Bakan Bilgin: EYT de sözleşme sorunu da önümüzde, çözüyoruz
EKONOMİÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Asgari ücreti yüzde 80 artırdık, önce yüzde 50, sonra yüzde 30 artırdık. Sonra 3600, birçok uygulama da yaptık ve bunlar devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de sözleşme sorunu önümüzde çözüyoruz, EYT sorunu önümüzde, çözüyoruz. Bütün sorunları çözüyoruz” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Antalya İl Başkanlığı'nın Kepez Erdem Bayazıt Kültür Merkezi'nde yeni üyeler için düzenlenen rozet takma törenine katıldı. AK Parti'nin Antalya, Isparta, Burdur, Konya ve Mersin milletvekilleri, Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, ilçe belediye başkanları ve çok sayıda partilinin yer aldığı törende Bakan Bilgin ve Binali Yıldırım, partiye yeni üye olanların rozetlerini taktı. İl Başkanı Taş, son 8 ayda 14 bin 500'den fazla kişiyi üye yaptıklarını ve bu törene katılan yeni üyelerin 5 farklı partiden AK Parti'ye geldiklerini açıkladı.
Bakan Vedat Bilgin ise konuşmasında, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu belirterek, 3 büyük mesele olarak gösterdiği bağımsızlık, demokratikleşme ve kalkınma konularındaki gelişmeleri anlattı. Bugün konjonktürel olarak bazı sorunlar yaşandığını belirterek enflasyon sorununa değinen Bakan Bilgin, "Enflasyon sorununun kaynağının elbette ki petrol, doğal gaz gibi enerji kaynakları olduğunu biliyorsunuz. Çünkü bunlar Türkiye'ye yaklaşık 50 milyar dolar ilave bir yük getirmiş. Ortalama bizim bu enerji kaynaklarına yıllar itibarıyla harcadığımız para 45-47 milyar dolar, bazen 38 milyar dolar civarındadır. Ama bu sene yıl sonu itibarıyla bunun 150 milyar dolar olacağını tahmin ediyoruz. Petrol fiyatları düşerse biraz daha aşağı düşmesini bekliyoruz. Yani 50 milyar dolar daha fazla para ödüyoruz. Bu enflasyon olarak yansıyor. Enflasyonun kaynağı nedir diye soranlar buraya baksın" dedi.
'250 MİLYAR DOLAR İHRACAT YAPAN BİR ÜLKEYİZ'
Türkiye'nin bunu büyüyerek, sanayi ürünlerini artırarak, ürünleri dışarıya daha fazla satarak aşacağını kaydeden Bakan Bilgin, "250 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyiz. Bütün bu soruların kaynağında Türkiye'nin daha fazla döviz talebinden, daha fazla döviz üreten bir ülke haline gelmesi gerekiyor. Bunu aşacak güçteyiz. İki çeyrekteki büyümemiz bunu gösteriyor. Yani dolar burada basılmadığına göre, biz dövizi ekonomik olarak, turizmle büyüteceğiz. Antalya bu işi üstlenmiş, götürüyor. Türkiye'nin bütün turizm kaynaklarının harekete geçtiğini Antalya'nın turizm gelirlerinde görebiliyoruz. Sorunlarımız var, sorunlarımızı biliyoruz, sorularımıza karşı da tedbirler alıyoruz" diye konuştu.
'SÖZLEŞME VE EYT SORUNU ÖNÜMÜZDE'
Bakanlık olarak toplumsal sorunların karşısında sosyal politikalarla mücadele ettiklerini kaydeden Bakan Bilgin, şunları söyledi:
"Asgari ücreti yüzde 80 artırdık, önce yüzde 50, sonra yüzde 30 artırdık. Sonra 3600, birçok uygulama da yaptık ve bunlar devam ediyor. Önümüzdeki dönemde de sözleşme sorunu önümüzde çözüyoruz, EYT sorunu önümüzde, çözüyoruz. Bütün sorunları çözüyoruz. Dosya dosya hepsini çözüyoruz. Türkiye'nin emekçileri, çalışanları, işçileri endişe etmesin. Türk devleti sosyal bir devlettir ve sosyal bir devlet olmanın sorumluluğunu yerine getirecektir."
'TÜRKİYE DÜNYANIN MERKEZİNDE'
Binali Yıldırım ise konuşmasında, Antalya'yı dünyanın en güzel ili olarak niteleyerek, "Bu sene Covid'den sonra turizm sektörü ciddi anlamda canlandı. 2019 öncesine doğru adım adım ilerliyoruz. Şimdi gelirken öğrendim, gelen misafir başına katma değer de yüzde 50 oranda artmış. Yani daha az gelse bile getirisi daha fazla. Kaldı ki daha fazla gelecek. 1000 dolara yaklaşmış misafir başına geliri. Türkiye, dünyanın merkezinde, buna itirazı olan var mı? Türkiye'den 3 saat uçtuğunuzda 56 ülkeye ulaşıyorsunuz ve 30 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşıyorsunuz. Onun için dünyadan herkes akın akın Türkiye'ye, Antalya'ya geliyor" dedi.
'BÜYÜK BİR AİLE'
Yıldırım, "AK Parti ailesi büyük bir aile. Türkiye'de AK Parti dahil kayıtlı toplam üye sayısı 14 milyonun biraz üzerinde. Bunun ne kadarı diğer partiler, 100 küsur parti ve 2,9 milyonunu çıkın, geriye kalanı AK Parti. 11 milyonun üzerinde kayıtlı üyemiz var, kağıt üzerinde değil, canlı, heyecanlı, her gün çalışan, kapı kapı dolaşan, gönüllere giren... Eğer böyle olmasaydı, başarılarla dolu 21 yıl nasıl geçecekti? 3 Kasım seçimlerinde AK Parti 10 milyon 900 bin aldı. 11 milyondan az, bugün üye sayımız bundan fazla, nereden nereye geldik görüyorsunuz. Diğer partileri dörtle çarpıyorsun, eşit AK Parti oluyor üye sayısı bakımından. Şimdi 6+1 diye bir şey var. 6+1 ama o 1 nerede kimsenin gördüğü yok. Bugünlerde aşağıdan tekmeyi vurmayı başladı. Yukarıda 'hop yandım' diye bağırmalar başladı. Daha da bağıracaklar. Herkes kafasına koysun, Türkiye'de seçim 6+1'le değil, 50+1'le kazanılır. AK Parti'nin 21 yıldır ortaya koyduğu zaferler meydandadır" diye konuştu.
'GÖNLÜMÜZDE HERKESE YER VAR'
Ekonomik konulara değinen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Sokakta ekonomiyle ilgili çok konuşuluyor. Bugün bütün dünyanın büyük bir ekonomik buhrandan geçtiğini hepimiz biliyoruz. Avrupa ülkeleri, klimanın ayarını 25 dereceye çıkarıyor. Klimada eğer kapı açıksa ceza yazıyorlar. 'Odununuzu kömürünüzü hazırlayın, kış zor geçecek' diyorlar. E buraya gelsinler, bizim hem insanımız sıcak hem iklimimiz sıcak, onları bekliyoruz. Bizim gönlümüz de geniş, gönlümüzde herkese yer var. Zaten başlamışlar kışı Türkiye'de geçirelim. Değerli kardeşlerim enflasyon çok kötüdür, bunu en iyi biz biliriz. 70- 80- 90'lı yıllarda bunun acısını biz yaşadık, bedelini biz ödedik. 2001 krizi, bankaların batmasının sebebi yüksek enflasyon, zayıf, güçsüz koalisyon yönetimleridir. Türkiye ekonomi, demokrasi, kalkınma adına ne kadar iş yapmışsa bunlar hep güçlü iktidarlar zamanında olmuştur" dedi.
'CANLARINI SIKMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
6'lı masanın geleceğe dair dış politika, ekonomi, kalkınma, sosyal politikalarla ilgili söylemleri olmadığından bahseden Binali Yıldırım, "Ne diyorlar? 'Recep Tayyip Erdoğan'ı indireceğiz.' İndiremezler. Çünkü Erdoğan'ın arkasında millet var millet. 'Recep Tayyip Erdoğan'ı indireceksiniz ne olacak' diyoruz, 'Valla onu bize söylemediler ondan sonrası için talimat almadık. Bizim şimdiki görevimiz Erdoğan'ı indirmek' diyorlar. Değerli kardeşlerimiz şakası yok. Türkiye sadece Anadolu topraklarında değil, Balkanlarda, Kafkaslarda, Akdeniz'de, Karadeniz'de, her yerde bir güvence, istikrarın güvencesi, emperyal güçlerin bölgedeki emellerini kursağında bırakan bir Türkiye var, Erdoğan var. Bu da onların canını sıkıyor. Canlarını sıkmaya devam edeceğiz. Hazır mısınız Antalya? Erdoğan'ı rekor oyla tekrar Cumhurbaşkanı seçecek miyiz? Durmak yok yola devam" diye konuştu.
NOBEL ÖDÜLÜ ELEŞTİRİSİ
Nobel ödüllerinin verildiğine değinen ve eleştiren Binali Yıldırım, şunları söyledi:
"Eften püften, bilmem nerenin bilmem nesi Nobel ödülü. Kardeşim Recep Tayyip Erdoğan 21 yıldır hem Türkiye'de terörü bitiren, darbelere 'dur' diyen, olmadı Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesi için her türlü inisiyatifi alan, kıtlığa açlığa karşı ateş arasından tahıl yüklü gemileri bütün dünyaya gitmesini sağlayan lider. Balkanlarda o kaynayan bölgeyi Sırbistan'la, Hırvatistan'la, Bosna Hersek'le iyi ilişkiler çerçevesinde 90'lı yıllarda yaşanan vahşetin tekrar yaşanmaması için her şeyi ortaya koyan Recep Tayyip Erdoğan, Nobel Ödülü almayacak da kim alacak? İşte burada ideolojik tutumu görüyoruz. Burada da bir ideoloji var. Kimsenin nasırına basmazsan, 'yes sör' dersen eften püften konulardan seni aday gösterirler. Bölgesel adaleti, küresel dengeyi, göçleri, mülteci sorununu, iç karışıklıkları, savaşları, kıtlığı, yokluğu sona erdirmeye çalışırsan, 'dünya 5'ten büyüktür' diyerek fonksiyonu sona gelmiş BM'ye dikkat çekersen o zaman mazlumları ve mağdurları uyandırmış olursun. Orada iş başka. Önemli değil. Recep Tayyip Erdoğan ödülünü insanlıktan alıyor, Türk milletinden alıyor. Verdiği mücadeleyle alıyor."
Your browser does not support the video tag.
İlginizi Çekebilir