Meyil Obruk Gölü'nün rengi bu yıl pembeye dönmedi
GÜNCELKonyada, karstik bir yapıya sahip olan Meyil Obruk Gölü, önceki yıllarda sudaki dunaliella salina mikroorganizmalarının, sıcaklığa bağlı artmasıyla pembe renge bürünürken, bu yıl gölde pembeleşme gözlemlenmedi. Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm öğretim üyesi Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, “Bu yıl yer altı suyunun içerisindeki bu canlı varlıkların yeterince tuz oranına sahip olmadığından ötürü olağanüstü derecede çoğalmasına bir zemin oluşturamadı. Büyük bir olasılıkla yağışların gölün su kimyasını değiştirerek canlıların sayısında bir azalma meydana geldiğini söyleyebiliriz” dedi.
Karatay ilçesindeki Meyil Obruk Gölü, geçen yıllarda sıcakların artması ve su seviyesinin azalmasıyla suyun içindeki dunaliella salina mikroorganizmalarının çoğalmasıyla pembe renge bürünerek görsel şölen sundu. Bozkırın ortasındaki Meyil Obruk Gölü, bölgedeki en geniş obruklardan da biri olarak gösteriliyor. 1044 metre deniz seviyesinden yüksekte olan Meyil Obruğu’nun kısa kenarı 590, uzun kenarı ise 660 metre genişliğe sahip. Meyil Obruk Gölü, pembe renge bürünerek oluşturduğu görsel güzelliğini bu yıl sergileyemedi.
Obruğun önceki yıllarda su seviyesinin yüksekliği nedeniyle ürkütücü bir görünüme sahip olduğunu söyleyen Konya Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm öğretim üyesi Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, “Yıllar öncesinde bu obruk su ile dolu bir vaziyette, ürkütücü bir görünüme sahipti. Şimdi su çekilmesiyle git gide gölün her yıl çekildiği kısım, kenarlarda iz bırakarak küçülmekte” dedi.
‘MİKROORGANİZMALAR ÇOĞALDIKÇA RENK VERMEKTE’
Meyil Obruğu’nun renk değiştirmesinin suyun içerisindeki canlı yaşamının devam ettiğini gösterdiğini ifade eden Prof. Dr. Nalbantçılar, “Son dönemlerde karşımıza çıkan kırmızılaşma, esasen gölün içerisindeki mikroorganizmaların alglerin canlı yaşamının devam ettiğini göstermektedir. Özellikle geçen yıl bu renklenme çok ileri boyuta gelmişti. Bu yıl ise mevcut durumda kenarlarda lokal kısımlarda bir renklenme diğer kesimlerde ise daha çoğunluk normal su görünümünde. Dunaliella salina dediğimiz bu mikro organizmalar göl suyunun tuzlaşmasına bağlı olarak çoğalmakta, buna bağlı olarak da o suya farklı bir renk vermekte” dedi.
YAĞIŞLAR SUYUN ÖZELLİĞİNİ ETKİLEDİĞİ İÇİN PEMBELEŞME OLMADI
Prof. Dr. Nalbantçılar, Meyil Obruk Gölü’nün bu yıl pembeleşmemesini şöyle anlattı:
“Bu yılki renk değişmemesinin nedenini biz yer altı suyunun içerisindeki bu canlı varlıkların yeterince tuz oranına sahip olmadığından ötürü olduğunu düşünüyoruz. Bu yıl bölgeye yağan yağışlar, göl suyundaki hidrokimyasal özelliği etkiledi, geçici olarak bu mikro canlıların çoğalmasını azalttı ya da seyrelmesine neden oldu. Buna bağlı olarak da renklenmeler, sadece lokal olarak gözlendi.”
‘MEYİL OBRUĞU KONYA KAPALI HAVZASININ GÖZLEM İSTASYONUDUR’
Obruğun Konya Ovası’nın gözlem noktası olduğunu belirten Prof. Dr. Tahir Nalbantçılar, “Meyil obruğunu Konya kapalı havzasının gözlem noktası olarak da düşünebiliriz. Burası esasen bünyesindeki su kütlesi, yer altı suyunu temsil etmektedir. Arazide yaptığımız gözlemler, Konya bölgesinde yer altı suyunun çekilmekte olduğunu canlı bir şekilde gözle görebilme imkanı sunmuştur. Meyil Obruğu bu açıdan bizim için de bir şanstır. Ciddi oranda düşüm olduğunu her yıl yaptığımız ölçümlerde görebiliyoruz. Meyil Obruğu bir gözlem istasyonu niteliği taşır, bu gözlem istasyonunu iyi değerlendirmemiz gerekmektedir. Doğal güzelliğinin yanı sıra bu özelliğini de takip için kullanmalıyız” dedi.
İlginizi Çekebilir