Mikroplastikler, Akdeniz'i tehdit ediyor
GÜNDEMMersin Üniversitesi (MEÜ) Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Ayas, yaz sezonu öncesinde Doğu Akdeniz sahillerinde yoğun mikroplastik kirliliğin yaşandığını söyledi. Açık suları, deniz tabanı ve kıyılarını kirleten atıkların yüzde 95inin plastik olduğunu belirten Prof. Dr. Ayas, kirliliğin deniz canlıları ve çevre için büyük bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.
Çin'den sonra dünyanın ikinci en büyük plastik üreticisi olan Avrupa'da yılda 150 bin ila 500 bin ton makro plastik, 70 bin ila 130 bin ton arasında mikroplastik denizlere atılıyor. Plastiklerin bu yolculuğunu Akdeniz'de tamamlanıp deniz hayatına büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu nedenle de Akdeniz, dünyada plastik kirliliği seviyesi en yüksek denizlerden biri haline geldi. Sadece deniz yaşamıyla sınırlı kalmayan mikroplastiklerin etkisi hava, musluk suyu, şişelenmiş su, tuz, bal ve alkol gibi gıda ve içeceklere kadar uzanıyor.
'YOĞUN BİR KİRLİLİK VAR'
Plastik atığın deniz ekosistemlerine verdiği zararın yıllık ekonomik maliyetinin 13 milyar dolar olduğunun tahmil edildiğini belirten Prof. Dr. Deniz Ayas, İskenderun-Mersin arasını oluşturan Doğu Akdeniz sahil şeridinde yoğun bir plastik kirliliğinin görüldüğünü belirterek, "Bugün sahile geldik. Sahilde de yoğun bir mikroplastik kirliliği var. Bu antropojenik bir etki sonucu oluşuyor. Kullandığımız pet şişelerin, plastik poşetlerin, ambalajların bir şekilde doğaya, denize taşınımı, bunun belli süreler içerisinde parçalanması sonucu küçük granüllere, parçacıklara dönüşmesine biz mikroplastik diyoruz. Mikroplastik kirliliği Mersin merkezi de dahil olmak üzere tüm 321 kilometrelik sahil şeridinde yoğun bir şekilde gözlenebilen, hem kıyı kumul ekosisteminde hem de deniz içerisinde yoğun bulunan bir kirlilik türüdür" dedi.
'KULLANIMIN AZALTILMASI GEREK'
Prof. Dr. Deniz Ayas, mikroplastiğin yaşamsal bir tehdit olduğunu ifade ederek, "Mikroplastikler, deniz ekosistemi için ciddi büyük bir tehdittir. Son yıllarda yapılan çalışmalar bu mikroplastiklerin daha küçük nanoplastiklere döndüğü; bunun da metobilize edilebildiği, insan dahil olmak üzere bütün canlıların vücuduna alına bildiği, böylece de bir problem oluşturabileceği çok yoğunlaştı. Mikroplastiğin hem deniz ekosistemi hem de insan sağlığı açısından bir tehdit olduğu söylenebilir. Bunun için de kaynağında plastiği ayrıştırmamız gerekiyor. Plastik kullanımının da azaltılması gerekiyor. Doğada zaten yoğun miktarda bir plastik kirliliği var. Geçmişten bugüne de yoğun bir kirlilik var. Bu kirliliğin azaltılmasının tek yolu plastik kullanımının azaltılmasıdır" diye konuştu.
İlginizi Çekebilir