamalarının devam etmesi kısmı ek endişe kaynağıydı. Ve bu süreçte Kasım ayında Güney Afrika’da yeni bir varyantın (Omicron) ortaya çıkması, üstelik çeşitli mutasyonlara karşı en etkili aşılardan kurtulması piyasalarda şok dalgası yarattı. ABD’de enflasyonun son otuz yılın en yüksek seviyesinde olması ile FED artık enflasyon için ‘geçici’ ibaresini kullanmayı bırakıp, faizleri artırmaya alan sağlamak için tahvil alımlarında daha hızlı bir azaltım olacağını ve 2022 için üç, 2023 için üç faiz artırımı öngörerek şahin bir sürpriz yaşattı. İngiltere Merkez Bankası da enflasyonist baskıların artmasıyla politika faizini rekor düşük seviye olan yüzde 0,1’den yüzde 0,25’e yükselterek büyük bankalar arasında ilk faiz artışı yapan banka olmuştu. Bu dönemde S&P 500 yılı yüzde 27, Nasdaq yüzde 23 ve Dow yüzde 20'lik, DAX endeksi ise yüzde 15,79 yükselişle kapatmıştı” diyerek yılı özetledi.
2022’NİN KADERİNİ KÜRESEL TİCARET AĞI VE PANDEMİ BELİRLEYECEK
2022 yılına dair öngörülerini paylaşan Atılal, “2022’de global riskler olarak; hızlı parasal sıkılaştırma, yüksek enflasyon, yeni pandemi varyantları, jeopolitik riskler ve Çin’de ekonomik yavaşlamayı görmekteyiz. 2022 yılında, finansal şartların sıkılaşacağı ve maliye politikalarının daha az genişlemeci olacağı bir dönem olmasını, enflasyon temasının önümüzdeki iki çeyrekte de gündemde kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz. Global büyümenin yavaşladığı, merkez bankalarının faiz artışlarıyla sıkılaştırmaya döndüğü, pandemi belirsizliğinin devam ettiği, enerji fiyatlarından yılın ikinci yarısına kadar gevşeme beklemiyoruz. 2022’de 2021’deki hisse performansının yakalanmamasını ama düzeltmeden ziyade zayıf ve güçlü şirketler arasında hisse portföylerinde dengelenme görülmesini beklemekteyiz. 2022’de tedarik zinciri darboğazları gevşedikçe ve aşılama arttıkça küresel ticaret de artmaya başlayacağından değerleme temelleri de güçlenecektir. Zaten finans piyasalarının geçmişine baktığımızda borsaların artan faiz ortamlarında görece iyi getiri sağlayan bir varlık sınıfı olduğunu görmekteyiz. Yurt içi piyasalara baktığımızda ise yılın ilk çeyreği küresel piyasalarla uyumlu büyüme temelli ve yabancı yatırımcının gelmesinin beklendiği bir süreç ardından ise reel faiz getirisine odaklanma evresi ve yılın son çeyreğinde ise faiz indirim, kurdaki ve cds’lerdeki yükseliş süreci ve yılın son haftalarında ise TL’yi özendirici yeni bir süreç içerisinde olduk” dedi.
BANKALAR VE TELEKOMÜNİKASYON ŞİRKETLERİ YAKINDAN TAKİP EDİLEBİLİR
2022’ye dair hisse önerilerini paylaşan Atılal, “Son çeyrekte ilk önce güçlü dolar konseptinin yarattığı, şirketlerin kurdaki artışa negatif yönlü hassasiyetlerinin azalması ve arz talep dengesizliğinden yararlanmaları sonucunda, kura karşı
duyarlı üretim ve satış yapan hisselerin tercih edilmesi stratejisinde bulunduk. Ardından ise ekonomi yönetiminin TL özendirici hamleleri ile TL varlıklı şirketlere, temettü şirketlerine, büyüme odaklı, toparlanma sürecinde daha zayıf kalan banka, telekom, perakende hisselerine, BES’e katkının artmasından dolayı sigortacılık sektörüne yönelim stratejisine geçildiği bir süreci yaşadık. Yüksek enflasyon ortamı sürecek negatif reel faiz de hisse senetlerinin tercih edilmesini sağlayacaktır. Değerlemeler açısından faizlerin yüksekliğinin baskısına karşın karlılık tarafından baktığımızda hem geçmiş hem de uluslararası benzerlerine göre oldukça ucuz seviyelerde olmamız da borsa açısından diğer olumlu etmen olarak karşımıza çıkmaktadır. Öneri listemizi oynaklık ve çeşitlilik üzerinden giderek geniş tutmaya devam ediyoruz. Mevcut durumda tercihlerimiz; AKBNK - GARAN - YKBNK , ANHYT - THYAO – EREGLİ - KRDMD – VESBE – DOAS – TOASO – TTRAK - BIMAS – MGROS – EKGYO ve TTKOM’dan oluşmaktadır. Petro kimya şirketleri ile yeni dönemle ilgili görüşmeler yaptıktan sonra güncelleme yapabiliriz” diye konuştu.
Yorum Yazın