Engellerini sporla aşanlar, ‘Yaşamda Kal’ etkinliğinde buluştu
SPOREngellerini spor ve sanat ile aşarak hayata tutunan özel gereksinimli bireyleri hatırlatmak adına Altınbaş Üniversitesi’nde ‘Yaşamda Kal’ paneli ve fotoğraf sergisi düzenlendi. Paralimpik yüzme alanında Türkiye’ye derece kazandıran 3 sporcu etkinliğe katılarak yaşadıkları zorluklarla nasıl mücadele ettiklerini paylaştı.
Panele engelli birey ve ailelerini bilgilendirmek amacıyla çeşitli uzmanlar katıldı. İlk oturumda, 'Nörogelişimsel Genetik Hastalıklarda Tedavi Olanakları' konusunda Çocuk Nörolojisi Uzmanı Pediatrist Prof. Dr. Burak Tatlı, özel gereksinimli bireylerin adalete erişimi ve hukuksal haklarıyla ilgili Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Şıpka ve Av. Figen Erbek, özel gereksinimli bireylerin topluma ve eğitime entegrasyonunun sağlanması konusunda İstanbul İl MEM Özel Eğitim Şube Müdürü Gülşen Özer ile Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Kaliber, son olarak entegrasyonda maneviyatın önemi konusunda ise Araştırmacı ve Yazar Ahmet Turan Esin aile ve gençleri bilgilendirdi.
"BİZE ENGEL OLUNMASIN YETER"
Paneldeki konuşmasında akademi dünyasında yaşanan sıkıntıları deneyimlerine dayanarak dile getiren Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Öğretim Üyesi Doç. Dr. Alper Kaliber, en rahatsızlık duyduğu konunun 'engellilere nasıl yardım edebiliriz?' sorusu olduğunu ifade etti. Bunun çok yanlış bir soru olduğuna değinerek "Bize engel olunmasın yeter” dedi. En büyük sıkıntının yabancı dil sınavlarında yaşandığını da ifade eden Doç. Dr. Alper Kaliber, “Ben üniversieden mezun olmuş, yurt dışı kurumlarda İngilizce eğitim vermiş, halen de İngilizce eğitim veren bir akademisyenim. Ama bu yabancı dil sınavları biliyorsunuz uzun paragraflı ve boşluk doldurmalı oluyor. Kötü telaffuzlu bir kişinin okuması sonrasında soruları doğru yanıtlamanız bekleniyor. Kendi gözünüzle okumadığınızda zaten yüzde 50 algı kaybı oluyor. Burada size sadece yarım saat fazla veriliyor. Bu yeterli değil" açıklamalarında bulundu.
İkinci oturumda da Milli Takım Antrenörü Duran Aslan ve Paralimpik Yüzme Sporcuları; Emine Avcu, Dilan Onğulu, Ahmet Serdar Demir spora başlama hikayelerini ve zorluklarla nasıl mücadele ettiklerini anlattı. Ardından Fotoğrafçı Neşe Arı’nın bu sporcuların başarılarını göstermeye çalıştığı 22 fotoğraftan oluşan sergi gezildi.
“BAYRAĞIMIZI DALGALANDIRMAK GURUR VERİCİ”
Paralimpikte milli yüzme sporcusu olan 26 yaşındaki Emine Avcu, 4 yıl önce bu spora başlama kararı aldığını söyledi. Dört gün önce Almanya’dan 3’üncülük madalyasıyla döndüğünü belirten Avcu, “Ülkemizin bayrağını oralarda dalgalandırmak gurur vericiydi. Haziran’da düzenlenecek Dünya Şampiyonası’nda da bizi temsil edeceğim. Ülkemi temsil edip topluma yararda bulunmak en büyük hedeflerimdendir” dedi.
“VAROLUŞ AMACIM YÜZME OLDU”
Küçüklüğünden beri hiçbir zaman hayattan kaçmadığını belirten Emine Avcu, “Tek kolum üstünde yürüyerek sek sek, futbol oynardım. Kaleci olup kolumun üstünde zıplayarak topu tutan biriydim. Hayatta herkesin bir varoluş amacı var. Ben de bunu kendime sorarak yüzme branşına başladım. Bugün bu panele katılarak hayattan nasıl kaçmayıp zorluklarla mücadele ettiğimizi anlattık” şeklinde konuştu.
“FİZİKSEL GÜCÜMÜ HEP ARTIRMAYA ÇALIŞTIM”
Paralimpikte milli yüzme sporcusu olan 28 yaşındaki Ahmet Serdar Demir ise 17 yaşına kadar sağlıklı olduğunu ancak yaptığı tatilde sığ suya balıklama atlamasıyla boynunun kırılmasıyla yürüyememeye başladığını söyledi. Şans eseri hayatta kaldığını belirten Ahmet Serdar Demir şunları söyledi:
“O zamandan sonrası benim ikinci hayatım oldu. Sürekli hastanelere giderek fiziksel gücümü artırmaya çalıştım. Çünkü boynumdan aşağı felçti ve hareket eden hiçbir yerim yoktu. Kendime nereye kadar bu şekilde gideceğimi sordum ve bir şeyler yapmam lazım dedim. Ardından sporla tanıştım. Hayattaki hedefim, engelli bireylere karşı belirli bir kalıplar ve ön yargılar var bunları kaldırmak istiyorum. İnsanlara hiçbir şeyin engel olmadığını, evlenebileceğimizi, çalışabileceğimizi, spor yapabileceğimizi göstermek istiyorum.”
“BURADA OLMAKTAN MUTLUYUZ”
Milli Takım Antrenörü Duran Aslan, “Spor Bakanlığı’nda engeli olan bireylere çeşitli eğitimler veriyoruz. Hem rehabilitasyon hem de performansa dayalı çalışmalar yapıyoruz. Ardından başarılı sporcularımız yetişmiş oluyor. Bugün de buradaki sergide çocuklarımızın azmini, başarısını ve çabasını göreceğiz. Burada olmaktan çok mutluyuz” şeklinde konuştu.
Fotoğraflarıyla engelli bireyler için farkındalık yaratmayı amaçladığını ifade eden Neşe Arı ise sergiyi yaşanan 6 yıllık serüven ile oluşturduğunu söyledi. Sergide ağırlıklı olarak yüzme sporcularının olduğunu belirten Arı, “Sadece yüzme branşı değil, serginin tamamı kapsamında; ampute futbol tekerlekli basketbol, atletizm gibi branşlar da var” dedi.
“BİR ARADA OLMAK HUZUR VERİCİDİR”
Son olarak Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. iur. Ayşegül Altınbaş, LL.M. “Toplumumuzdaki özel gereksinimli bireyler ayrıştırılarak topluma entegre edilemiyor. Oysaki onlar da toplumumuzun bir parçasıdır. Paralimpik alanında ülkemize madalya kazandıran birçok kişi var. Buna farkındalık yaratmak istedik. Türk toplumunda, farklı gelişen çocukların okula alınması konusunda genellikle ya okul müdürü ya da aileler zorluk çıkartmaktadır. Halbuki tipik gelişen bireyler ile farklı gelişen bireylerin bir arada olması ikisi için huzur vericidir ve ikisinin de akademik performansına olumlu etkisi vardır. Yeter ki bu alanda mesleki yeterli eğitimcilerimiz olsun. Bu bilimsel olarak açıklanmıştır” açıklamasını yaptı.
İlginizi Çekebilir