Hapis cezası alan İranlı akademisyen için üniversite 7 yıl sonra soruşturma başlattı
GÜNDEMİzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Malzeme Mühendisliği Bölümünde görevli, İran uyruklu, Yrd. Doç. Dr. H.M.Z.ye 3 kız öğrencisine cinsel saldırıda bulunduğu gerekçesiyle verilen 9 yıl 3 ay hapis cezası itiraz üzerine İstinaf Mahkemesi tarafından usulen bozuldu. Mahkeme, devlet memuru olan H.M.Z.nin yeniden yargılanabilmesi için soruşturma izni gerektiğine karar verdi. Üniversite yönetimi, 7 yıl sonra idari soruşturma başlattı.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Malzeme Mühendisliği Bölümü'nde görevli Yardımcı Doç. H.M.Z., iddiaya göre, 2015 ve 2016 yıllarında, 3 kız öğrencisine taciz ve cinsel saldırıda bulundu. Öğrencilerin suç duyurusu üzerine Urla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmanın ardından H.M.Z. hakkında, 27 Eylül 2016'da, Urla 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Sarkıntılık yapmak suretiyle cinsel saldırı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından dava açıldı. İddiaların ortaya çıkmasının ardından dönemin üniversite yönetimi, H.M.Z.'nin sözleşmesini iptal edip, iş akdine son verdi.
'ELİMDEN ÇEKİP ÖPTÜ'
Dava kapsamında, tacize uğradıklarını iddia eden öğrenciler, mahkemede ifade verdi. Öğrenci B.D., Yardımcı Doç. H.M.Z.'nin danışman hocası olduğunu belirtip, "Bana ilk teması odasında birlikte otururken oldu. Elimden birden çekip, beni öptü. Bunun üzerine, 'Hocam lütfen bir daha bu şekilde davranışlarda bulunmayın, hoşlanmıyorum' dedim. Bana, sürekli laboratuvarda ve odasında yakınlık gösteriyordu. 'Sen benimsin' dedi. H.M.Z., okulda beni gördüğünde sürekli el işaretiyle 'kalbimdesin' diyordu" dedi.
'DENEYİN BAŞARILI OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE DUDAĞIMDAN ÖPTÜ'
Y.K. ise ifadesinde, okulun Malzeme Mühendisliği bölümünde yüksek lisans öğrencisi olduğu sırada hocası H.M.Z.'nin kendisini deney sonuçlarına bakmak için odasına çağırdığını belirtip, "O gün üzerimde elbise vardı. Odasına gidip, oturduktan sonra elindeki not defterini bacaklarımın üstüne koyup, bir şeyler yazmaya çalıştı. Yazmasına müsaade etmedim. Mayıs ayında birlikte çalıştığımız bir deneyin başarılı olduğunu öğrenmemiz üzerine, odasında, yanaklarımdan tutarak dudağımdan öptü. Kendisine, bu yaptığının yanlış olduğunu söyledim. Başka bir zaman da mutfakta bulaşıkları yıkarken arkamdan yanıma yaklaşıp, 'aferin' deyip sırtımı sıvazlamaya başladı. Ancak, aşağılara kadar inip, kalçama dokundu. Yaşadıklarımın şokuyla bu durumu kimseye söyleyemedim" diye konuştu.
'TEZİMİN YANACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜM İÇİN SES ÇIKARAMADIM'
P.D. ise tez hocası H.M.Z.'nin, deneylerde başarılı olunduğunda kendisini yanaklarından öptüğünü, durumdan rahatsız olduğunu söylemesine rağmen bu tür eylemlerine devam ettiğini söyledi. H.M.Z.'nin kendisine "Beni özledin mi" gibi mesajlar attığına da anlatan P.D., tezinin yanacağını düşündüğü için bunlara ses çıkaramadığını kaydetti. Öte yandan, duruşmalarda çok sayıda tanık da dinlendi. Tanıklardan bazıları H.M.Z.'nin öğrencileri taciz ettiğine şahit oldukları söylerken, bir kısmı da böyle bir şeyi görmediklerini belirtti.
9 YIL 3 AY HAPİS CEZASI
Hakim kararını verip, H.M.Z.'ye 3 öğrencisine 'cinsel saldırı' suçundan 9 yıl 3 ay hapis cezası verdi. H.M.Z.'nin B.D.'ye yönelik eyleminden dolayı açılan 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise beraate hükmetti. Mahkemenin 1 Mart 2018'de açıkladığı gerekçeli kararında mağdurların sanığa kendi iffet ve namuslarını ilgilendiren bir konuda iftira atmalarını gerektiren bir nedenin tespit edilemediği belirtildi. Kararda, H.M.Z.'nin bu eylemleri nüfuzunu kullanarak yaptığının anlaşıldığına da yer verildi. Z.'nin avukatının karara itirazıyla dosya İstinaf Mahkemesi'ne gönderildi. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 15'inci Ceza Dairesi'nin 2019'un ekim ayında yaptığı incelemede, H.M.Z.'nin devlet memuru olması nedeniyle, davaya devam edilebilmesi için soruşturma izni gerektiği belirtip kararı usulen bozdu.
'ADLİ SÜRECİN YENİDEN DEVAM ETMESİNİ DİLİYORUZ'
B.D.'nin avukatı Tuğba Aydın, kararın bozulmasının ardından aylardır üniversite bünyesinde idari soruşturma açılmasını beklediklerini ifade ederek, "2015 yılında başlayan bu cinsel taciz olaylarının hukuk mücadelesi hala sürüyor. İstinafta, yargılamanın devam edebilmesi için üniversite bünyesinde idari soruşturma açılması gerektiği belirtildi. Sanık devlet memuru olduğu için, görevi sebebiyle işlediği bir suç hakkında soruşturma ya da kovuşturma yapılabilmesi için soruşturma izni gerekli. Bu kararın ardından aylarca idari soruşturma açılsın diye bekledik. Son olarak, ilk taciz olaylarının başlamasından 7 yıl sonra nihayet soruşturma açıldı ve bizden de olay hakkında bir ifade istediler. Biz de geçen hafta itibarıyla idari soruşturma kapsamında, ifademizi verdik. En kısa sürede bu idari soruşturmanın tamamlanmasını ve adli sürecin yeniden devam etmesini diliyoruz" dedi.
Aydın, H.M.Z.'nin yargılama devam ederken yurt dışına çıktığını ve hala ülkeye dönmediğini, soruşturmayı yürüten makamlar tarafından kendisine ulaşmakta güçlük çekildiğini sözlerine ekledi.
'İDDİALAR ORTAYA ÇIKAR ÇIKMAZ SÖZLEŞMESİ FESHEDİLDİ'
Öte yandan, üniversite yetkililerinin yaptığı açıklamada, iddiaların ortaya çıkar çıkmaz H.M.Z.'nin sözleşmesinin 3 Ekim 2016'da feshedildiğini, İstinaf Mahkemesi'nin yerel mahkemenin kararının usulen bozulduğuna dair kararın da kendilerine bu yılın ocak ayında tebliğ edildiğini belirtti.
İlginizi Çekebilir