Amasya Eğitim Sen'den Önemli Açıklamalar;

Eğitim Sen Amasya Şube Yürütme Kurulu adına bir açıklama yapan Şube Başkanı Mustafa Ölgün "Gerçek sendikalar üyeleriyle dayanışmayı büyüten, hak ve hukuk arayışında onların yanında olan, sınıf kardeşliği kuran sendikalardır. Yani EĞİTİM SEN’dir" dedi. Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi;

BASIN AÇIKLAMASI

Değerli Eğitim Emekçileri!

            Sendikacılık üzerine bugüne kadar çok değerlendirmeler yapılmış ve bu konuda çok yazılar yazılmıştır.
            Sendikaları; üyelerinin çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunları çözmek, ekonomik, sosyal, kültürel hak ve çıkarlarını korumak, aynı zamanda kazanılmış hakları genişletmek için emekçiler tarafından kurulan ve yine onlar tarafından yetkilendirilen dayanışma örgütleri olarak tanımlayabiliriz.
            Sendikalar; bir sınıf ve kitle örgütü, demokratik olarak üyelerinin birlik ve beraberliğini savunan, bu konuda üyelerine karşı sorumlu davranıp hesap verebilen, denetleyen ve üyeleri tarafından denetlenen bir kurum olmak zorundadırlar.        
            Yine sendikalar; üyelerinden aldığı güçle, onların hak ve hukuklarını koruyarak sosyal devleti inşa etmede katkı sunarlar.                       
            Eğitim emekçilerinin büyük bedeller ödeyerek kurduğu sendikamız, işte bu nedenle üyeleri ile birlikte dayanışma ruhu içerisinde umutla hayatı örgütlemeye çalışmış, hep üyelerinin yanında olmuştur. Kamudan ihraç edilen üyelerimizin 1/3 maaşını vermiş, her alanda onlarla sınıf kardeşliği yapmış, yalnız bırakmamıştır. Emekçilerin kazanımlarından bir adım dahi geriye gitmesine tahammül etmemiş, masa başı toplu görüşmelerden sonuç çıkmayacağı bilinciyle, diğer sendikalara iş birliği teklifleri ve ortak eylemler ortaya koymuştur. Kimine engel olmuş, kimine ise engel olamamıştır. Aradan geçen zamanlarda ise karşı durdukları yasaların zararlarını emekçiler iliklerine kadar hissettiklerinde “ Biz sizleri uyarmıştık, dinlemediniz.” demek bizlere acı tecrübeler yaşatmıştır.     
            Demokratik olmayan sendikalar ise üyelerinin değil siyasi partilerin çıkarlarına, işverenlere, bürokratik bir yapı oluşturarak yakın çevrelerinin küçük hesaplarına hizmet etmiş, sarı sendika unvanlarını fazlasıyla hak etmişlerdir.     
            Yalnız yetkili olmayı güç sayıp, üyelerinin haklarına sahip çıkamayan sendikalar, bu yetki sürecinde de tekrar sahaya çıkıp, asılsız ve ilkesiz bir tavırla başta üyelerimize olmak üzere birçok eğitim emekçisine “Sen bizim aradığımız adamsın. Eğitim-Sen’ de ne işin var” diyerek çeşitli şekillerde sendikamızı karalamaya çalışmışlardır. Üyelerimize sendikalarının geçici üyesi olmaları teklifinde bulunmuşlardır. Bu sendikacılar, sendikacılığı sayılardan ibaret zannetmektedirler.
            Görülüyor ki birçok il ve ilçe yöneticisi bunu bir sözde taktik olarak kullanmış, üye yapma kampanyaları da ellerine yüzlerine bulaşmıştır. Yetkili sendika olma çabasındaki bu sendikanın, gerçekleştirdiği eylemler göz önüne alındığında, hâlihazırda yetkili olan sendikadan da çok bir farkı bulunmamaktadır.
            Çeşitli mecralardan gelen teklifler karşısında iyi niyet göstererek ve hatta çoğunlukla hatır için üyelerimizin bu sendikalara kısa süreli üyelik işlemleri gerçekleştirdiği önceki dönemlerde görülmüştür. Bu kişiler bulduğu her fırsatta sendikamızı karalamakta ve üyelerimizi töhmet altında bırakmaktadırlar. Belirtmek isteriz ki bu ve benzeri girişimlere bugüne kadar müdahale etmememizin yegâne sebebi, insanları rencide etmekten, kendini sendikacı sananların seviyelerine düşmekten sakınmamızdır. Fakat yıllardır yapılan bu davranış, emekçilerin kişilik haklarına bir saygısızlıktır.
İhraç edilen arkadaşlarına ne gibi bir katkıda bulunmuşlardır? Adil yargılanmaları için savunma hakları için neler yapmışlardır? Sormak lazım. Maaşlarını bürokrat gibi alanlardan, hak kaybına uğrayan üyelerinin haklarını emekçiler gibi savunmaları tabii ki beklenemez.          
            Sendikalar, kendilerinin ve üyelerinin haklarını masa başında her zaman kazanamazlar. Greve, demokratik yürüyüşlere, basın açıklamalarına, iş yavaşlatma gibi üretimden gelen güçlerine sahip çıkarak kullanmadıkları sürece, hak elde etmeleri beklenemez.       
Bizler bürokratik sendikacılığa yetki vermeyeceğiz. Siz değerli kamu emekçisi arkadaşlar! Sizler de iradenizi hiçe sayanlara yetki vermeyin. Sizlerin aidatları ile size bir lütuf gibi sunulan flash bellek, çanta, kupa dağıtmayı, 2-3 yerden promosyonla indirim yaptırmayı sendikacılık sayanlar, sizin gücünüzü siyasi kariyerlerinde basamak olarak kullanıp işverene peşkeş çekmekten başka bir şey yapmazlar.
            Gerçek sendikalar üyeleriyle dayanışmayı büyüten, hak ve hukuk arayışında onların yanında olan, sınıf kardeşliği kuran sendikalardır. Yani EĞİTİM SEN’dir.         
            Değerli üyelerimize de hatırlatmak isteriz ki bu ve benzeri her türlü ayak oyununda ilk hedef olarak bizlerin seçilmesi tesadüf değil, birlikte dik duruşumuzun yaratmış olduğu hazımsızlıktır. Tüm çevrelerce bilinmesinde fayda var ki bu girişim ne ilktir ne de son olacaktır.         
Farkındayız. Dâhil olduğumuz her ortamda hukuksuzlukla, adaletsizlikle, adam kayırmalarla mücadeleye girişmekten çekinmedik. Bu sebeple bizim bu duruşumuza ve birlikteliğimize olan saldırılar devam edecektir. Bu saldırılar bizi yıldırmayacak tam tersine mücadeleye olan inancımızı artıracaktır.

            Bu nedenlerle ETKİSİZ yetkili SENDİKA OLMAKTANSA      
            Ziyaret ettiğimiz işyerlerinde farklı sendika üyelerinin “Sendikacılığı gerçek anlamda sizler yapıyorsunuz.” ifadelerine defalarca şahit olan bizler,        

“ETKİLİ SENDİKA OLMAYI TERCİH EDİYORUZ”

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.       
 

Amasya Eğitim Sen Şube Yürütme Kurulu