Kalyoncu: Devletten bir kuruş almadan 10 milyar 250 milyon Avro harcıyoruz
EKONOMİKalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, İstanbul Havalimanıyla ilgili, Devletten bir kuruş almadan 10 milyar 250 milyon avro para harcıyoruz. 25 yılda devlete 26 milyar kira ödüyoruz. Her yıl kiramızı ödüyoruz dedi.
Cemal Kalyoncu, enerjiden İGA İstanbul Havalimanı'na Kalyon Holding'in yatırımlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. İGA'daki yeni ortaklık yapısına değinen Kalyoncu, İstanbul Havalimanı ihalesini kazanma süreçleri hakkında bilgi verdi.
"YATIRIMIN 8 MİLYAR AVROSUNU KREDİ VE ÖZ KAYNAKLAR İLE YAPTIK"
Cemal Kalyoncu, "İhale açık artırmaya çıkmadan önce Fransız ve Almanlar bizden öndeydi. Televizyonlarda canlı yayınlanan açık artırmada kendi oluşturduğumuz konsorsiyum en iyi teklifi vererek kazandı. İGA olarak, şu ana kadar 10 milyar 250 milyon avroluk yatırımın 8 milyar avrosunu kredi ve öz kaynaklar ile yaptık. Kalan kısmı ihtiyaç oldukça hayata geçirilecek. Dünyanın en büyük, en sağlıklı ve en fonksiyonel havaalanını yaptığımızı söyleyebiliriz. Şu anda İGA İstanbul Havalimanı'nın yolcu sayısı açısından Avrupa'da birinci, dünyada ikinci sırada yer alıyor. Havalimanı; mimari özellikleri ve tasarımı ile de farklılaşıyor. Hindistan'da karşılaştığım adam da, Amerika'da ve Afrika'da konuştuğum da İGA'dan bahsediyor. Havalimanının yolcu sayısı 120 milyona geldiğinde gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 4,5'i buradan üretilecek. Böyle bir ekonomi söz konusu" dedi.
"Diğer yandan, havalimanı bize çok şey kazandırdı" diyen Kalyoncu, "Avrupa, Afrika ve Asya'dan iş birliği için bize çok gelip giden var. Hedefimiz bundan sonra yenilenebilir enerji ve havaalanları noktasında üç kıtada çok farklı çalışmalarımız olacak. Üç kıtada hem havalimanı yapım ve işletme hem de yenilenebilir enerji alanında önemli çalışmalarımız bulunuyor. Havacılık ve enerjide yatırımlarımıza yılın geride kalan döneminde de devam edeceğiz. Diğer yandan elektrikli şarj istasyonu, elektrik depolama bataryaları, rüzgâr gücü ile ilgili çalışmalarımız da sürüyor" diye konuştu.
"BUNU ŞİMDİ DÜZELTTİLER"
Dünya Bankası'nın en çok kamu ihalesi kazanan şirketlerine ilişkin yayınlanan raporda yapılan yanlışlıklara dikkat çeken Kalyoncu, "Şu anda o raporu düzelttiler. En çok iş yapan müteahhitler arasına bizi de yazmışlardı. 'Biz nasıl buraya girdik' diye baktığımızda hesabı şu şekilde yaptıklarını gördük: İstanbul Havalimanı'nın yatırım değeri 10 milyar 250 milyon avro, 25 yılda devlete 26 milyar avro para ödeyeceğiz. Bu cebimizden devlete ödeyeceğimiz parayı devletten aldığımız ihale gibi göstererek havaalanının ihale değerini, - 26 +10,25 milyar avro şeklinde- 37 milyar avro olarak yazıyorlar. Bunu şimdi düzelttiler. Şirket başı 37 milyar avro ihale aldığımızı yazmışlar. Gerçek şu: Orada devletten bir kuruş almadan 10 milyar 250 milyon Avro harcıyoruz. 25 yılda devlete 26 milyar kira ödüyoruz. Her yıl kiramızı ödüyoruz" şeklinde konuştu.
"TEKNOLOJİYİ HER NOKTADA KULLANMAYA ÇALIŞIYORUZ"
"Kalyon Holding olarak, Türkiye'nin sürdürülebilir büyümesi için 78 yıldır çalışıyoruz" diyen Kalyoncu, "Hedefimiz; topluma, çevreye ve gelecek kuşaklara daha iyi yarınlar inşa etmek. Bunu yapmak için ekonomik ve ticari alanda olduğu kadar sosyal alanda da ülkemize fayda üreten projeler hayata geçirmek için var gücümüzü ortaya koyuyoruz. Holding olarak sürdürülebilirliği, yenilenebilir enerji üretimini, eğitimi, insana hizmet etmeyi, insan yetiştirmeyi, tarihi, kültürel mirasa ve değerlere sahip çıkmayı şirket değerlerimizin merkezine koyuyoruz" dedi. Kültür, sanat, eğitim alanında da önemli çalışmalarının bulunduğunu belirten Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu şöyle devam etti: "Kalyon Holding olarak ticari sorumluluklarımızın yanı sıra hem Kalyon Vakfı hem de Kalyon Kültür aracılığıyla sosyal sorumluluklarımıza da sahip çıkıyor; tarihi ve kültürel mirasımızı gelecek nesillere aktarmak için de önemli girişimlere imza atıyoruz. Holding olarak; toplum, tabiat, tasarım ve teknolojiyi temsil eden 4T yaklaşımını benimsiyoruz. Gelecek kuşaklara daha iyi yarınlar bırakmak amacıyla 2 vakıf kurduk. Teknolojiyi her noktada kullanmaya çalışıyoruz. Doğaya faydalı olmak için şu ana kadar 7,5 milyona yakın fidan diktik. Sanırım, bu büyüklükte ağaçlandırma yapan tek şirket olabiliriz. İstanbul'da Kalyon Vakfı, belediyelerle ortak hayvan barınakları üzerinde çalışmalar yapıyor. İstanbul'un tarihi dokusuna sahip çıkmak için bazı tarihi eserlerin restorasyonunu yapıyoruz. Tarihi Vaniköy Camii'nin aslına uygun şekilde restore edilmesi projesi de bunlardan biri. Nişantaşı'nda Kalyon Kültür isimli kültür ve sanat merkezimiz bulunuyor. Bu merkezde sanat ve sergi etkinlikleri düzenliyoruz. Aile vakfımız olan Gaziantep Eğitim ve Hizmet Vakfı da önemli hizmetlere imza atıyor. Doğu ve Güneydoğu'nun ilk vakıf üniversitesi olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi'ni Gaziantep'te kurduk. Teknoloji ve AR-GE üzerine çok önemli çalışmaların yapıldığı ve 10 bine yakın öğrencisi olan üniversitenin 8 fakültesi, 32 bölümü, 1 meslek yüksek okulu ve 1 yabancı diller yüksek okulu bulunuyor. 2010'da faaliyete açılan ve 13 bin mezun veren üniversiteden mezun olanların istihdam oranı da çok yüksek ve Holding'e de üniversiteden ciddi istihdam sağlıyoruz"
"FABRİKAMIZDA YÜZDE 85 YERLİLİK ORANI VAR"
Enerji alanındaki çalışmalarla ilgili bilgi de veren Kalyoncu, "1991 yılından bu yana yaptığımız enerji yatırımlarını daha sonra çeşitlendirerek yenilenebilir ve çevreyle uyumlu enerji alternatiflerine odaklandık. Güneş teknolojilerinin, güneşten enerji üretmenin en önemli iş olduğunu, dünyanın geleceğinin de burada olduğuna inanarak Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nı Ankara'da kurduk. 1.250 megavat kapasiteye çıkardık. Tam kapasite çalışıyor. Dünyanın en iyi panellerini yüksek teknolojiyle üretiyor. Dünyada tek bir fabrika tek çatı altında dört üretim yapıyor. Yani külçe (ingot), dilim (wafer), hücre (cell) ve en sonda da panel (modül) üretimi; kısacası taştan panele kadar olan bütün kısım, kendi kurduğumuz Kalyon PV fabrikamızda yapılabiliyor. Bir teknoloji üssü gibi çalışan fabrikamızda yüzde 85 yerlilik oranı var. Yüzde 95 Türk mühendis çalışıyor. Çok sayıda genç mühendis de görev alıyor. Bunların bir kısmı da Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nden. Ayrıca, fabrikaya en az 100 Türk bilim insanının çalıştığı bir AR-GE merkezi kurduk" dedi.
"YILLIK 2 MİLYON KİŞİNİN ELEKTRİĞİNİ KARŞILAYACAK"
"Konya'ya kurduğumuz Karapınar Güneş Enerjisi Santrali'nin (GES) de bu yıl bitmesini planlıyoruz" diyen Cemal Kalyoncu, "1.350 megavatlık kısmı bitecek. Şu anda 700 megavatlık üretim yapıyoruz günde. Aralık ayında tamamı bitecek. 1.350 megavat üretmeye başlayacağız aralık ayında. Yıllık 2 milyon kişinin elektriğini karşılayacak. Yani tek bir santralden Konya'nın elektriği karşılanmış olacak. Bu santralimiz dünyanın en büyük üç santralinden biri, bugün ulaşmış olduğu 700 MW kapasite ile zaten Avrupa'nın en büyüğü oldu. Hedefim ve gelecekle ilgili bütün düşüncelerim en yeniyi, en iyiyi ve ilkleri yapmak. Santrali şu anda çöl haline gelen ve hiçbir işe yaramayan 20 milyon metrekarelik alana, 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğündeki bölgeye kurduk. Burada, 3,5 milyon adet panel kullanılacak ve yılda 2 milyon ton karbon salınımının önüne geçilmiş olacak. Diğer yandan fabrika ile enerji santralimizi bir arada düşündüğümüzde, günümüzdeki doğal gaz fiyatları dikkate alındığında, ülkemize 600 milyon dolarlık döviz ikamesi sağlayacak. Yani ülkemizden dışarıya 600 milyon dolar daha döviz gitmeyecek. O, bizim ürettiğimiz paneller ve ürettiğimiz temiz enerjiden karşılanacak. Gaziantep'teki Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nde de yenilenebilir enerji üzerinde önemli çalışmalar yürütüyoruz. Yenilenebilir ve temiz enerji alanında çok şeyler yapmayı hedefliyoruz" diye konuştu.
"HEDEFİMİZ RÜZGÂR TÜRBİNLERİNİ TÜRKİYE'DE ÜRETMEK"
Güneş panellerinde yüksek bir yerlilik oranını yakaladıklarını ifade eden Kalyoncu, "Şu anda güneş enerjisi panellerini yüzde 85 yerlilikle Türkiye'de üretiyoruz. Hedefimiz rüzgâr türbinlerini Türkiye'de üretmek. Halihazırda üretim yok. Türkiye'de bugün rüzgâr türbinlerinin kule, kanat ve jeneratörleri üretilebiliyor. Yüzde 65'in üzerinde bir yerlilikle rüzgâr türbinlerinin ülkemizde üretilmesini hedefliyoruz. Rüzgâr enerjisinden nasıl yararlanacağımıza ilişkin çalışmalarımız var. 1.000 megavatlık santral projemizde çalışmalarımız devam ediyor. Ona da gelecek yıl başlamayı planlıyoruz. Çalışmalarımızda görev alan tecrübeli ve geniş bir kadromuz, teknik ekibimiz var. Bunun için çalışmalarımız sürüyor. Ülkemize çok büyük bir kazanç olacak. İthal eden değil yüksek teknoloji ihraç eden bir firma olacağız" şeklinde konuştu.
Your browser does not support the video tag.
İlginizi Çekebilir