"2021 Yılı Engelsiz Üniversite Ödüllerini" almaya hak kazananlar belli oldu
EĞİTİMYÖKten yapılan açıklamada, ""2021 Yılı Engelsiz Üniversite Ödüllerini" almaya hak kazananlar belli oldu" denildi.
Bilindiği üzere Yükseköğretim Kurulumuz son yıllarda “Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim" başlıkları altında yapmış olduğu çalışmalarla yükseköğretim kurumlarımızı tüm öğrencilerimiz için erişilebilir kılmaya yönelik adımlar atmıştır. Fiziki mekan düzenlemelerinin ve kapsayıcı tasarımın yanı sıra, yıllarca göz ardı edilmiş eğitim programlarının erişilebilirliği ve sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilirlik konularını ele almış ve özendirici çalışmaların dışında bir takım standartlar getirerek takipçisi olmuştur.
1-“Yeni YÖK” olarak, yükseköğretim kurumlarımızı engelli öğrencilerimiz için erişilebilir kılmak için bir dizi iyileştirmeler gerçekleştirdik.
— M. A. Yekta Saraç (@yekta_sarac) May 5, 2021Hâlihazırda YÖKSİS verilerine göre 51.647 engelli öğrencimiz bulunmaktadır. Bu öğrencilerimizin 27.782'si önlisans, 23.581'i lisans, 236'sı yüksek lisans ve 48'i doktora düzeyinde eğitim görmektedir. Öğrencilerin %89'u açıköğretim programlarında yer almaktadır.
- Tüm engel grupları için çalışmalar yapılıyor
Fiziksel engelli ve görme engelli öğrencilerimizin diğer gruplara göre yükseköğretime erişimi görece daha yüksektir. Yükseköğretim Kurulumuz son yıllarda almış olduğu kararlarla işitme engelli veya otizm spektrum bozukluğu gibi farklı gereksinimleri olan öğrencilerimizi de yükseköğretime kazandırmayı hedeflemektedir. Kapsayıcı tasarım ve fiziki mekanların erişimi konusunda epey yol katedilmiş olmasına rağmen, maalesef eğitimde erişilebilirlik konusunda yapılan çalışmalar henüz istenilen seviyeye ulaşmamıştır. Özel gereksinimi olan öğrencilerimizin tüm derecelerde ve özellikle de lisansüstü seviyede eğitime kazandırılmaları örgün eğitimin erişilebilir kılınması durumunda mümkün olacaktır. Bir programın görme engelli bir birey için erişilebilir kılınması ile otizm spektrum bozukluğu olan bir bireye erişilebilir kılınması farklılık arz etmektedir. Bunun için farklı engel gruplarının gereksinimlerine yönelik farklı tedbirler alınması gerekmektedir.
- Her yıl "Engelsiz Üniversite Ödülleri" veriliyor
Üniversitelerimizde tüm öğrencilerimizin kampüs yaşamına kazandırılması amacıyla başlayan çalışmalar sonucunda yüzlerce kriter belirlenmiş ve bu kriterler teşvik edici olmak üzere ödüllerle ilişkilendirilmiştir. İlki 2018 yılında verilen Engelsiz Üniversite Ödülleri, üniversitelerimizi fiziksel mekânlarda, eğitimde ve sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilir kılmak için özendirici, teşvik edici olmuş ve pek çok üniversitemiz bu konuda komisyonlar oluşturarak çalışmalarına hız kazandırmıştır. Bu ödüllerin alınabilmesi için yüzlerce maddeden oluşan kriterler hedef olarak gösterilmiş ve çalışmaların yıl içerisine yayılarak süreklilik kazanması da sağlanmıştır.
Ödüllerin ilk verildiği 2018 yılında 41 üniversiteden 318 başvuru var iken 2020 yılında bu sayı 116 üniversiteden 841'e yükselmiştir.
- Ödül Töreni bu yıl da çevrimiçi gerçekleştirildi
Yükseköğretim kurumlarındaki engelli bireylerin mekânlara, eğitsel imkânlara ve sosyo-kültürel faaliyetlere erişimleri konusunda farkındalık yaratmak ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla düzenlenen “Engelsiz Üniversiteler Ödül Töreni”, Kovid-19 salgını dolayısıyla bu yıl yine video konferans yöntemi ile gerçekleştirildi.
2021 Engelsiz Üniversiteler Ödül Töreni’ne Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Yürütme Kurulu Üyeleri, bütün üniversitelerin rektörleri, en çok ödül alan üniversitelerin rektörleri / ilgili rektör yardımcıları / engelli öğrenci birim sorumluları ve ödüllerin değerlendirilmesinde katkı sağlayan panelistler katıldı.
Toplantının açılışında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, küresel salgın sürecinin birçok alanı etkilediğini ve yükseköğretim alanına da eğitim teknolojileri, uzaktan eğitim, dijital veriler, dijital beceriler, dijital dönüşüm gibi yeni eğitim paradigmalarını beraberinde getirdiğini belirtti.
Bu zorlu süreçte hareket kabiliyetimizi kaybetmeden ve doğru zamanda hızlı kararlar alarak akademi ve öğrenci merkezli bir yaklaşımla “Yeni YÖK” konseptinde ulusal ve uluslararası boyutlarda yükseköğretim politikaları üretmeye devam ettiklerini sözlerine ekleyen Başkan Saraç, “Yeni YÖK” olarak bütün bu yeni ve yenilikçi girişimleri bağlamında özem önem verdikleri bir konunun da yükseköğretime girişte ve eğitim sürecinde yaşanan engelleri ortadan kaldırmak için "engelsiz erişim" ve "engelsiz eğitim" başlığı adı altında yürütülen çalışmalar olduğunu vurguladı.
Bugün itibari ile YÖKSİS verilerine göre farklı engel düzeylerindeki öğrencilerin sayısının 50 binin üzerinde olduğunu hatırlatan Saraç, bu rakamların çok üstünde engelli öğrencimizin olduğunu ve maalesef bu durumlarını resmi makamlara bildirmediklerinden haberdar olduklarını ifade etti.
Engelli öğrencilere yönelik yapılan düzenlemelerden bahseden YÖK Başkanı Saraç, “Geçmiş yıllarda özel yetenek sınavı ile öğrenci alan programlarda engelli öğrencilerimiz için yükseköğretime giriş puanlarını kullanma süreleri, kontenjanların belli bir oranının (%10) bu öğrencilerimiz için ayrılması gibi konularda önemli düzenlemeler yapıldı. ‘Engelsiz Erişim’ yılı olarak kabul ettiğimiz 2016-2017 eğitim öğretim yılından bu yana yükseköğretim kurumlarında engelli bireylerin bütün mekânlara erişimleri konusunda farkındalık yaratmak ve iyi uygulamaları yaygınlaştırmak amacıyla çalıştaylar düzenlendi.” diye konuştu.
Yükseköğretimde ilk kez lisansüstü eğitimde Türk İşaret Dili Tercümanlığı Tezli/Tezsiz Yüksek Lisans Programları ile Doktora Programı açıldığını katılımcılarla paylaşan Başkan Saraç, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı kapsamında engelli çalışmalarına yönelik öncelikli alanları belirlenerek bazı alanlara burs verildi. Ergoterapi, Dil Konuşma Terapisi alanlarında yeni lisans ve lisansüstü programlar açıldı, 8 üniversitemizde Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi Anabilim Dalı açıldı. Yurt dışında Gölge Eğitici olarak bilinen kişileri akademik ortamda yetiştirmek üzere iki vakıf üniversitesinde Engelliler İçin Gölge Eğiticilik önlisans programı açıldı.
Uzaktan ve dijital ortamda eğitimin devam ettiği koronavirüs salgını sürecinde Uzaktan Öğretim Yol Haritasını belirlenerek engel grubuna göre programların erişilebilir olma, online sınavlarda engel durumuna göre imkan ve tedbirlerin alınması, öğrencilerin yükseköğretimle bağlantısının kopmaması için özen gösterilmesi ve engelli öğrencilerin düzenli aralıklarla aile ve öğrenciyle temasa geçilmesine ilişkin kararlar alındı. Hazırlanan 'Küresel Salgında Yeni Normalleşme Süreci Rehberi' ile 'Küresel Salgın Bağlamında Yükseköğretim Kurumlarında Sağlıklı ve Temiz Ortamların Geliştirilmesi Kılavuzu' nda uzaktan öğretimi engelli öğrencilere erişilebilir kılmak için gerekli tedbirlerin alınması ile ilgili önerilere de yer verildi.
Küresel Salgın sürecinde engelli öğrencilere yönelik olarak alınan tedbirleri ve mevcut durumu değerlendirmek üzere YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu bir anket düzenledi. Engellilerin önlisans, lisans ve lisansüstü eğitimlerde karşılaştıkları güçlükleri göz önünde bulundurarak her düzeydeki eğitimlerine yönelik mevzuat çalışmaları yapmaya devam ediyoruz.”
Geldiğimiz noktada mekan erişilebilirliği konusunda pek çok üniversitede gelişme kaydedilmiş olmakla birlikte eğitimin ve program içeriklerinin farklı engel grubundaki öğrenciler için erişilebilir olması için daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğinin altını çizen YÖK Başkanı Saraç, Türk yükseköğretim sisteminin özel öğrencilerimiz için her açıdan engelsiz eğitim ortamını sağlayacağı ve kampüs yaşamına dahil edeceği inancına sahip olduğunu belirterek konuşmasını tamamladı.
Başkan Saraç’ın ardından konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık ise toplum olarak farkındalık ne kadar artırılırsa, daha fazla engelli vatandaşın okulla buluşacağını ve bina ve kaldırımlar ile park ve bahçelerin herkes için ortak yaşam alanlarına dönüşeceğinin altını çizdi. YÖK tarafından 2018'de başlatılan ve 41 üniversiteye verilen "Engelsiz Program Nişanı" uygulamasında, sayının geçen yıl 116'ya yükselmesini takdirle karşıladığını söyleyen Yanık, "2023 hedefleri doğrultusunda, inşallah bu nişanı almayan üniversitemizin kalmayacağına yürekten inanıyorum. Engelli bireylerin hayallerinin önündeki engelleri kaldırmak, onlara engelsiz ufuklar sunmak öncelikli hedefimizdir." ifadesini kullandı. Bakan Yanık, son olarak, üniversiteler dahil, kamu kurum ve kuruluşlarını teknik ve mali yönden bakanlık olarak desteklemeyi sürdüreceklerini dile getirerek konuşmasını tamamladı.
Konuşmaların ardından ödüller hakkında bilgilendirme yapmak üzere YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumun ardından Sayın Bakan ve Sayın YÖK Başkanı 2021 yılı Engelsiz Üniversite Ödüllerini kazanan yükseköğretim kurumlarını açıkladı.
- Ödüllere bu yıl da üniversitelerden yoğun ilgi gösterildi
“Yeni YÖK" tarafından 2018 yılından bu yana geleneksel olarak verilen ödüllerin dördüncüsü, her yıl olduğu gibi bu yıl da üniversiteler tarafından yoğun ilgi gördü. 2021 yılı için 12-19 Nisan 2021 tarihleri arasında sağlık, mühendislik, özel eğitimin yanı sıra mimarlık gibi farklı alanlardan ve üniversitelerden akademisyenlerin katılımıyla 7 ayrı Panelde 114 üniversiteden 837 Bayrak başvurusu, 21 üniversiteden 108 Program Nişanı başvurusu değerlendirilmeye alındı.
- “Engelsiz Üniversite Bayrakları“ ve “Engelsiz Program Nişanı”
Engelsiz Erişim ve Engelsiz Eğitim temalarıyla düzenlenen törende, yükseköğretim kurumlarına “Mekanda Erişebilirlik”, “Eğitimde Erişebilirlik” ve “Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik” olmak üzere 3 kategoride “Engelsiz Üniversite Bayrakları” ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına “Engelsiz Program Nişanı” verildi.
3 ayrı kategoride “Engelsiz Üniversite Bayrakları” verildi
Engelsiz Üniversite Bayrak ödülleri kapsamında:
“Mekanda Erişilebilirlik Bayrağı”(Turuncu Bayrak) için 197 başvuru alınırken, 52 üniversiteye toplamda 129 Turuncu Bayrak verildi.
“Eğitimde Erişilebilirlik Bayrağı”(Yeşil Bayrak) için 21 başvuru alınırken, bu başvurular neticesinde 14 üniversiteye toplamda 30 yeşil bayrak verildi.
“Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik Bayrağı”(Mavi Bayrak) için yapılan toplam 24 başvuru sonucunda 6 üniversiteye toplamda 9 mavi bayrak verildi.
“Engelsiz Program Nişanı” Programlarını farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına verilen “Engelsiz Program Nişanı” için 21 Üniversiteden 108 başvuru sonucunda 2 üniversiteden 7 programa Engelsiz Program Nişanı verildi.
Kütahya Dumlupınar Üniversitesi 10 bayrak ödülü ile en çok bayrak ödülü alan üniversite olurken, Aksaray ve Harran Üniversiteleri 9’ar bayrak ödülü ile ikinci, İstanbul ve Yozgat Bozok Üniversiteleri ise 8’er bayrak ödülü ile üçüncü sırada yer aldı.
Eğitimde erişilebilirlik kategorisinde en çok bayrağı İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sosyokültürel faaliyetlerde erişimde ise en çok bayrağı İstanbul Üniversitesi aldı.
İlginizi Çekebilir